Main Content RSS FeedÖnceki Yazılar

Türkçüler, Kürtçüler… Bu milliyetçilik ile nereye kadar? »

 

Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?

 İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor. Kürtler, Hıristiyanlar, Eşcinseller, solcular…150 sayfalık bu kitapta Türk Milliyetçiliğini sorguluyoruz. Müslüman ve milliyetçi olunabilir mi? Türkiye’ye faydaları ve zararları nelerdir? Milliyetçiliğin geçmişi ve geleceği, siyasete, barışa, adalete etkisiyle. Buradan indirin. 

 

 

Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı Kürtler (Kitap + Tartışma)

Etnik kökenimiz benliğimizin bir parçası, rengarenk insanlığımızın gerçek bir rengi. Ancak bu renk üzerinden yapılan bir baskı, bu renk “yüzünden” çekilen büyük bir acı sonucu diğer bütün renkler silinebiliyor. Bir başka deyişle IZDIRAPLAR ÜZERİNE YAPAY BİR KİMLİK İNŞA EDİLİYOR. Bir halka yapılabilecek en büyük kötülük bu belki de. Sadece Türk ya da sadece Kürt olmaya mahkûm edilen insanlar giderek insanlıklarını perdeliyorlar. Böylesi halklar ırkçılığa, her türlü şiddet çağrısına kucak açıyorlar. Zira duydukları kin ve nefret onları bıçak gibi bilerken bir yandan da tektipleşiyor, şeyleşiyor. Kürt aydınları kadar Türk aydınlarına da büyük iş düşüyor. İnsan olmadan “Türk” ya da “Kürt” olmanın imkânsızlığını halklarına anlatmak. Okuyacağınız bu kitap aydınların dikkatini tam da bu noktaya çekmek için hazırlandı: Asimilasyon  ile şiddet kıskacı içindeki Kürt halkına… Buradan indirebilirsiniz.

Bu yaz hangi kitabı okusak? »

 
 

 

Kitap Tanıtan Kitap 1

Kitap okumak… Jean Paul Sartre, Nazan Bekiroğlu, Toshihiko Izutsu, Henri Bergson, Mustafa Kutlu, Dostoyevski, Elif Şafak, Clausewitz, Sadık Yalsızuçanlar, Alber Camus ile sohbet etmek… Suyun resmine bakmakla yetinmeyen, su içmek isteyenler için var kitaplar. Mesnevî var, El-Munkızü Min-ad-dalâl, Kitab Keşf al Mânâ, Er-Risâletü’t-tevhîd var.  Elinizdeki bu kitap Derin Düşünce yazarlarının seçtiği kitapların tanıtımlarını içeriyor. Bizdeki yansımalarını, eserlerin ve yazarların bıraktığı izleri. Farklı konularda 44 kitap, 170 sayfa. Zaman’a ayıracak vakti olanlar için… Buradan indirebilirsiniz. 

 

Kitap Tanıtan Kitap 2

Kitap tanıtan Kitapların birincisi kadar sevildi, o kadar çok ilgi gördü ki ikincisini yayınlamak için sabırsızlanıyorduk. Yeniden 44 kitap tanıtımıyla geliyoruz karşınıza: Dostoyevski, Sezai Karakoç, Yıldız Ramazanoğlu, Jean Paul Sartre, Amin Maalouf, Taha Akyol, Hasan Cemal, Ali Şeriati, William C. Chittick, Alain Touraine, Muhyiddin İbn Arabi Hazretleri… Farklı asırlar, farklı coğrafyalar, farklı konularla dergi tadında bir kitap… Ortak olan tek şey İnsan belki de? İnsan’ın iç dünyasındaki saklı hazineleri paylaşma muradı…Buradan indirebilirsiniz. 

 

Kitap tanıtan kitap 3

İnsanları birleştiren, engelleri ortadan kaldıran bir eylem yazmak… ve tabi okumak. Heinrich Böll, Sadık Yalsızuçanlar, Jean-Paul Sartre, Leyla İpekçi, Samuel Beckett, Peyami Safa, Immanuel Wallerstein, Marilyn Monroe veya Baudelaire… Farklı ülkelerde yaşamış, farklı kaygılarla yazmış olsalar da bütün yazarlar bir iz bırakmak, günü gelince başka insanlarca okunmak isterler. Evet… Yazmak vermektir. Kitap tanıtan kitaplarımızın üçüncüsünü ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz. 

 

Bir Araya Gelse Üç Beş Âşıklar »

Clint Eastwood Türk olsaydı… »

 

Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?

 İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor. Kürtler, Hıristiyanlar, Eşcinseller, solcular…150 sayfalık bu kitapta Türk Milliyetçiliğini sorguluyoruz. Müslüman ve milliyetçi olunabilir mi? Türkiye’ye faydaları ve zararları nelerdir? Milliyetçiliğin geçmişi ve geleceği, siyasete, barışa, adalete etkisiyle. Buradan indirin. 

Mesnevi ile İlahi Aşk (11) / 29.07.2012 »

İslâmcılıktan anladığım: Aliya »

Yıl 1992.. Sovyetler Birliği dağılmış ve içerisinden bir dizi devlet çıkmaya başlamış. Hırvatistan’ın ardından Bosna Hersek’te Yugoslavya’dan ayrılmak için referandum yapmış ve %99’luk bir oyla ayrılma kararı almış. Bunun üzerine Sırplar akla hayale aykırı bir şekilde 21.yy’ın arifesinde bir soykırıma başlamıştı. İslam’la şereflenmiş Bosna halkını acı dolu, keder dolu, zamanında Auschwitz katliamına binaen yazarın söylediği gibi şiir yazılmasını manasız kılacak günler bekliyordu. O günlerde Bosna halkı lideri Türkiye’de zinde kuvvetler tarafından hakir görülen bir hayalperest, bazılarına göre deli, bize göre ise bir İslamcı olan Aliya İzzetbegoviç idi. Saraybosna için Avrupa’nın Kudüs’ü benzetmesi yapılmaktaydı. Savaştan sonra ise kilise, havra gibi yapılar dimdik ayakta iken camilerin minarelerinin yıkıldığı, kapılarının söküldüğü, duvarlarında kurşun izleri, Read the rest

Benlik şuuru ve Lisan: “Hayır”a “Evet” Demek »

“… küçük bir çocuk “hayır” dediğinde, size seçimini anlatmaya çalışıyor ve size onu, onun sevdiklerini ve sevmediklerini bildirmeye çalışıyor … Lütfen “lütfen” ve “teşekkür ederim” deyin. Lütfen çocuğunuza bir şeyler emredip durmayın, yapabildiğiniz zaman sebeplerini açıklayın. O sizin yaptığınız gibi yapar- o kendisini sizinle tanımlıyor. “Lütfen ve “teşekkür ederim” i kullanın ve lütfen çocuğunuzdan özür dilemeyi unutmayın- bu şekilde bu beceriyi de öğrenir …

Yazan: Paul C. Holinger, M.D

Bebeklikten ilk çocukluğa geçiş önemli çünkü bu süreçte çocukları anlamamıza yardımcı olacak üç önemli gelişim aşaması var. Özetle, yaklaşık 18 aylık sürede (1-3 yaş arası) üç konu ilk çocukluğa ulaşmanın haberini vermek için ortaya çıkıyor: dil, öz bilinç ve hareketlilik.

Lisan döneminin başlangıcında “HAYIR” kelimesi çıkar sahneye! Neden? Çocuğun kendisini bağımsız, özerk – anne babasından ayrı ve farklı ve bazen anne babasının duygu ve istekleriyle çatışan duygu ve fikirleri olan-  bir birey olarak kabul ettirmeye çalışmasının bir göstergesidir bu. Onun gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır yani. Gitgide artan bu öz bilinç ve ayrılık sıklıkla bu ambalaj içinde gelir: “HAYIR!”

Bu konuyu şimdi gündeme getiriyoruz çünkü dil ile bağlantılı. Ünlü psikanalist tıp doktoru John Gedo şöyle ifade ediyor:  “Benlik şuuru sözsel iletişim kazanımıyla paralel olarak ancak iki yaşın sonuna doğru kazanılıyor.” Ayrıca Gedo, kelimeleri duygulara dönüştürmenin önemi konusunda Read the rest

Art Blakey »

PKK’nın görmek, duymak, söylemek istemediği… »

“… Dersim katliamını, CHP’yi, Atatürk dönemini eleştirmiş, devletin öfkesini üstüne çekmiş bir milletvekiliyle PKK’nın sorunu ne? Devletin muhalifine silah doğrultmuş bir “isyan örgütüne” herhâlde çok sık rastlanmaz. Devletin vurduğu bir halka vuruyor PKK, kendini bir “devlet” gibi görmenin, “gözaltına aldık” lafının fiyakasına kapılmanın sonucu herhâlde bu delirme. “Her şeyi yapabileceğini” sanmaya başlamak, düşüşün de başlangıcıdır. Dersim hangi siyaseti desteklerse desteklesin, hangi fikri benimserse benimsesin, bu ülkede “mazlumiyetin” sembolüdür, Dersim’e, Dersimliye böyle pervasızca dokunamazsın. PKK bu anlamsız eylemiyle BDP’yi bile öfkelendirdi. Aklın dışına savrulmak çaresizliğin işaretidir bence, böyle bir eylemi yapmak için çok çaresiz kalmak gerek. “Bir ses çıksın da ne olursa olsun” diyorlar herhâlde, o sesi saçma sapan eylemlerde arıyorlarsa, duyacakları ses, duymak istedikleri ses olmaz…” (Ahmet Altan)

 

Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı Kürtler (Kitap + Tartışma)

Etnik kökenimiz benliğimizin bir parçası, rengarenk insanlığımızın gerçek bir rengi. Ancak bu renk üzerinden yapılan bir baskı, bu renk “yüzünden” çekilen büyük bir acı sonucu diğer bütün renkler silinebiliyor. Bir başka deyişle IZDIRAPLAR ÜZERİNE YAPAY BİR KİMLİK İNŞA EDİLİYOR. Bir halka yapılabilecek en büyük kötülük bu belki de. Sadece Türk ya da sadece Kürt olmaya mahkûm edilen insanlar giderek insanlıklarını perdeliyorlar. Böylesi halklar ırkçılığa, her türlü şiddet çağrısına kucak açıyorlar. Zira duydukları kin ve nefret onları bıçak gibi bilerken bir yandan da tektipleşiyor, şeyleşiyor. Kürt aydınları kadar Türk aydınlarına da büyük iş düşüyor. İnsan olmadan “Türk” ya da “Kürt” olmanın imkânsızlığını halklarına anlatmak. Okuyacağınız bu kitap aydınların dikkatini tam da bu noktaya çekmek için hazırlandı: Asimilasyon  ile şiddet kıskacı içindeki Kürt halkına… Buradan indirebilirsiniz. 

Temmuz ayında en çok okunan kitaplar »

Geçen  temmuzda e-kütüphanemizden indirilen kitap sayısı 9957 oldu. Türkiye bölünür mü? adlı kitap 642 indirme ile birinci. İşte ilk 15′e giren ve toplam indirmenin %50’sini teşkil eden kitaplar:

  1. Türkiye bölünür mü?
  2. İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında
  3. Tarih şaşırmaktır
  4. Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı Kürtler
  5. Sosyalizm İslam’a uyar mı? (Tartışma) 
  6. Lieralizmin Kara Kitabı
  7. Jean-Paul Sartre ile Kaliteli bir Ateizme Doğru
  8. Kadın hakları ve Kemalizm
  9. Roman nedir? Nasıl Yazılır?