Author Archive

Siyasetname / Nizamü’l-Mülk »

İslâm Hükümdarlarının Düşmanı Olan Sapkın Dinli ve Haricilerin Teşhirine Dairdir Cümle âlem şu kulun devlete ne kadar sadık olduğunu, Selçuklulara ne kadar muhabbet beslediğini, bilhassa çocukları, hanedanı ve âli devletlerinden kem gözlerin uzak olası cihan hükümdarına (Allah mülkünü ebedi kılsın) karşı teveccühlerini bilmeleri için, bendelerinde birkaç faslı Haricilerin isyanı ve ortaya çıkışlarına ayırma arzusu peyda […]

Gülistan / Şeyh Sadi Şirazi »

Cenab-ı Hak görür örter, komşu görmez haykırır. Kabın içinde ne varsa dışına o sızar. Arslanın ağzına da girsen seni ancak ecelin geldiği gün yer. Padişahlara ancak başından korkmayan ve bir menfaat beklemeyen insanlar nasihat edebilir. İnsan için, kendi eski elbisesini düzeltip giymek, başkalarından iğreti elbise istemekten daha iyidir. Sonu iyi dilenci, talihli padişahtan daha iyidir.

Suç ve Ceza / Dostoyevski »

Büyükler bir yana,toplum içinde birazcık sivrilen,yani topluma söyleyecek birazcık yeni bir şeyleri bulunanlar,doğaları gereği,tabii kimi az,kimi çok,birer suçlu olmak zorundadırlar.Tersi durumda zaten sivrilmelerine olanak yoktur;öte yandan sürünün içinde kalmayı da yine doğaları gereği kabul edemezler. Nerede okumuştum? Ölüme mahkûm edilmiş biri söylüyor ya da düşünüyordu. Sonsuz bir karanlığın, sonsuz bir denizin ortasında, ayakta durabilecek bir […]

Oblomov / İvan Gonçarov »

Ah kardeşim, dünyada bir cennet var, ama biz günahlarımız yüzünden içine giremiyoruz. Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, onunla ölçüyordum: ”Onu gördüm – görmedim, göreceğim – görmeyeceğim, gelecek – gelmeyecek… Kurnazlık bozuk para gibidir: onunla büyük şeyler satın alınmaz. İlk bakışta zeki adamlar sanırsın, yüzlerinde ciddilik okunur, ama bütün söyledikleri şu biçim şeyler: […]

Kağıt Ev / Carlos María Domínguez »

İnşa edilen bir kütüphane, ihdas edilen bir hayat demektir, yığılmış kitaplar toplamı değildir asla. Bluma Lennon, Soho’daki bir kitapçıdan Emily Dickinson’ın Şiirler’inin eski bir baskısını aldı ve ilk köşe başında, tam da ikinci şiiri okumaya başladığında bir arabanın altında kaldı. Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir. Tıpkı kütüphanedekiler gibi damgalı kitaplar gördüm, yahut içlerine sahiplerinin kartları yerleştirilmiş […]

Tehâfüt-ül Felâsife – Filozofların Tutarsızlığı / Gazâlî Hz »

Denilebilir ki; «Âlem kadîm bir irâde ile hâdis olmuştur. Onun (İrâdenin) var olduğu vakitte âlemin varlığı gerekmiştir. İrâdenin devam ettiği noktaya kadar yokluk da devâmetmiştir. İrâdenin başladığı anda varlığın da başlaması gerekmiştir. Âlemin var oluşu; (irâdeden) önce murâd edilmediği için, âlem hâdis olmamıştır. Onun hâdis olduğu vakitte (hâdis olması) kadîm bir irâdeyle murâd edilmiştir. Dolayısıyla […]

Tehâfüt-ül Felâsife – Filozofların Tutarsızlığı / Gazâlî Hz »

Bir şeyin olmaması için, insanda bir bilginin yaratılmasının câiz olmadığı sabit olursa (sizin söz konusu ettiğiniz) bu muhaller lâzım olur. Sizin irâd ettiğiniz bu şekillerden biz şüphe etmiyoruz. Fakat Allah Teâlâ, bizim için o mümkinâtı yapmadığını bildiren bir bilgi halketmiştir. Biz bu durumların vacip olduğunu değil, mümkün olduğunu iddiâ ediyoruz. Olabilir de olmayabilir de. Alışkanlığın […]

Tehâfüt-ül Felâsife – Filozofların Tutarsızlığı / Gazâlî Hz »

Filozofların zamanın kadîm olması k onusunda ilzâm edilişlerinin ikinci şekli: Onlar (filozoflar) dediler ki; «şüphesiz Allah -size göre- âlemi yarattığından bir yıl, yüz yıl, bin yıl veya sonsuz süre önce yaratmaya kadir idi. Bu takdirler miktar ve kemmiyet bakımından birbirinden farklıdır. Öyleyse âlemin var olmasından önce bir kısmı diğerinden daha uzun ve daha devamlı olan […]

Tehâfüt-ül Felâsife – Filozofların Tutarsızlığı / Gazâlî Hz »

 Ezcümle; canlı şeklini nutfeden başka bir şey kabul etmiyor. Onlara (filozoflara) göre, canlılık gücü nutfeye mevcudütın ilkeleri (mebde) olan melekler tarafından verilir. İnsan nutfesinden sâdece insan yaratılır, at nutfesinden de sadece at yaratılır. Nutfe; attan ürediği için, at şeklinin diğer şekillerden daha uygun olması nedeniyle (at şeklini alması) tercihen icâbediyor. (Nutfe) tercih edilen şekli ancak […]

Tehâfüt-ül Felâsife – Filozofların Tutarsızlığı / Gazâlî Hz »

Mucizeler, illiyet, tümevarım üzerine Alışkanlık eseri olarak, sebep diye inanılan şey ile müsebbeb diye inanılan şey arasını birleştirmek bize göre zarurî değildir. Bilakis her (ikisi) ayrı şeylerdir, bu; o, değildir, o; da bu, değildir. Birinin isbâtı (olumlanması) diğerinin isbâtını tazammun etmez. Birinin nefyi (olumsuzlanması) diğerinin nefyini de mutazammın değildir. Birinin varlığı için; diğerinin varlığı zorunlu […]