RSS Feed for ModernleşmeCategory: Modernleşme

Akıl Tutulması / Max Horkheimer »

Gerici, demokratik ya da devrimci biçimleriyle bir bütün olarak toplumsal teori, geçmiş bütünlüklere yön verdiği varsayılan eski düşünce sistemlerinin mirasçısıydı. Bu eski sistemler çökmüştü, çünkü varsaydıkları toplumsal birlik biçimlerinin aldatıcı olduğu görülmüş, öne sürdükleri ideolojiler koflaşmış ve özürcü bir nitelik almıştı. Daha sonraki toplum eleştirisi, özürcülükten kaçındı ve öznesini yüceltmedi: Marx bile proletaryayı göklere çıkarmıyordu. […]

Dünya Vatandaşı / Hannah Arendt »

Dünya Vatandaşı (Men in Dark Times‘tan, 1968, New York) Hiç kimse kendi ülkesinin vatandaşı olduğu gibi dünya vatandaşı olamaz. “Tarihin kaynağı ve anlamı” isimli eserinde Jaspers ortak bir dünya düzeninin ve evrensel bir egemenliğin muhtemel neticelerini irdeliyor. Böylesi merkezî bir iktidarın hangi rejimle yönetileceği o kadar da önemli değil. Bütün dünyayı yönetme kavramı, bütün [meşru] şiddet imkânlarının […]

Akıl Tutulması / Max Horkheimer »

Bireyin yenilgisinin nedeni kendi başına teknoloji ya da sağ kalma tutkusu değildir; sorun, üretimin kendisi değil, biçimidir: sanayi toplumunun özgül çerçevesi içinde insanlar arası ilişkiler. İnsan emeği, araştırma ve buluş, zorunluluğun meydan okumasına insanın verdiği karşılıktır. Bu ilişki, ancak insanlar emeği, araştırmayı ve buluşu tanrılaştırdığında saçmalaşır. Böyle bir ideoloji, yüceltmeyi amaçladığı uygarlığın hümanist temellerini baltalama […]

Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley »

Sadece otuzdört katlı yerden bitme gri bir bina. Ana girişin üzerinde şu sözcükler; LONDRA MERKEZ KULUÇKA VE ŞARTLANDIRMA BİRİMİ ve üzeri kaplanmış olan Dünya Devleti’nin sloganı, CEMAAT, ÖZDEŞLİK, İSTİKRAR. Zemin kattaki devasa oda kuzeye bakıyordu. Odanın kendisinin bütün tropik ısısına karşın pervazların ötesinde tüm yaz boyunca soğuk kalan ince sert bir ışık; pencerelerden süzülüp aç gözlerle, […]

Akıl Tutulması / Max Horkheimer »

Bertrand Russell’da çelişkili olma cüreti var; kendi anti-diyalektik mantığının bazı yönlerinden uzaklaşabilmekte ve böylece aynı zamanda hem bir filozof hem de bir hümanist olarak kalabilmektedir. Eğer kendi bilimci teorisine tam bağlı kalsaydı, korkunç eylemler ve insanlık dışı durumlar diye birşey olmadığını ve gördüğü kötülüklerin birer yanılsama olduğunu kabullenmek durumunda kalırdı. Bu türden teorilere göre, düşünce, […]

Akıl Tutulması / Max Horkheimer »

Soyut kişisel çıkar ilkesinin, resmi liberal ideolojinin bu temel öğesinin düşünsel emperyalizmi, bu ideolojiyle sanayileşmiş ülkelerin toplumsal koşulları arasındaki büyüyen gediğe işaret ediyordu. Bu kopuş bir kez kamuoyunda kesinleştikten sonra, hiçbir etkin, rasyonel toplumsal birlik ilkesi kalmaz ortada. Önceleri tapınılan ulusal topluluk (Volksgemeinschaft ) düşüncesi, sonunda sadece terörle-ayakta tutulabilir olur. Bu, liberalizmin bir çırpıda faşizme […]

Ilımlı İslam-Kapitalizm: Mantık Evliliği »

Modern dönem ekonomi ilişkilerinin soğuk, donuk ve bireyci yüzü kapitalizm ile İslam’ı karşı karşıya getirmiştir. İslam’ın öngördüğü zekât ve sosyal adaletle şekillenen toplumsal ekonomik düzen, laissez faire-laissez passer düsturu ile uyuşmaz vaziyettedir. Her konuda olduğu gibi burada da görev ılımlı İslam’a düşmektedir. Hür teşebbüsün önündeki tüm engellerin kaldırılması fikri İslam dinince kabul görmez. Çünkü bu […]

Akıl Tutulması / Max Horkheimer »

Rasyonalist felsefe sistemlerine bağlanan insanların sayısı dine inananlarınki kadar büyük olmasa da, gerçekliğin anlamını ve kaçınılmazlığını saptama ve herkes için bağlayıcı doğruları ortaya koyma çabası olarak bu felsefeler de oldukça geniş bir yandaş kesimi toplamıştı. Rasyonalizmin kurucularına göre lumen naturale’nin, yani doğal kavrayışın ya da akıl ışığının yaratılışa nüfuz etme gücü öyle büyüktü ki, bize […]

Akıl Tutulması / Max Horkheimer »

Zamanımızın gerçek bireyleri, kitle kültürünün kof, şişkin kişilikleri değil, ele geçmemek ve ezilmemek için direnirken, acının ve alçalışın cehennemlerinden geçmiş fedailerdir. Bu şarkısı söylenmemiş kahramanlar, başkalarının toplumsal süreç içinde bilinçsiz olarak hedef olduğu terörist imhaya bilinçli olarak hedef kılmışlardır kendi varlıklarını. Toplama kamplarının adsız kurbanları, doğmaya çabalayan insanlığın simgeleridir. Bu insanların kendi sesleri zorbalığın darbeleriyle […]

Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley »

Önsözden… Cesur Yeni Dünya nükleer füzyondan hiç bahsetmez. Hiç bahsetmemesi aslında oldukça tuhaftır; çünkü atom enerjisi, kitabın yazılışından önceki yıllarda popüler bir tartışma konusu olmuştu. Eski dostum Robert Nichols bu konu üzerinde başarılı bir oyun bile yazmıştı ve hatırlıyorum da, yirmilerin sonunda yayınlanan bir romanda bu oyundan şöyle bir söz etmiştim. Dediğim gibi, Fordumuz’dan (“Our […]