RSS Feed for This Post

Bir bayram klasiği: Kurban cinayet midir?

leman-samBütün sene hamburgerleri, kebapları yutarken “bu et nereden geliyor?” diye sormaz. Fransız mutfağını öve öve bitiremez. Ama kurban bayramı gelince Müslümanlara hakaret etmek için her yolu dener. 80 yıllık kemalist eğitim geriye “sanatçı” diye bunları bıraktı işte. Leman Sam ve saz arkadaşları. Ecdadını bilmez, halkını anlamaz, hayran olduğu Batı’nın değerlerini de içselleştiremez. Tipik “cumhuriyet aydını”. Kemalist tahakküm bize bir yığın aptal insan bıraktı miras olarak… Bir de çirkin heykeller. (Bkz. Çirkin Cumhuriyet ve Mânâ’sız Maneviyat) Kendisini üstün/elit zanneden ama gerçekte herkesten daha geriden gelen bu zavallılar ne olacak? Normalleştirmek mümkün gözükmüyor. Besliyoruz ama eti de yenmediği için etrafı kirletmekten başka işe yaradıkları yok. Peki nedir? Kemalizmin ana vatanı Fransa’ya bakalım:

Paris’e gelip meşhur kaz ciğerini yemeden olmaz değil mi? Soğuk yahut tavada kızarmış olarak yenebilir. Uygun bir şarap, biraz soğan reçeli… Peki kaz ciğeri nasıl yapılır? Daha doğrusu ufacık kaz ciğeri nasıl olur da öyle kocaman hale gelir? Kazların ağzına zorla yemek tıkarak tabi ki. Yani kaz yağ ve şekerle beslenip zorla hasta edilir. Aşağıdaki videoda bir kaz ciğeri fabrikası var: Önce dişi olduğu için diri diri kıyma makinesine atılan kaz yavruları, ardından ağzına zorla yemek tıkılan kazlar. Ne mi yiyorlar? Bolca incir ve kıyma makinesinden çıkan kardeşlerinin etini.

Ama bütün bu vahşet “bizim” kemalistleri rahatsız etmez. Gazete köşelerinde “gurme” diye yazı yazan gazeteciler Fransız şarabını boykot etmezler meselâ. Aslında Köpek öldüren’le bir Bordeaux’yu ayırt edemezler ama neyse. O da ayrı konu. Peki Fransız mezbahalarında neden büyük baş hayvanlar canlı canlı baş aşağı asılır? Çünkü “yüksek gastronomi” kanın içeride kalmasını ister. Bu yüzden basınçlı havayla çalışan bir tabanca ile hayvanın beynine bir çivi çakılır. Kümes hayvanları ise yine kan içeride kalsın diye boğularak öldürülür. İkinci video da bir at mezbahasından. Kesmeden önce tüfekle hayvanı sersemletmeye çalışan bir adam ıskalıyor. Zavallı at daha beter panikliyor, deliriyor adeta. Ama kafesin içinde, bir yere gidemiyor.

 


 

Peki Leman Sam’ın Niyüv Balıns marka spor ayakkabılarını, Ayfon’unu üreten Asya ülkelerinde hayvanlara nasıl davranıyorlar? Leman Teyze ve laik dostları şu köpekleri, kedileri kurtarmak için ne yapmış? Kendisine sormak lazım ama …

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin