RSS Feed for Gerçek ve hakikatCategory: Gerçek ve hakikat

Gerçekler hakikaten var mıdır? »

Gerçeklerden, Hakikat’ten ve bizim bunları ayırdetme imkânlarımızdan konuşalım. İnsanlar var zannettikleri şeylerle gerçekleri her zaman birbirine karıştırmışlardır. Nedir bu karışıklığın kaynağı? Dış “gerçeklerin” içimizdeki algı ile birebir örtüştüğünü kim garanti edebilir? Göz’ü istediğiniz kadar küçük parçalara ayırın; “objektif gerçeklere” asla rastlayamazsınız. Yani vehim, illüzyon, halüsinasyon, cinnet ve toplu cinnet hallerimizin temyiz mahkemesi gözün içinde değil. […]

Çelişki / Paradox / المفارقة »

Ne değildir? Çatışan/çelişen iki gerçeklik değildir. (Bkz. Zâhir-Batın / الظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ) Saçma/kaos değildir. (Bkz. Kaos / Chaos / хаос / χάος / فوضى) Aklın açıklayamadığı bir durum değildir. Nedir? Çelişkiler bilimi ilerleten şaşkınlık anlarıdır; sübjektif/indî hükümlerdir. (Bkz. İndî / Sübjektif / ذاتي) Tabiatın kendi içinde çelişki yoktur; insanın anlayışında eksiklik vardır. Paradokslar, mantık ve lisan […]

Gerçek sonrası / Post-Truth / Post-vérité / عصر ما بعد الحقيقة »

Ne değildir? Objektif/nesnel gerçeklerin kamuoyunu şekillendirmede duygular ve inançlara göre daha az etkili olması durumu değil. Gerçeklerin, doğruların ve olguların önemini yitirmesi değil. Nedir? Yalan tekelini kaybeden siyasetçilerin ve gazetecilerin, kaleyi geri alma gayreti. Neden şimdi? Yalanın siyasî amaçla kullanılması, insanlık kadar eski. Çarpıcı bir örnek? 2ci dünya savaşı öncesinde Almanya’nın Polonya’yı işgal etmekte “haklı” bir […]

Hissiyat – Maneviyat / νοούμενoν – φαινόμενα / إدراك حسي – حقيقة »

Ne değildir? Bilinip anlaşılan ve bilinmeden inanılan/ hayal edilen/ akledilen iki farklı varoluş değildir. Nedir? Aynı bir varoluşun iki farklı ciheti, yönüdür. Faslı âlim İbn ‘Ajîba’nın Kitab Mi’raj al-Tasawwuf ila Haqaq iq a-Tassawwuf’ta söylediği gibi: “… Hislerle anlaşılan madde mânânın kesafeti, akledilen mânâ ise maddenin letafetidir. Yani eşyanın hissedilebilir veçhesi mânâyı taşıyan ve ihtiva eden […]

Zâhir ve Batın / Appearance & Essence / الظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ »

Ne değildir? Zahir aldatıcı görünüş ve bâtın bilinmesi gereken gerçek varlık değildir. Nedir? Hisler ve tahayyül ile erişilebilen zâhirdir. İstidlâl (çıkarım) tarikini tutan akıl ve mantığa açık olan ise bâtındır. Zâhir harftir, bâtın ise onun mânâsı Bir adam pokerde eli kötü olduğu halde arttırıyor; blöf yapıyor. Rakibi görünene (zâhire) aldanmıyor; blöfünü “gördü”. Neden? Blöf yaptığı […]

Gerçeği görme aforizmaları »

Gördüklerimizi ve bize gösterilenleri yaşadıklarımızdan daha fazla önemseyen insanlar olduk. Çünkü nefsimizi okşayan her türlü yalanı kolayca yutabiliyoruz. Kendimizi en özgür sandığımız şu asırda sarhoş bir köle gibiyiz. Bu büyük ölçüde pozitivizmin mirası: “Görüyorum, demek ki var, görmüyorum, demek ki yok”. Görünme=Varlık? Tam bir sapıklık. Oysa göründüğü halde yalan olabilir bazı şeyler. Gerçeklerse her zaman […]

Kör olmak başka şey, gözsüz olmak başka… »

… Bu konuda okumak için… Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu? İnanmak belki zor ama … eğer sınırsız görme kabiliyetine sahip olsaydık hiç bir şey göremezdik!güneşe dürbünle bakan biri gibi kör olurduk.Gözlerimizin sınırlı oluşu sayesinde görüyoruz dünyayı. Immanuel Kant’ın meşhur bir güvercini vardır, havayı iterek uçar ama havanın direncinden yakınır durur. “Hava olmasaydı daha hızlı uçabilirdim” der. Hakikat’i […]

YAKINDA:Nokta çizgiden eftaldir, çizgi ise satıhtan »

“… İki boyutlu bir tasvir üç boyutlu bir resme kıyasla daha üstündür. Zira ışık-gölge ve merkezî perspektif ile derinlik, uzaklık, yakınlık arz eden üç boyutlu tasvir kesrete, dağılmaya, saçılmaya, ayrılığa açılan bir penceredir. Tasvir edilen varlıklar kendi başlarına var olabilen kudret sahibi özneler gibi sunulur akıllara (=gözlere). Bu yüzden Rönesans sanatta bir ilerleme değil gerileme […]

Sanat ve Gerçeklik »

‘Sanat eseri zekânın somut düşünceyi terk etmesinden doğar.’   (Albert Camus) Avrupa’da Rönesans ile birlikte dünyanın merkezine cesur, biricik ve doğanın parçası sayılan insan oturmuştu. Sanatçılar bu dönem bir yandan Antik Yunan ve Roma sanatına öykünerek idealist bir resim anlayışını benimserken, diğer yandan doğayı inceleyerek doğayı olduğu gibi resmetmeye çalışmışlardır. Çağın en büyük kaygısı, ‘hümanizm’ […]

Bilim ve Hakîkat »

 “… Bilimsel teoriler birer açıklama ve/ya öngörme modeli olup ne bizzat Hakîkat’i, değişmez ezelî—ebedî doğru’yu verebilirler ve ne de bizzat hakîkatin kendisi olabilirler. Bunun içindir ki bilimsel veriler ve/veya teorilerin mistik bir obje ve/veya fetiş hâline getirilmesi son derece yanlıştır, bir cehâlettir, modern putçuluktur; • “Yıkılmazlık”, yâni “kesin doğru olmak” iddiasındaki hiçbir önerme, hiçbir teori bilimsel […]