RSS Feed for SanatCategory: Sanat

Soneler / William Shakespeare »

87. Sone Hoşcakal değerin çok yüksek, tutamam seni Biliyorum kendine ne paha biçtiğini Özgürlüğe kavuştun alıp değer belgeni İptal ettik sendeki hakkımın senedini Nasıl tutarım seni sağlamadan iznini Neyim var hak edecek senin zenginliğini Bu eşsiz armağana kim layık görür beni Bana verilmiş berat dönüp buldu vereni Sen vermiştin kendini bilmeden değerini Ya da bana […]

Babaya Mektup (Franz Kafka) »

“…beni kıskıvrak yakalayan şeyin, sana dokunması bile gerekmez ya da tersi; senin için masumiyet olan şey, benim için suç olabilir ya da tersi; sende hiçbir etki yaratmayan şey, benim mezarım olabilir.” (s:55) Kafka’nın Babaya Mektup’u 1919’da yazılmış, yazıldıktan 30 yıl sonra, 1950’lerin başında arkadaşı Max Brod tarafından gün yüzüne çıkmış bir eser. Bir oğul’un babaya […]

Kafka, Taşrada Düğün Hazırlıkları »

Taşra’da Düğün Hazırlıkları[1], Kafka’nın en eski yazılarının bulunduğu bu eser üç manüskri[2] ve fragmanlardan[3] oluşmaktadır. Max Brod tarafından 1907-1908(?) tarihine kadar uzanan bir geçmişleri olduğu belirtilen bu manüskriler, 1923(?) tarihine kadar uzanmaktadır. Bu el yazmaları,  Brod tarafından tek bir eserde birleştirilip düzenlenerek edebiyat dünyasına kazandırılmıştır. Eserin içinde şu bölümler yer almaktadır: Taşrada Düğün Hazırlıkları; Günah, […]

İnsanın Taşrası / Elias Canetti »

Efsaneler insanların ihdas edebilecekleri en kalıcı şeylerdir. Küçük insan, birilerinin peşinden gittiği için, kendi peşinden gelenlerini ihdas eder. İçinde yaşadığımız dünyanın durumunu göremeyenin o dünya üzerine yazacak hemen hiçbir şeyi yoktur. Bilge, yaşamı boyunca bir çocuk olarak kalır. Bir savaş, hep insanlık adalet düşüncesine sanki daha hiç varmamışçasına cereyan eder. Birbirinizin karşısına çıplak çıkmak zorunda olsaydınız birbirinizi […]

Soneler / William Shakespeare »

61. Sone Hayalinle açık kalsın ağırlaşan göz kapaklarım, Baksın dursun mu istiyorsun ağırlaşan geceye? Durmadan bölünsün mü yani sence uykularım, Sana benzer gölgeler oynaşırken Gözlerimin önünde? Yoksa yanıma kendi yerine Ruhunu mu gönderiyorsun, Yuvasından böyle uzakta ne yaptığımı gözlesin de, Ayıplarımı yakalasın, Nasıl aylaklık ettiğimi görsün, Kıskançlığına yön versin, hedef göstersin diye. Yok yok aşkın […]

Yazarın Ölümü / Gilbert Adair »

“… Kelimeler, onları “kullandığı” yanılsamasına kapılan yazarlardan çok daha eski, vefasız ve tecrübelidir. Kelimeler hep vardı. Kimse onların sahibi değildir; kimse nasıl okunacaklarını belirleyemez; hele onları yazan hiç. Edebi metin kendi kendini ve a fortiori yazarının “niyetlerini” baltalamadan edemez; hep kendi başının dikine gidecek, kendi imtiyazsız, emniyetsiz ve sıklıkla çelişkili yorumlarını yaratacaktır; dolayısıyla yazılı dil […]

Edebiyatın Sıfır Derecesi / Roland Barthes »

Klasik ozanın işlevi daha yoğun ya da daha parlak yeni sözcükler bulmak değildir; eski bir kurallar bütününü düzenlemek, bir bağıntının bakışımlılığını ya da özlülüğünü kusursuzlaştırmak, bir düşünceyi bir ölçünün tam sınırına getirmek ya da indirgemektir. Klasik yazının özlü düşünceleri sözcüklerin değil, bağıntıların özlü düşünceleridir. Bir anlatım sanatı söz konusudur, bir buluş sanatı değil; burada sözcükler, […]

Yalancılık Sanatı Oscar Wilde »

İnsanın en az kendisi olduğu an, kendi kılığında konuştuğu vakittir. Ona bir maske ver; sana gerçeği söylesin. Çağımız edebiyatının büyük çoğunluğuyla gülünç derecede sıradan kalmasının başlıca nedenlerinden birini, hiç kuşkusuz, bir sanat, bir bilim ve bir toplumsal zevk olarak yalancılığın gerilemesi oluşturuyor. Kadim tarihçiler lezzetli kurgularını bize olgu biçiminde sunmuşlardı, günümüz romancıları ise karşımıza kurgu […]

Soneler / William Shakespeare »

Seni görmedikten sonra, her gün benim için gece gecelerse parlak gün, rüyalar seni bana gösterince düşün ki, insan ne kadar savursa varını yoğunu dünyada kalır harcadığı; yalnızca el değiştirir ama boşa harcanan güzelliğin dünyada gelir sonu kullanmadan saklamakla onu, kullanan yok etmiştir zavallı beni terk etmen için yasaların* gücü arkanda oysa beni sevmen için bir […]

Oblomov / İvan Aleksandroviç Gonçarov »

Böyle gereksiz okumalar ona zor ve garip geliyordu. Bu kadar çok zaman, kağıt ve mürekkep harcanan bütün bu kitapların ne yararları vardı? Ders kitapları neye yarardı? Okula tıkılmış olarak geçen hayatın altı yedi yılı neden ziyan ediliyordu? Bütün bu sıkı disipline, azarlamalara, ders boyunca sınıfta oturma sıkıntısına, hayat önümüzde, etrafımızda dururken dolaşma, oynama, eğlenme kısıtlamalarına […]