Author Archive

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Gramsci’nin entelektüeli toplumda belli işlevleri yerine getiren bir kişi olarak değerlendiren toplumsal çözümlemesi, Benda’nın bize sunduğu her şeyden çok daha fazla yakındır gerçeğe. Özellikle yirminci yüzyılın sonlarında ortaya çıkan birçok yeni meslek -radyo televizyoncular, profesyonel akademisyenler, bilgisayar analistleri, spor ve medya alanında uzmanlaşmış hukukçular, işletme danışmanları, siyasa uzmanları, hükümet danışmanları, özel pazarlar hakkında raporlar hazırlayanlar, […]

Türklerin Tarihi / Jean-Paul Roux »

Türkler hakkında sandığımızdan çok şey biliyoruz, ama bu bilgileri birbirine bağlayan öğelerden yoksunuz. Okulda öğrendiklerimizden aklımızda kalanlar, Haçlı Seferlerine Kutsal Toprakları onların ellerinden kurtarmak için girişildigi; Türklerin 1453’le Konstantinopolis’i ele geçirdikleri ve bu olayın ortaçağın sonu sayıldığı; Kanuni Sultan Süleyman’ın Charles Quint [Şarlkenj’in hegemonyasına karşı I. François ya yardım ettiği; tüm XIX. yüzyılın, “hasta adam” […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Yanlış anlaşılmasın. Entelektüellerin gülme özürlü, sürekli şikayet halinde insanlar olması falan gerekmiyor. Noam Chomsky ya da Gore Vidal gibi ünlü ve enerjik muhalifleri düşünmek bunun ne kadar yanlış olduğunu göstermeye yeter. Kişinin değiştirme gücüne sahip olmadığı üzücü bir duruma tanıklık etmesi hiç de monoton, renksiz bir faaliyet değildir. Foucault’nun deyimiyle “amansız bir vukufu” alternatif kaynakların […]

Türklerin Tarihi / Jean-Paul Roux »

Türkler üzerine çalıştığım uzun yıllar boyunca bana hep “Neden Türkler?” diye sorulmuştur. Göreceğimiz gibi Türklerle evrensel tarihi kucaklıyoruz. Bir araştırmacıya onu Mısırbilimci, Yunan dili ve uygarlığı uzmanı ya da İbranice uzmanı olmaya neyin ittiği hiç sorulur mu? Hepimiz kadim Mısır’ın, ilkçağ Yunanistan’ının ya da Musevi dünyasının ne anlama geldiğini biliriz. Din ve sanat tarihçisi olarak, […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Sözcüğe benim verdiğim anlamda entelektüel, ne insanları teskin etme ne de konsensüs oluşturma derdindedir; çok ciddi bir anlamda, ucuz formülleri, hazır klişeleri ya da iktidar sahiplerinin ve uzlaşımcıların söylediklerinde, yapıp ettiklerinde gözlenen sorunsuz, uzlaştırıcı olumlamaları kabullenmeyi istememe anlamında tüm varlığını ortaya koyan biridir. Hatta sadece bir şeyleri pasif olarak istememekle yetinmez, bunu aktif olarak kamuoyuna […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Duygusal Eğitimde Flaubert entelektüellerin kendisinde yarattığı hayal kırıklığını anlatmış, entelektüellere yöneltilebilecek belki de en acımasız eleştiriyi yapmıştır. Ünlü İngiliz tarihçi Lewis Namier’nin entelektüellerin devrimi adını verdiği bir dönemde, 1848-1851 yılları arasındaki Paris ayaklanmasında geçen roman, “on dokuzuncu yüzyılın başkenti”ndeki bohem hayatının ve siyasal ortamın geniş kapsamlı bir panoramasıdır. Kitabın merkezini iki genç taşralı, Frederic Moreau […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

İnsan salt özel alanda kalarak entelektüel olamaz, zira sözcükleri kâğıda döküp yayımladığınız anda kamusal dünyaya girmişsiniz demektir. Salt kamusal alana ait, sadece bir hareket, dava ya da konumun sözcüsü veya simgesi olan bir entelektüel de olamaz. Şahsi tını, kişiye özgü duyarlılık diye bir şey vardır; söylenen ya da yazılan şeylere de bu anlam verir. Hele […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Çoğunlukla başkalarının gerçekliğini görmemizi engelleyen birer perde işlevi gören, yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğumuz dilin ve milliyetin sağladığı ucuz kesinliklerin ötesine geçebilme riskini göze alabilmek demektir evrensellik. Aynı zamanda dış politika, toplumsal politika gibi meseleler söz konusu olduğunda insan davranışları için tek bir standart arama ve buna uyma çabası demektir. Sözgelimi bir düşmanın durup dururken bir […]

Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı / Dale Carnegie »

“… Ben kremalı çilekten hoşlanırım. Balıklar ise kurt yemeyi seviyorlar. Onun için Maine üzerinde balığa çıktığımda oltaya kremalı çilek takmayı aklımdan bile geçirmem. Oltamdaki kurtlara koşan balıkları kolaylıkla avlayabilirim. İnsanları elde etmek için de aynı yolu takip etmek mecburiyetindeyiz. İşte  vazgeçilmez kural: Oltaya doğru yemi takmak… Bir insanı etkilemenin biricik çaresi, onun istekleriyle ilgilenmek, onun isteklerine değer vermek, onun isteklerinin […]

Küçük Prens / Antoine de Saint-Exupéry »

“Bir yerde bir kuyunun saklı oluşudur çöle güzellik veren.” “İnsan üzgün olunca günbatımının tadına daha iyi varıyor.” “İnsanların birbirlerini tanımaya ayıracak vakitleri yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkânlardan. Ama dost satan dükkânlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar”. “İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.” Deseniz ki: “Kırmızı kiremitli, güzel bir ev gördüm. Pencerelerde […]