Archive for Haziran, 2016

Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı / Dale Carnegie »

İsimleri Hatırınızda Tutunuz Sıradan bir adam bile kendi ismine dünyadaki bütün isimlerden fazla önem verir. Bir insanı uzun zaman zaman sonra hatırlayıp, ismi ile hitap etmek, büyük bir iltifat kabul edilir. Fakat ismi yanlış hatırlasanız veya yanlış telaffuz ederseniz, bu, zararlı olabilir. Adam yeterince önemsenmediğini düşünüp, gücenebilir. Eserlerini kendilerine ithaf ettirmek için yazarlara para teklif […]

Mezarların Çığlığı / Halil Cibran »

Onun toprağın derinliklerinden güneşle birlikte geldiğini kim görmüş? Hangi insan Tanrı’nın kalbini görmüş ve onun isteğini ya da amacını bulmuştur? Hangi yüzyılda melekler insanların arasında yürümüş ve onlara vaaz verirken şöyle demiştir, “Güçsüzün hayattan zevk almasını yasaklayın, suçluları kılıcın keskin tarafıyla öldürün ve günahkârların üzerine demir ayaklarınızla basın.” Aklım bu şekilde acı çekerken yakınlarda çimlerin […]

Hoşgörü üstüne Bir Mektup / John Locke »

Din konularında başkalarından farklı olanlara hoşgörü, İsa’nın İncil’i ve insanoğlunun salim aklı için kabul edilebilir bir şeydir; bunun ışık berraklığındaki lüzumunu ve faydalarını kavrayamayacak kadar kör olmak, insanlar için korkunç bir şeydir. Burada, bazılarının gurur ve hırsını, bazılarının tutku ve acımasız gayretlerini suçlamayacağım. Bunlar, insan davranışlarında kendilerinden belki de nadiren kurtulduğumuz kusurlarıdır; ancak yine de, […]

Dinsiz felsefe olur mu? »

Kelâm ve tefekkürün iman odaklı, felsefenin ise laik/ seküler bir düşünme çabası olduğunu zannedenler yanılıyor. Felsefenin din düşmanı/ dine alternatif zannedilmesi 19cu asırdan kalma bir yanılgı. Gerçek böyle değil. Kaldı ki her felsefî çaba peşinen bir Tanrı’nın (/tanrıların) yokluğuna iman edecekse bu öncül de bir iman, bir akaid olurdu. Felsefî çalışmaların kutsal metinlerden tecrid edilerek […]

Hoşgörü Üstüne Bir Mektup / John Locke »

Kent / Hermann Hesse »

Bir gün önce döşenen demiryolu hattı üzerinde insanla, kömürle, araç ve gereçle, yiyecekle dolup taşan ikinci trenin gelmesi üzerine: “İşler iyi gidiyor!” diye sesini yükseltti mühendis. Bozkır sarı güneş ışığında içten içe yanıp tutuşuyor, ufukta ormanlık ulu dağlar mavi bir sis ortasında yükseliyordu. Vahşi köpekler ve şaşırmış bozkır bizonları bu ıssız yerde nasıl harıl harıl […]

İnsancıklar / Dostoyevski »

Hatta bir sürü güzel rüya bile gördüm. Hepsi de sizinle ilgiliydi Varenka. Sizi insanın zevki, doğanın süsü kuşlara benzettim. Sonra birden dert ve tasa içinde yaşayan biz insanların, havadaki kuşların kaygısız ve masum mutluluklarını kıskanmamız gerektiğini hissettim. Daha buna benzer karşılaştırmalar yaptım. Elimde aynı şeylerden söz eden bir kitabım var Varenka, her şey ayrıntısıyla anlatılmış […]

Liberal totalitarizm olur mu? »

ABD’ye başka ülkelerde yaptığı zulüm için kızıyoruz ama “içeride” durum çok kötü. Günde 20 ABD askeri intihar ediyor. 1000 kişiye düşen mahkûm, polis şiddeti, uyuşturucu, anti-depresan… Hepsinde ABD UZAKTAN dünya birincisi. Bir günde silahla öldürülen çocuk sayısı 10’un üzerinde. Polisin vurduğu insan sayısını FBI saklıyor. (Bkz. ABD’de Terör Korkusu Aforizmaları ») Bir Amerikalı için ABD’de […]

Ermiş / Halil Cibran »

Eviniz sizin genişlemiş bedeninizdir. Güneşte büyür, gecenin sessizliğinde uyur ve düşsüz değildir. Eviniz de düşlemez mi ve düşlerken kenti bir küçük koru ve tepenin üzerine kaçarak terk etmez mi? Evlerinizi avucuma toplayıp, tohum eker gibi ormanlara ve ovalara serpmek isterdim. Vadiler sokaklarınız, yeşil patikalar yollarınız olsaydı, birbirinizi üzüm bağlarında arasaydınız ve üzerinize toprağın mis kokusu […]

Asi Ruhlar / Halil Cibran »

Raşid Bey Namaan’ı gençliğimden beri tanırdım. Beyrut şehrinde doğup büyümüş bir Lübnanlıydı. Soyunun geleneklerini ve şerefini korumuş zengin ve eski bir ailenin ferdi olan Raşid atalarının asilliği ile ilgili olaylardan bahsetmeyi severdi. Günlük yaşamında onların o zamanlar Ortadoğu’da hüküm süren inançlarını ve adetlerini sürdürürdü. Raşid Bey Namaan eli açık ve iri kalpli biriydi ama birçok […]