RSS Feed for Soyut Sanat Müslümanın Yitik MalıdırCategory: Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır

YAKINDA: Hissedilen ile bilinen arasında tercih yapmak tehlikelidir! »

Rönesans’ın yol açtığı yıkımlardan biri görme kapasitemizi azaltmış olmasıdır. Filippo Brunelleschi, Leonardo Da Vinci, Giovanni Paolo Lomazzo, Donato Bramante ve daha önce andığımız Piero della Francesca gibi ressamlar görüneni resmetmek için bir takım yöntemler ve hatta aletler icad ettiler. Bu insanların önemli bir kısmı aynı zamanda mimar ve/veya matematikçiydi. Belki biraz da bu sebeple sanatı […]

İslâm’da Mimarî ve Şehircilik(5): Mimarın fikri ve zikri »

“… Mimarı dağlara gönderin de kemer neymiş, kubbe neymiş ögrensin! …” (John Ruskin, sanat eleştirmeni) 1920’lerin Komünist Rusya’sına hakim olan konstrüktivist binalara bakıyorum. Konstantin Melnikov, El Lissitzky, Noi Trotsky gibi ünlü mimarların eserlerine. Sonra Frank Lloyd Wright’ın gerçekleştirdiği 400’den fazla projeyi anlatan bir kitap geçiyor elime. 1991 senesinde American Institute of Architects tarafından “Tarihin en […]

Soyut görme: Teori ve Pratik(8) – Giuseppe Tornatore »

Çoğaldıkça azalan şey nedir?  Yönetmenliğini Giuseppe Tornatore’in yaptığı La leggenda del pianista sull’oceano (Okyanus Üzerindeki Piyanistin Efsanesi) gerçekten şiir tadında bir film. Hayatının tamamını SS Virginian adlı bir transatlantikte geçiren, geminin dışındaki modern dünya ile her türlü teması reddeden bir piyanistin duygu yüklü öyküsü… Filmin en düşündürücü sahnesi piyanistin (Tim Roth) hiç tanımadığı bir genç […]

İslâm’da Mimarî ve Şehircilik(4): Mimar Olmak, Mutlu Olmak, Tatmin Olmak… »

Hong Kong’dan bir hayat kesiti. The Economist dergisine bağlı Economist Intelligence Unit tarafından “dünyanın en iyi şehri” ilân edilen Hong Kong’da yemek yiyen üç insan. 10 m² odalarda bazen 3-4 kişinin yaşadığı bu evler birer yuva değil insan deposu. Bu kadar zor şekilde yaşanılan (ve ölünen) bir şehrin birinci olduğuna inanamıyor insan. Ekonomi dergileri sık […]

İslâm’da Mimarî ve Şehircilik(3): Sinan gibi cami yapmak veya Sinan gibi adam olmak? »

“… Yedi katın temellerini Atan’a, Dokuz katlı gök kemerinin binasını Kuran’a, Yani Yaratan’a, yani ALLAH’a hamd, Peygamber Hz. Muhammed’e S.A.V. Salat-ü selâm olsun. […] Çünkü bir köprüdür dünya, geçmektedir insanlar, Ne dilenci kalır burada, ne de mutluluğa ermiş hükümdar. Bu fani dünya yokoluş seli üstünde bir köprüdür, Ondan geçerken secde etmeyi bilen özgürdür …”  Mimar […]

İslâm’da Mimarî ve Şehircilik(2): Güzel Mimar Güzel Binaya Nasıl Nüfuz Eder? »

Çirkin insanlar güzel şehirler kuramazlar İstanbul, Tokyo, Paris, New York… bütün şehirler giderek birbirine benzemeye başladı. Oysa tam tersi olmalıydı. Hele bu asırda! Çünkü Batıda insan hakları -en azından zengin ve beyaz ırktan olan adamın hakları- eskisinden çok daha iyi savunuluyor. Özgürlük değil ama bireysel serbestlik tavan yaptı. (Bkz. Hayvan serbesttir, insan özgürdür) Peki, krallardan, Stalin […]

Kemalist mimarî neden güzel değil? »

TOKİ çok çirkin binalar yapıyor ama gözlerimizi acıtan bu çarpık stili(?) onlar icad etmedi. Cumhuriyet’in ilânından bu yana, 80 yıldır inşa edilen binaların hepsi birbirine benziyor: Okullar, fakülteler, gar binaları, oteller, bankalar, konser salonu, spor salonu, belediye sarayı ve hükümet konakları… Tektip, cezaevi ya da depo, fabrika vs gibiler, her bir kat yanyana kopyalanmış pencerelerden […]

Modern camiler neden çirkin? »

Çünkü halka hizmet için değil onu korkutmak için yapılıyor bu modern camiler. Devletin ya da diktatörün kudretini ilân ediyor. Bizdeki devasa Atatürk heykelleri ve Anıtkabir gibi. (Bkz. Çirkin Cumhuriyet ve Mânâ’sız Maneviyat) Ya da Komünist Rusya’nın gücünü ilân eden, halka gözdağı veren propaganda amaçlı anıtlar geliyor akla. 10 dakikalık namaz için yarım saat yürümek icab edecek ama onlara dert […]

İslâm’da Mimarî ve Şehircilik(1): Anıtkabir ve Türbeler »

İyilik ve kötülük taşa nüfuz edince… Stalin ve Atatürk gibi diktatörler ölümlerinden sonra mumyalanmışlar… Tıpkı kendilerinden binlerce yıl önce yaşamış firavunlar gibi. Bir rastlantı olabilir mi? Yoksa dünyevî bir değer sisteminin ifadesi mi? İnsan gibi ölmeye itirazları mı vardı? Ahiret’e intikâli reddeden, ölümsüzlüğü maddede, cismânî varoluşta arayan bir maneviyat. Materyalist, maddeci, mânâsız bir maneviyat. (Bkz. […]

Piero della Francesca tanrıları gökten yere indirince… »

İtalyan Rönesans’ının en büyük isimlerinden biri olan Piero della Francesca’nın 1469 senesinde yaptığı “Kamçılama” isimli tabloya bakıyoruz. Arka planda Hz İsa’nın (a.s.) kamçılanma sahnesi görünüyor. Sağda, önde başka insanlar var. Konu İncil’den, (Yohanna 19, 1; Markos 14, 65;…) ama yine de acayip bir resim zira Hristiyan sanatında görmeye aşina olmadığımız şeyler var. Tablonun ana teması […]