RSS Feed for This Post

Erste Begegnung – ilk Karşılaşma (Robert Schumann)


Ölüm’ün ışığında Zaman 

Schumann’ın en lezzetli eserlerinden birini dinliyorum,  “spanische liebeslieder” (op. 138). Aşk şarkıları bunlar. 15ci asırda İspanya’da yazılmış aşk şiirlerinin Almanca tercümelerinden ilham almış büyük besteci. Albümdeki birinci parça gül bahçesinde rastladığı delikanlıya aşık olan bir genç kızın şarkısı. Mezzo-soprano Angelika Kirchschlager‘in berrak sesi su gibi akıyor ve soprano Barbara Bonney‘inkiyle “karışınca” öyle bir içiliyor ki…

Şırıl şırıl akan küçük bir derenin berrak suları canlanıyor gözümde. Seslerin berraklığı “lokur lokur akan” pianonun ritmiyle daha da belirginleşiyor. Bu kısacık şarkıyı tekrar dinliyorum. Genç kızı, delikanlıyı, gülleri anladım da… “işin içinde bir de su var” diyorum, bu kadar tesadüf olamaz. Sonra sözler takılıyor kulaklarıma. Acaba şiiri Almanca’ya tercüme eden Emanuel von Geibel sonu “ş” ve “s” gibi su sesiyle biten kelimeleri kasten mi seçmiş? CD’nin kutusundan kitapçığı çıkarıp sözlere(1) bakıyorum: Oh! Yanılmamışım. Hakikaten şırıl şırıl akan bir dere var iki aşığın ilk defa karşılaştığı yerde.

Sanat doğanın taklidi midir? Doğal olarak güzel olan şeylerin beceriksizce, yapay biçimde tasvir edilmesinden mi ibarettir? Öyle ya, batan bir güneşi seyretmek dururken neden kıpırdamadan duran bir yağlı boya tabloya bakalım? Bir bülbülün şen nağmelerini dinlemek dururken Schumann’ın şarkıları ile yoralım kulaklarımızı? Tabi sanatçı ve/veya sanatsever okurlarımız kızabilirler. “Ah! hayır, kimse Hacı Arif Bey’in yerini tutamaz” ya da “Hangi kuş Mozart’ın 40cı senfonisini çalmış da biz duymamışız?” gibi itirazlar gelebilir. Ancak Sanat eserleri doğanın kötü birer kopyası değilse nedirler? DEVAMI PEK YAKINDA SAYFALARIMIZDA…

Trackback URL

  1. 6 Yorum

  2. Yazan:özlem Tarih: Kas 20, 2010 | Reply

    Benim canım bu kadınları dövmek istiyor:)

  3. Yazan:cb Tarih: Kas 20, 2010 | Reply

    mehmet yılmaz’a onlarca teşekkürler, tüm akşam dinledim ve sanat ile ruhun ilişkisini anlatacak kelimelerin azlığından yana hüzünlendim.

  4. Yazan:MY Tarih: Kas 21, 2010 | Reply

    Öhöms, sebeplerin kudreti yoktur ama hiç bir sey sebepsiz degildir hayatta…

    Bu müzigi siteye koymamin da bir sebebi var, az önce bir kaç paragrafini videonun yanina ekledigim bir makale üzerinde çalisiyorum bu gece 🙂

    not: Sevgili esim amerikali hanimin aksanini begenmedi, ana dili almanca olan iki solist bulduk, bu linkten %100 kaliteli bir almanca ile dinleyebilirsiniz:

    ama benim tercihim birincisi, 5-10 saniye daha hizli söylemisler, daha yüksek hizda olunca ilginç bir coskusu var birinci kaydin. Artik size kalmis degerlendirmesi 🙂

  5. Yazan:özlem Tarih: Kas 21, 2010 | Reply

    Alternatif klipler Hacı Arif Bey demişken:)
    http://www.dailymotion.com/video/xf3p1e_munir-nurettin-selcuk-vucud-yklimin_creation

  6. Yazan:gokce Tarih: Kas 22, 2010 | Reply

    Ozlem hanim yardima ihtiyaciniz olursa ben de size katilirim.
    Sundugunuz Alternatif dinlendiriyor.
    Tesekkurler.
    Gokce

  7. Yazan:MY Tarih: Kas 23, 2010 | Reply

    Haci Arif Bey gibi Schumann’ı da ALLAH yaratmistir. Schumann’ın müzigini de ALLAH yaratmistir.

    Bunun için Newton “yerçekimi kuvvetinin ne oldugunu bilmiyorum, ben bir sey icad etmedim, bu kuvvetin miktarini hesaplayan bir formül yazdim” demistir.

    Schumann sadece bu müzigin zuhur etmesine bir vesile, bir sebep olmustur, sebeblerde kudret yoktur.

    Sebeplerde kudret olsaydi pamugu yakan atesi su ile söndüremezdik.

  1. 1 Trackback(s)

  2. Kas 20, 2010: Twitter Trackbacks for Erste Begegnung - ilk Karşılaşma (Robert Schumann) : Derin Düşünce [derindusunce.org] on Topsy.com

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin