Ermiş / Halil Cibran
By Aisha Benghazi on Oca 1, 2017 in edebiyat, Kitap Alıntısı
Çünkü kötülük kendi açlık ve susuzluğu yüzünden azap çeken iyilik değil midir?
Aslında iyilik açken karanlık mağaralarda bile yiyecek arar ve susadığında bulanık durgun sulardan bile içer.
Kendinizle bir olduğunuzda iyisinizdir.
Ancak kendinizle bir olmadığınızda kötü değilsiniz.
Çünkü parçalanmış bir aile hırsızların ini değildir, o sadece parçalanmış bir ailedir.
Ve dümensiz bir gemi tehlikelerle dolu adacıklar arasında başıboş dolaşabilir ama dibe batmaz.
Siz kendinizden bir şeyler vermeye çabaladığınızda iyisiniz.
Bununla birlikte kendiniz için bir şeyler elde etmeye çalıştığınızda kötü değilsiniz.
Çünkü bir kazanç için çabaladığınızda toprağa tutunan ve onun göğsünden beslenen bir kök gibisiniz.
Tabii ki meyve köke “Benim gibi olgun, dolgun ve her daim bereketli ol” diyemez.
Çünkü vermek meyve için bir gerekliliktir nasıl ki almak da kök için bir gereklilikse.
Siz konuşmalarınızda tamamen ayıkken iyisiniz.
Ancak diliniz anlamsız şeyler söylerken uyuyorsanız kötü değilsiniz.
Ve hatta diliniz sürçerek yaptığınız bir konuşma güçsüz bir dili güçlü kılabilir.
Cesur ve sağlam adımlarla amacınıza doğru ilerlediğinizde iyisiniz.
Ancak oraya aksayarak ilerlediğinizde kötü değilsiniz.
Ayağı aksayanlar bile geriye doğru gitmez.
Ancak güçlü ve hızlı olanlar bunu incelik zannedip aksakların önünde topallamayın.
Siz sayısız konuda iyisiniz ve iyi olmadığınızda kötü değilsiniz,
Sadece oyalanıyor ve tembellik ediyorsunuz.
Ne yazık ki geyikler kaplumbağalara çevikliği öğretemiyor, iyiliğiniz üstün benliğinize duyduğunuz özlemde saklıdır ve o özlem hepinizin içinde vardır.
Ancak bazılarınızın içinde bu özlem çağlayarak denize akan bir sel gibidir, yamaçların gizemlerini ve ormanların ezgilerini de beraberinde götüren.
Ve diğerlerinde bu özlem kıyıya varmadan dönemeçlerle ve kavislerle yolunu kaybeden durgun bir ırmağa benzer.
Ama özlemi büyük olanın küçük olana “Neden yavaş ve aksaksın” diye sormasına izin vermeyin.
… Yeni kitaplar keşfetmek için …
Kitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Susan Sontag oldu. 1977’de yayınladığı“Fotoğraf Üzerine” isimli cesur kitaptan bahseden 4 makale ile başlıyoruz. Mehmet Özbey’in kaleminden eskimeyen bir kitabı ziyaret edeceğiz sonra: Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez) Değerli yazarlarımızdan Mehmet Salih Demir ve Mustafacan Özdemir tek bir kitaba ve tek bir yazara odaklı kitap sohbetlerinden farklı makaleler hazırladılar. Bunlar kavram ve/veya olaylara odaklı, birden fazla kitaptan ve müelliften istifade eden çalışmalar: Terör, vicdan, modernleşme, bilim felsefesi (Kuhn, Heidegger, Derrida, Gadamer, Dilthey, Mach, Baudrillard, Toulmin) … Suzan Nur Başarslan’ın yazdığı Türk romanının tarihçesi veSeksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimlerde bu kategoriye dahil edilebilir. Bunların yanısıra yazar kadar hatta bazen daha fazla ünlenmiş kitaplara adanmış makaleleri de yine bu sayıda bulacaksınız: Zeytindağı (Falih Rıfkı Atay), Hayy Bin Yakzan (İbn-i Tufeyl), Körleşme (Elias Canetti), Taşrada Düğün Hazırlıkları (Franz Kafka). Kitap tanıtan Kitap 7’nin daha önceki sayılardan bir diğer farkı da Georg Simmel’e adanmış iki makale içermesi. Karl Marx ve Max Weber arasındaki kayıp halka olarak nitelenen Simmel’in “Büyük şehir ve zihinsel yaşam” (Die Großstädte und das Geistesleben, 1903) isimli özgün çalışmasından bahsettiğimiz makaleler kitabın sonunda. Buradan indirebilirsiniz.
Önceki kitap sohbetleri: