Archive for Şubat, 2016

Suriye Aforizmaları »

Suudi Arabistan’la beraber savaşa girme tartışmaları garip zeminlere kaymış. S.Arabistan bir ABD eyaletidir. Washington’a sormadan helâya gidemezler. Bu yüzden Suudi Arabistan ipiyle kuyuya inilir mi sorusu saçmadır. ABD’nin ipiyle kuyuya inilmez. Bilinmesi gereken budur. İran ve Rusya’ya karşı Türkiye+S.Arabistan ittifakı da bir maskeli balo. Tahran’ın satacağı petrolün miktarını ve fiyatını ABD belirliyor. ABD’nin emriyle üretimi […]

Kayıp Zamanın İzinde / Marcel Proust »

“Uzun yıllardır, akşamları yatışımın tiyatrosu, dramı dışında Combray’ye ait her şey benim için yok olmuşken, bir kış günü eve döndüğümde, üşümüş olduğumu gören annem, alışık olmadığım halde, biraz çay içmemi önerdi. Önce istemedim, sonra, bilmem neden fikir değiştirdim. Annem, birini gönderip, küçük madlen denilen, bir tarak midyesinin oluklu çenetleri arasında biçimlendirilmiş gibi görünen o kısa, […]

Evrim ve Etik / Thomas Henry Huxley »

Bilirsiniz, sür’atle akan bir nehirden geçen bir insan ayağını iki kez aynı suya sokamaz. Tıpkı bunun gibi kimse beş duyu ile hissedilen şu âlemde bir şeyin olduğunu şüpheye yer bırakmaksızın beyan edemez. O henüz kelimeleri söylerken, yok yok, daha aklından geçirirken bile fiil kullanılabilir olmaktan çıkar; şimdiki zaman geçmiş zaman oluverir; “oluyor” derken “oldu” demek […]

Tasavvuf aforizmaları »

Tasavvuf sahtekârlarına bakıp büyüklere dil uzatanlardan olma. Sevilen şeyler kopyalanır. Sahte teneke, sahte çakıl taşı olmaz. Sahte altın olur. Tasavvufu okumakla öğrenemezsin. İlim değildir malumat. Ateşin yanında oturan ısınır; haberini alan değil*. Tasavvuf hâl ilmidir, kâl değil. 50 dervişin “ALLAH ALLAH” demesine taaccüp ediyorsun. Ama 100.000 Müslüman evlâdının “Cim Bom” diye bağırmasını normal buluyorsun. Ne […]

Michelangelo’nun gözüyle güvenlik kamerası arasındaki fark »

Münih’teyiz, Alte Pinakothek müzesinde Albrecht Dürer’in ölmeden 2 sene önce yaptığı 4 azizlere bakan iki gerçek insana bakıyoruz. Bir tuhaflık sizin de gözünüze çarpmıyor mu? Gerçek insanlardan bize yakın duran hem daha uzun hem de kafası daha büyük görünüyor. “Normal” diyeceksiniz haklı olarak. Fakat tablolarda durum tam tersi: Önde duran azizlerin başları arkadakilerden daha büyük. […]

Kanserliler Koğuşu / Alexandr Soljenitsin »

Eğer dakikanı kullanmayı bilmiyorsan saatlerini, günlerini ve sonunda hayatını kaybedersin. (Alexandr Soljenitsin, Kanserliler Koğuşu) Hastanenin kanserlilere ayrılan kısmı 13’üncü koğuştu. Pavel Nikolayeviç Rusanof batıl inançları olan bir insan değildi ama kayıt fişine «13’ncü koğuş» yazdıkları zaman içinde bir şeylerin çöktüğünü hissetti. Koğuşa 13 değil de «protez» ya da «barsak hastalıkları koğuşu» gibi bir şey demek […]

ʞɹnʇɐʇɐ lɐɯǝʞ ɐɟɐʇsnɯ : Çocuklara “Kahraman” diye öğretilen İngiliz sömürge valisi »

  … Darbeler, Kemalcilik ve Atatürkizm üzerine e-kitap… Kendi ülkesini işgal eden ordu Hiç bir yeri işgal edemeyen ordular kendi ülkelerini işgal ederler. Çünkü bir ordunun ayakta durması için insan emeği ve maddî destek gereklidir. Beceriksiz ordular disiplinsiz olduklarındanYABANCI DÜŞMAN ile savaşamazlar. Kolayca yenebilecekleriİÇ DÜŞMANLAR uydururlar ve bu bahane ile kendi ülkelerini işgal ederler. Başbakan […]

İslâm Sanatı Aforizmaları »

Batının vahşetini konuşup duruyoruz ama darbenin büyüğünü topla, tüfekle yemedik. Bir diriliş başlarsa bu da top-tüfekle, kanla olmayacak. Bizim en ağır mağlubiyetimiz fikir ve sanat sahasında oldu. Hâlâ da öyledir. Bizi durduran gâvurun atom bombası değil Eurovizyon şarkı yarışmasıdır. … Ve bugün hâlâ “İslâmcıyım” diyen nice yarı-aydın sanatı eğlence zanneder. Osmanlı’ya, Tasavvuf’a dil uzatırken oradan […]

İnsanın Değeri Üzerine Söylev / Pico Della Mirandola »

‘Baba Tanrı, en güçlü mimar, saklı bilgeliğinin buyruğuyla, gördüğümüz bu dünyanın Tanrının acundaki(kainat) konağı olduğunu, onun en sevgili tapınağı olduğunu söylemiş bulunuyor. O, gök-üstü bölgesini anlaklarla(zeka, kavrayış) donatmış, göksel küreleri ölümsüz tinlerin(ruh) yaşamıyla düzenlemiş, aşağı dünyanın mayalanan gübre yığınına da hayvansal yaşamın bütün biçimlerinin bolluğunu, bereketini koymuş bulunuyor. Ne var ki, Tanrı usta, bu iş […]

Felsefe-i Ferd / Baha Tevfik »

Etkin bir hükümet; uzun uzadıya soru, açıklama, ulusal denetim gibi ulusun meşru haklarını tanımak istemeyen hükümettir. Etkin bir hükümet; eleştirilere katlanmayan, halkın düşüncelerinden korkarak onun sakin ve suskun kalmasını sağlamaya çalışan hükümettir. Böylece etkinliğini uyrukları üzerinde gerçekleştirmeye çalışan bir hükümetten yarar değil, zarar beklemelidir; yaşam değil uyuşukluk, ölüm beklemelidir; düşüş, hastalık, hatta çöküş beklemelidir. Böyle […]