RSS Feed for This Post

Alevî uykusu

dersim_ptt“Dersim’deki uçuşlarım daha heyecanlı olmuştur… İnsan evvela bombalarını atıyor, bundan makineli tüfeğe geçiyor. Dersim’deki ilk bombardımanın heyecanını unutamam.” (Sabiha Gökçen)

Alevi Kürtleri öldürmenin heyecanını unutamayan bu kadının ismi bir hava alanına verilmiş. Dersim katliamını planlayan, emri veren, sonra “başarılı” katliamcıları tebrik eden, madalya takan Atatürk’ün ismini taşıyan bir hava alanı daha var. İkisi de İstanbul’da. Sabiha Gökçen katliamı “başarıyla” yönetmiş. Katliamdan sonra Bursa’da bir mahalle, camisiyle birlikte Sabiha Gökçen’in üzerine tapulanmış. Bugün hâlâ Sabiha Gökçen’in oğlu kiraları topluyormuş.

 

Resim: Trabzon’daki Atatürk Köşkü’nün girişindeki tabela

Trabzon_Harita_Yazisi

Resim: Trabzon’daki Atatürk Köşkü’ndeki harita

dersim_harita_ataturk

Atatürk adını taşıyan caddeler, köprüler, barajlar ve binlerce heykel, portre ne olacak? Aleviler bunların kaldırılmasını da istiyor mu? Yoksa katledilen Türk Alevîler “ötekilere” yani Kürt kökenli Alevîlere kendi ırkları kadar kıymet vermiyorlar mı?

Alevî şımarıklığının bir diğer yüzü de İsmet İnönü konusundaki utangaçlıkları(!). Varlık Vergisi bahanesiyle çalışma kamplarına gönderilen Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler nedense yüce(!) Türk ırkı mensubu olan Alevîleri rahatsız etmiyor. Yavuz Sultan Selim hakkında kopartılan fırtınanın binde birini duymadık. Ne Atatürk ne de İsmet İnönü hakkında. Gasp edilen malların iadesini ise sormuyoruz bile. Görünüşe göre Alevîlerin vicdanı kendilerinden olmayan halkların çığlığını duymaya alışık değil.

Resim: Dersim’de “başarılı” bir katliamcı kurbanın kafasını gururla gösteriyor

Kenan Evren, 27 mayıs ve OHAL döneminde Kürtlere işkence yapan komutanların isminin verildiği kışlalar… bunlara da Alevîce bir tepki geldiğini görmedim. Belki Alevîlerin dahil olduğu seküler aktivist gruplar vardır ama “alevî dernekleri / dedeler Atatürk isminden rahatsız” gibi bir şey duymadım. Umarım yanılıyorumdur. Kısa keseyim, Ey Alevîler! Ya ırk farkı gözetmeden bütün katliamcılara tepki verin ya da Yavuz Sultan Selim’e itiraz etmenin ırkçı ve şımarıkça olduğunu kabul edin.

Resim: 1972 yılında Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığının resmi yayınlarından çıkan “Türkiye Cumhuriyetinde Ayaklanmalar” kitabından Dersim katliamı ile ilgili planlardan biri;

2011’den bir gazete (Kimse “haberim yoktu” demesin diye)

 

… Bu konuda e-kitap…
Tarih şaşırmaktır

Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz. Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir…Buradan indirebilirsiniz. 

 

Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.  

Kadın hakları ve Kemalizm

“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak” Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış: “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış

Trackback URL

  1. 4 Yorum

  2. Yazan:aslnyrkli Tarih: Haz 28, 2013 | Reply

    ii de atatürk e kim laf söyleyebilmiş ki bu ülkede aleviler de söyleyebilsin en azından yavuz a laf ederken atatürkçüleri de yanlarına cekebiliyor

  3. Yazan:Kalender İlgen Tarih: Haz 28, 2013 | Reply

    Alevileri anlamak zor.Kim ki onlara zulm etmiş eyvellah etmişler.Ancak şimdi fikrini rahatça ifade edebilme ortamında,bu hakkı sağlayanlara saldırmakta da oldukça mahirler.Alevilik, bir din mi,mezhep mi yoksa gizli amaçları olan bir örgüt mü anlamak hakikaten zor;çünkü kendilerin net bir şekilde ifade etmiyorlar.Anlattıklarına bakıldığında,şimdi bulundukları sahanın dışında olmaları gerekiyor.Madem ki şikâyet edilen hususları size yapan belli o halde neden ısrarla onların yanındasınız?
    Alevilere değer veren ve bütün samimiyetiyle onları anlamak isteyen ve sorunlarını çözmeye gayretli bir iktidar varken neden ısrarla bu hükümeti “zora sokan” her taşın altında çıkıyorlar?
    En olmadık argümanlar üzerinden fırtınalar koparan örgütlerin “kullanmak” istediği bir hazır kıta gibi “kullanılmayı” nasıl sindiriyorlar?
    Kardeş gibi gördüğümüz alevilerin içerisinde,neyse ki son zamanlarda,olan bitenin idrakinde olan “Alevî Aydınların” varlığı bizi umutlandırıyor.Amaç tarihte yaşanılanların hesabını bugün bizlere sormaksa yanlış yoldalar.Hem de bu hesap ille de sorulacaksa “Alevî Şımarıklığı” yazısını bir daha okunmasında fayda var.
    Yazı,kısa;fakat net ifadeler ile her şeyi otaya koyuyor.

  4. Yazan:beklenen Tarih: Haz 29, 2013 | Reply

    anlamayacak bir şey yok ortada. Alevilik isyanın bir adı birilerine göre. Başta Allaha isyan sonra resuluna sonra devlete sonra yerleşik düzene… fırsat buldukları heryerde her şartta isyan. kökenleri şiaya ordan yahudiliğe yani Allahın lanetlediği kavme uzanır. İçlerinde az bir kısım itaad üzerinde olsalarda sesleri ya çıkmaz yada nerde oldukalrını tam kavrayamadıkları için diğerlerine uymak zorunda kalırlar.

  5. Yazan:Mucahit Kucuk Tarih: Haz 24, 2014 | Reply

    Boyle bir pul bastirilmadi. Basit bir Google taramasiyla ogrenebilir, bilgi edinme yasasi cercevesinde PTT’den de yanit alabilirdiniz. Fakat elbette ki bu siteden boyle bir beklentimiz yok.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin