RSS Feed for Tezyin FelsefesiCategory: Tezyin Felsefesi

Medeniyetin inşası binaların değil kâmil insanların inşasıyla mümkün »

(Keşkül Dergisinde yayınlandı) Hüsn-ü hat sanatında mahir bir zât olan Şeyh Sultan Seyyid Muhammed Raşid el-Hüseyni’ye (ks) sormuşlar: -siz ne işle meşgulsünüz? -biz bağlar ve çözeriz. -neyi? -insanın kalbini dünyanın boş zevklerinden çözer Ahiret işlerini bağlarız. İstanbullu meşayih içinde hüsn-ü hatla, mûsıkîyle, kısacası sanatla meşgul olmamış hemen hiç kimse yok. Acayip değil mi? Yani en […]

Mekân görme imkânıdır, ticarî mal değil… »

“… Bu makalenin amacı ilerlemeye dayanan modern görme biçimi dışında yer alan anlayışların geri kalmış olarak tanımlanamayacağını, tamamen farklı bir gerçeklik, zaman, mekân ve insan anlayışına dayandığını göstermektir. Bu doğrultuda modern görme biçiminin ürünü ve üreticisi olan perspektif ideolojisini yansıtan manzara resimleriyle farklı bir düşünme biçimini temsil eden tasvir (minyatür) sanatı zaman, mekân, gerçeklik ve […]

Yargı kabiliyetinin eleştirisi / Immanuel Kant »

“…Doğal güzellik kendi başına güzel olan şeylerdedir. Sanatsal güzellik iseşeylerin güzel olarak temsil edilmesidir. […]  Çiçekler, gelişigüzel çizilmiş çizgiler bize hiçbir şey ifade etmezler, hiçbir belli mevhuma bağlı değildirler, ama yine de hoşa giderler […] Güzel olan şey bize yarar gözetmeyen, çıkarsız bir haz verir. Bu bakımdan beğenme yargısı indî/öznel olmakla beraber sadece hislerden ibaret […]

Gözle dinlenen müzik: Tezyin »

Batı sanatı her hangi bir konuyu “güzel” anlatır. Bir kadın, batan güneş, tabakta duran meyvalar… İslâm sanatının ise konusu Güzellik’tir. Bunun için tezyin, hat, ebru… hatta İslâm mimarîsi dahi soyuttur, mücerred sanattır. Zira: “… Güzellik eserin maksadını kendi içinde taşımasıdır. Nesnenin kendi içinde taşıdığı nihaî maksad seyirciye sanat eseri karşısında çıkarsız bir haz verir ki […]

Sevgisiz bakınca Yusuf bile çirkindir. Şeytan’a aşkla bakınca onu melek sanırsın. »

Paris yakınlarındaki Boulogne korusundayım. Bir ağaca bakıyorum. Ama boş gözlerle değil. Sadi Şirazî’nin tavsiyesi üzere sevgiyle bakıyorum ağaca; çünkü güzelliğini görmek istiyorum. Dallarına konmuş olan güvercinler için faydalı olabilir bu ağaç ama benim için gölgesi bile olmayan, faydasız, sadece ve sadece güzel. Fotoğrafı çekerken üç tercih yaptım: Akşam ışığının karşısına geçerek ağacın “renksiz” bir silüetini […]

Aşk Sen’sin , Âşık da Sen’sin , Mâşuk da Sen. Maksad Sen olunca gözden kayboldu ‘Ben’ »

Beden zarfının içinde bir mektup gibiyiz. “Göz” denen deliklerden dış dünyayı seyrediyoruz. Başımızı sağa sola oynattıkça görüş açımız değişiyor. Uzağa ve yakına odaklanarak zoom yapıyoruz. Bir gören “Ben” var; bir de görünenler, dünyanın geri kalan kısmı; ötekiler. Faydalı şeyleri ve tehditleri gördükçe gözüm (=aklım) çokluğa, Kesret’e terbiye oluyor, Vahdet’i göremiyorum. Oysa Hakikat saklı değil. Tersine, […]

Modern Sanatın İnsanlıktan Kopması »

İtalyan tenor Luciano Pavarotti talebelerine diyordu ki “Şarkı terbiyeli bir çığlıktır”. Gerçekten de İtalyan aryalarında, halk şarkılarında öne çıkan bir veçhe bu; kibiri yok; yoktan var etme, yaratma iddiasında değil şarkıcı. Varlığı şarkıdan evvel başlamış olan hissiyatın, meselâ sevincin ya da ızdırabın dışa vuran sesi “terbiye” edilmiş. Sesin cilalanması, çığlıktan şarkıya dönüşmesi işitiliyor. Alman ya […]

Müslüman gözleri Hristiyan teşbih ve tasvirine alıştırmak… Samanyolu TV, masum değilsin! »

Hristiyanları mahveden tahrifat da imaj ile başlamıştı; Dikkat edin Müslümanları vurmasın Hz. İsa (a.s.) bugün aramıza gelse “İncil” denilen kitabı okuyabilir mi? Hayır. Çünkü ne Latince, ne İbranice ne de Eski Yunanca konuşmuyordu. Hz. İsa (a.s.) “Hristiyan” kelimesini hiç kullanmadı. Bu kelime yaklaşık bir asır sonra çıktı ortaya. Sünnetliydi ve domuz eti yemiyordu. Hristiyanlar sünnetsiz […]

Gözlerle müzik dinlenir mi? »

Üzerinde gözlerimizin keyifle gezindiği “müzikal” resimler yapmış Johannes Vermeer. Hollanda barok resminin önemli isimlerinden. Vermeer bir çok eserinde ışığın parlak zeminlerden matlara uzanmasını bir ok işareti gibi kullanmış. 1660’da yapılmış olan Şarap Bardağı (hol. Het glas wijn) bunlardan bir tanesi. Vitraydan süzülüp gelen ışık beyaz giysilerden, sürahiden, şarap bardağından sekerek geziyor tabloda. Gözlerimize rehberlik eden […]

YAKINDA: Tezyin Kâinat’ın rumuzudur »

“… Tezyin şu veya bu satıha nakşedilmiş bir resim değildir. Tezyin suret itibariyle kendi mekânını ihdas eder. Daha doğrusu –bu mevhumlar ayrılmaz şekilde bağlı olduklarından- mekân ve zaman birbirini doğurur […] Balzac siyasî denemelerinden birinde herşeyin sûret olduğunu, hayatın dahi bir sûret olduğunu söylüyordu. Doğrudur. Herşey zamanda ve mekânda iz bırakarak edindiği sûretlerle ayırd edilir […]