Archive for Eylül, 2016

Ben, Öteki ve Ötesi / İbrahim Kalın »

“Ben, Öteki ve Ötesi – İslam ve Batı İlişkileri Tarihine Giriş” İbrahim Kalın’ın son kitabı. Yazarın akademik arka planı ve çalışmalarının yanı sıra bürokratik görevleri, kamudaki pozisyonu ve içinde yer aldığı uluslararası projeler göz önüne alındığında kendisinden beklediğimiz ve özel ilgiyi hak eden bir kitap. Bu kitabın, yazarın daha önce yayımlanan İslam ve Batı isimli […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Sözcüğe benim verdiğim anlamda entelektüel, ne insanları teskin etme ne de konsensüs oluşturma derdindedir; çok ciddi bir anlamda, ucuz formülleri, hazır klişeleri ya da iktidar sahiplerinin ve uzlaşımcıların söylediklerinde, yapıp ettiklerinde gözlenen sorunsuz, uzlaştırıcı olumlamaları kabullenmeyi istememe anlamında tüm varlığını ortaya koyan biridir. Hatta sadece bir şeyleri pasif olarak istememekle yetinmez, bunu aktif olarak kamuoyuna […]

Körleşme / Elias Canetti »

Kien, yalandan tiksinirdi; küçüklüğünden bu yana, doğrudan santim olsun şaşmamıştı. Çocukluğunda da, bu olayın dışında, yalan söylediğini anımsamıyordu; şu bir tek yalandan bile nefret etmekteydi. Kendisine gençliğinin, yeniyetmeliğinin bir yansısı gibi görünen küçük öğrenciyle yaptığı konuşma, yalanının anımsatmıştı ona. “Bunu düşünmenin sırası değil şimdi,” dedi kendi kendine. Saat neredeyse sekiz olmak üzereydi. Tam sekizde çalışmaya, […]

Germinal / Émile Zola »

Tüm zemin katı kaplayan bu yeterince geniş salonun duvarları elma yeşili renginde boyanmıştı, bol suyla yıkandıktan sonra beyaz kum serpilmiş olan döşeme taşlarıyla tertemiz bir Flaman evini andırıyordu. Köknar ağacından cilalı büfenin dışında, mobilya olarak yine aynı ağaçtan bir masa ve iskemleler vardı. Duvarlardaki göz alıcı süslemeler, İmparator’un ve İmparatoriçe’nin işletme tarafından dağıtılan portreleri, yaldızlı […]

Ermiş / Halil Cibran »

Sahip olduklarınızdan verdiğinizde az vermiş olursunuz Gerçekten vermek kendinizden vermektir. Sahip olduklarınız gelecek kaygısıyla sakladığınız şeylerden başka ne olabilir? Ve yarın, kutsal kente giden hacıları takip ederken kemiklerinizi bırakmayan kumlara gömen fazla tedbirli bir köpeğe yarın ne getirebilir? İhtiyacım olursa kaygısı gerçek ihtiyaçtan başka nedir ki? Kuyunuz doluyken susuzluktan korkmak kanmayan bir susuzluk değil midir? […]

Kuş / Hermann Hesse »

Kuş, eski zamanların birinde Montagsdorf yöresinde yaşıyordu. Ne öyle olağanüstü renklerle bezenmiş bir kuştu, ne olağanüstü güzeldi, ne de iri ve heybetli. Hayır, kuşu görenler küçük bir şey diyorlardı onun için, hatta minicikti. Aslında bir güzelliği de yoktu, daha çok kendine özgü, tuhaf bir kuştu, hiçbir cins ve türden olmayan hayvan ve yaratıklarda rastlanır bir […]

İnsancıklar / Dostoyevski »

Sevgili Makar Alekseyevich, Lütfen ümitsizliğe kapılmayın! Zaten yeterince sorun var. Size otuz gümüş kopek gönderiyorum. Daha fazlası mümkün değil. En çok ihtiyacınız olan şeyi alın. En azından yarına kadar idare edebilirsiniz. Başka bir şeyimiz kalmadı. Yarın ne olur bilemem. Durum kötü Makar Alekseyevich! Başaramasak da üzülmeyin, ne yapalım olsun. Fedora bunun büyük bir felaket olmadığını […]

Hoşgörü Üstüne Bir Mektup / John Locke »

Denebilir ki, eğer bir kilise putperest olursa, siyasî yönetim tarafından yine de hoş görülmeli midir? Cevaplıyorum: Putperest bir kiliseyi ortadan kaldırmak için siyasî yönetime verilebilecek hangi güç, zamanı ve yeri geldiğinde Ortodoks bir kiliseyi yok etmek için de kullanılmayabilir? Çünkü sivil-siyasî gücün her yerde aynı olduğu ve her prensin kendi dininin ortodoksu olduğu hatırda tutulmalıdır. […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Duygusal Eğitimde Flaubert entelektüellerin kendisinde yarattığı hayal kırıklığını anlatmış, entelektüellere yöneltilebilecek belki de en acımasız eleştiriyi yapmıştır. Ünlü İngiliz tarihçi Lewis Namier’nin entelektüellerin devrimi adını verdiği bir dönemde, 1848-1851 yılları arasındaki Paris ayaklanmasında geçen roman, “on dokuzuncu yüzyılın başkenti”ndeki bohem hayatının ve siyasal ortamın geniş kapsamlı bir panoramasıdır. Kitabın merkezini iki genç taşralı, Frederic Moreau […]

Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı / Dale Carnegie »

Hiçbir Münakaşanın Galibi Yoktur Bir münakaşayı kazanmanın en iyi yolu, o münakaşaya hiç girmemektir. Uzun politika hayatım, bana bir gerçeği öğretti: ‘Cahil bir adamı münakaşa yoluyla mağlup etmeye imkan yoktur. Kimseye Yanlış Düşündüğünü, Yanlış Bir Şekilde Söylemeyiniz Hiçbir zaman yüzde yüz isabetli davranamayacağınıza göre, niçin yanlış hareket ettiklerini başkalarının yüzüne vurup duruyorsunuz? Bir şey ispatlayacaksanız, […]