RSS Feed for This Post

Beyaz Türkler mi, zaten hiç var olmadılar!

Son dönem çok etkili olmasa dahi bir dönem gündemi uzunca meşgul etti “Beyaz Türklük” konusu. Ülkemizin bilim ve sosyoloji dehâsı(!) isimlerince günlerce gündem edilen, konu edilen, hatta literatüre sokulan, yazılan çizilen “Beyaz Türklük” mevzusunu hiç ciddiye almamış, üzerine düşünmemiş biri olarak Alev Alatlı’nın, Hürriyet’ten Zeynep Bilgehan’a verdiği röportajı okuyunca bunca konu edilen durumun aslında ne olduğu zikretmeli diye düşündüm.

Aslını isterseniz “Beyaz Türkler” dediğimiz zümre, Türkiye Cumhuriyetini, Türkiye halkıyla birlikte kurduğu halde bu kurucu üyeleri saf dışı bırakan, kendisini ülkenin sahibi sanan, tek tipçi ideolojinin neferi, laikliği bir hürriyet alanı olarak değil de tam aksi baskı unsuru olarak kullanan kesim. Bu kesimin, bu ülkenin temelini oluşturan “Anadolu”ya karşı uzaklığını, bu ülkenin tarihi olan Osmanlı İmparatorluğuna olan nefretini elbet biliyoruz. Temel unsura uzak kalmayı “ısrarla talep eden” ve temellere nefret duyan sonradan olma bu zümre kendisinin “Beyaz Türk” olarak tanımlamasından büyük bir haz duyuyor zira ona göre Osmanlı gayrı medeni, Anadolu ise gayrı hadari (şehirli olmayan/bedevi/köylü)dir. Oysa bu zümre oldukça medeni, oldukça şehirlidir. Elbet kendisine göre…

Bugüne kadar “Beyaz Türklük” (sanki varmış gibi) üst perdeden, eğitimli, laik, modern ve medeni bir kesimin tanımıymış gibi ele alındı. Açıkçası ben bunun durumu yansıtmadığını aslında tam aksine denk geldiğini düşünüyorum. Zira halk diliyle söyleyecek olursam “Beyaz Türklük” tam olarak kabuğundan çıkan kestanenin kabuğunu beğenmeyip ondan kurtulma çabasından başka bir şey değildir. Kendisini dil olarak, kültür olarak, eğitim düzeyi olarak, bir otorite olarak, entelektüel olarak Batı’nın kompleksinden kurtaramamış, Batı’ya karşı verdiği mücadeleyle bir asır sonra övünen, düşünsel anlamda bir şey üretememiş -ki en bariz örneği “Beyaz Türklük” tanımına buldumcuk muamelesi yapılmış olmasıdır-, kopyala-yapıştır bir hayat tarzını büyük bir arzu ve istekle talep eden ama aynı zamanda öz kültürüyle övünen, antiemperyalist olduğunu iddia eden maalesef öz kültürüyle de barışamamış kompleks, kompleksli, kendi içinde tutarsız, paradoksal bir durumdur.

Türkiye’de üç beş kişiyi bu tasvirim dışında tutarsak gerçek anlamda elit bir kesim, “Beyaz Türkler” falan yok. Ortada “Beyaz Türk” diye lanse edilenler ise bunu bir çeşit kompleksi yenme durumu olarak gördüğünden “Beyaz Türk” olarak tanımlanma arzusunda. Çünkü ancak bu şekilde var olabiliyor, bir kesimin Kürd’ü, Alevi’yi, dindarı, köylüyü, garibi, cahili, Ermeni’yi yok sayarak var olabilme çabası gibi bir şeydir “Beyaz Türklük” ve halktan olanı, bu toprağın realitesini, geçmişini yok sayarak kendini var edebilme çabasıdır. Zaten Türkiye’de elit kesim, üst sınıf, “Beyaz Türk” oluşturacak, siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel, soysal bir ortam mevcut değildir, bu mevcut değilken “elit kesim” oluşması hiç mi hiç mümkün değildir. Bugüne kadar hep yanlış noktadan ele alınan “Beyaz Türklüğün” öyküsü ise maalesef budur.

Benim durduğum noktadan bakınca Beyaz Türklük başının üzerine üç kitap alıp “Ben modern bir garıyam” diye gezinen bir Türkiye filmi repliğinden fazlası değildir. Ve o Beyaz Türkler, ah o Beyaz Türkler mi, zaten hiç var olmadılar.

…Kemalcilik ve Atatürkizm üzerine e-kitap…
Tarih şaşırmaktır

Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz. Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir…Buradan indirebilirsiniz. 

 

Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.  

Kadın hakları ve Kemalizm

“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak” Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış: “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış

Trackback URL

  1. 7 Yorum

  2. Yazan:@IBBal Tarih: May 3, 2013 | Reply

    Gören de “aşağıladıklarından daha az cahil olmamak” yazarlığın önkoşulu zannedecek:

    http://t.co/uWvsxsg4qf

  3. Yazan:@BaranARKAS Tarih: May 3, 2013 | Reply

    Beyaz Türkler mi, zaten hiç var olmadılar!: http://t.co/CuedS7yEe0

  4. Yazan:@hacker0931 Tarih: May 4, 2013 | Reply

    RT @jamilabayraktar: Bugünkü yazım: Beyaz Türkler mi, zaten hiç var olmadılar!: http://t.co/g3OjehiGZL Beyaz Türklük,kompleksli,tutarsız,paradoksal bir durumdur

  5. Yazan:Cemile Bayraktar (@jamilabayraktar) Tarih: May 4, 2013 | Reply

    RT @YShirin: Beyaz Türkler mi, zaten hiç var olmadılar! @jamilabayraktar ın yazısı.. http://t.co/rq6V8uwpcZ

  6. Yazan:@melbournedream Tarih: May 4, 2013 | Reply

    RT @YShirin: Beyaz Türkler mi, zaten hiç var olmadılar! @jamilabayraktar ın yazısı.. http://t.co/rq6V8uwpcZ

  7. Yazan:ahmet faruk Tarih: May 5, 2013 | Reply

    yazi mi bu simdi?

  8. Yazan:Emrah T. Tarih: Ağu 7, 2013 | Reply

    Kendi kültüründen kopuk batı özentisi insanlar olduğu doğrudur ama bunun Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyetin idealleri ile bağdaştığı söylenemez. Atatürk Osmanlı’dan bile öncesini araştırmış, Türk tarihine,Türk diline sahip çıkmış, kendi üretimini yapan ve çağdaş dünyada kendi ayakları üzerinde duran bir ülke yaratmak istemiş ama 1940’larda Türkiye’nin Nato’ya girmesi ve ABD egemenliğine itilmesi ile batı özentisi akım ülkemize adım atmıştır.Menderes döneminde TV’lerde batı hayranlığı uyandıran yapımlar yayınlanmış,kendi değerini bilmeyen, zavallı,eğitimsiz yığınlar yaratılmış, demokrasi gibi derin bir kavram “gelin İstanbul’a istediğiniz yere gecekondu yapın”a indirgenerek ucuzlatılmış, sizin eleştirdiğiniz kesimin tam olarak var olması ise Özal dönemi ile olmuştur. Rüşvet,halkı küçük görme,batıcılık,zengini adam yerine koyup fakiri ezme Özal ile bu ülkeye sinmiştir. Tüm bunlar Atatürk’ün ideallerine terstir.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin