RSS Feed for This Post

Ancien Régime: Devrim Öncesi Fransa / Alexis De Tocqueville

Ancien Régime, Devrim Öncesi Fransa - Alexis De Tocquevilleİhtilâl kesinlikle teolojik bir imparatorlu yıkmak için yapılmadı. Aldatıcı manzaraya karşın temelde içtimaî ve politik bir ihtilaldi ve bu tip müesseselerin çerçevesi içinde, hiçbir şekilde düzensizliği sürdürmeye, bir bakıma düzensizliğe istikrar sağlamaya, başlıca düşmanlarının iddia ettiği gibi, anarşiyi yöntem haline getirmeye çalışmadı. Daha çok kamusal kudreti ve hakları çoğaltmaya temayül gösterdi. Daha başka kişilerin düşündükleri gibi, uygarlığımızın o ana kadar taşımış olduğu kimliği değiştirmek, gelişmelerini durdurmak, hatta bizim Batı âlemimiz içinde insan toplumlarının dayandıkları temel yasalardan hiçbirini özünde değiştirmek zorunda değildi. Devrimi anlamak için çevreden tecrid edelim ve yalnızca kendi içinde ele almak üzere, farklı zamanlarda ve çeşitli ülkelerde fizyonomisini geçici olarak değiştiren bütün kazalardan ayrı tutalım. Dikkatli bakıldığı zaman, bu ihtilalin, yüzyıllar boyunca Avrupa halkları üzerine tek başına hüküm sürmüş olan feodal kurumların yerine yenilerini ikame ettiği görülür. Bu yeni kurumlar koşulların eşitliğini temel alan daha tekdüze ve daha basit bir toplumsal ve siyasal düzeni getirmiştir.

Muazzam bir ihtilal yapmak için bu kadarı yetiyordu. Çünkü antik kurumların Avrupa’daki hemen hemen bütün dinsel ve siyasal yasalara hâlâ karışmış bir halde ve sanki onlara dolaşmış gibi olmalarından bağımsız bir şekilde, bu kurumlar fazladan, kendilerine yapışık gibi duran bir dolu düşünceler, duygular, alışkanlıklar ve örfler telkin etmişlerdi. Böylece, bütün organlarına tutunmuş bir parçayı birdenbire toplumsal gövdeden koparmak ve yok etmek için dehşetengiz bir ihtilaç gerekmişti. Bu da devrimi olduğunda da büyük göstermiştir; her şeyi yok edermiş gibi görünüyordu, çünkü yok ettiği şey her şeye birden dokunuyor ve bir bakıma her şeyle bir bütün oluşturuyordu.

İhtilâl ne kadar köktenci davranmış olursa olsun, yine de genelde varsayıldığından çok daha az yenilik getirmiştir. Devrim hakkında doğru olarak söylenebilecek şey, eski toplumdaki aristokratik ve feodal kurumlardan kaynaklanan her şeyi, herhangi bir şekilde onlara bağlı olan her şeyi, hangi derecede olursa olsun, onların en ufak izini taşıyan her şeyi yok ettiği ya da yok etmekte olduğudur (çünkü hâlâ sürüyor). Eski dünyadan sakladığı, yalnızca, o kurumlara her zaman için yabancı kalmış olan ya da onlarsız da var olabilen şeydir. Devrimin her şeyden daha az olduğu şey, beklenmedik bir olay olmasıdır. Dünyayı hiç beklenmedik bir anda yakaladığı doğrudur ve bununla birlikte en uzun sürmüş bir çabanın tamamlayıcısı, on insan kuşağının üzerinde çalışmış olduğu bir yapıtın ani ve şiddetli bitimidir. Eğer olmamış olsaydı da eskimiş toplumsal yapı her yerde, burada daha önce, orada daha sona çöküp dağılmaktan geri durmayacaktı; yalnızca birdenbire yıkılacak yerde parça parça dökülmeye devam edecekti. Devrim, uzun sürede yavaş yavaş ve kendiliğinden tamamlanacak olan şeyi, ıstıraplı bir çabayla, geçiş olmaksızın, önlem olmaksızın, hiçbir şeye aldırmadan, aniden tamamlamıştır. Yaptığı iş bu olmuştur.

Bugün fark edilmesi bunca kolay görünen şeyin, en uzak görüşlüler için bile onca karışık ve onca gizli kalması şaşırtıcıdır. Burke, Fransızlara şöyle seslenmektedir: “Hükümetinizin aşırılıklarını düzeltmek istiyordunuz, iyi de yenisini yapmak neden? Eski geleneklerinize niye bağlanmıyorsunuz? Niye eski açık yürekliliğinizi ele almakla yetinmiyorsunuz? Ya da eğer atalarınızın kurduğu yapının silinmiş fizyonomisini yeniden bulmak sizin için imkânsızsa, niye bakışlarınızı bizden yana çevirmiyorsunuz? Orada, Avrupa’nın eski ortak yasasını bulmuş olurdunuz.” Burke, gözlerinin önünde bulunan şeyin, özellikle Avrupa’nın o eski ortak yasasını ortadan kaldırmak zorundaki ihtilal olduğunu görmemektedir; söz konusu olanın, başka bir şey değil, tastamam bu olduğunun farkında değildir.

 

… Sanat, sinema, edebiyat, resim, sanatçılar ve sanat tarihi üzerine kitap okumak için…

Edward Hopper’ı okumak

hopper-kapak 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)Amerikalı ressam Edward Hopper sadece Amerika’nın değil bütün Batı kültürünün en önemli ressamlarından biri. Hopper ile Batı resmi asırlardan beri ilk defa kısır ekol savaşlarını, soyut resim / figüratif resim gibi ölü doğmuş dikotomileri aşma fırsatı yakaladı.

Bu bağlamda, perspektif, ışık, gölge vb tercihleri aşan Hopper’ın yeni bir şey yaptığını savunuyoruz: Hopper Rönesans’tan beri can çekişen figüratif resme yeni bir soluk verdi. Tezimiz budur. Bu lisan-ı sûreti tahlil etmek için sadece Hopper’dan etkilenen diCorcia gibi fotoğrafçıları değil ondan beslenen Hitchcock, Jarmusch, Lynch gibi sinema yönetmenlerini, romancıları da kitabımıza dahil ettik. Diğer yandan Hopper’ın tutkuyla okuduğu filozoflardan yani Henry David Thoreau ve Ralph Waldo Emerson’dan da istifade ettik. Elinizdeki bu kitap Hopper tablolarına aceleyle örtülen melankoli ve yalnızlık örtüsünü kaldırmak için yazıldı. Hopper’a bakmak değil Hopper’ı okumak için.Buradan indirebilirsiniz.

Senin tanrın çok mu yüksekte?

senin-tanrin-cok-mu-yuksekte 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)

Güzel olan ne varsa İnsan’ı maddî varoluşun, bilimsel determinizmin ötesine geçirecek bir vasıta. Sevgilinin bir anlık gülüşü, ay ışığının sudaki yansıması, bir bülbülün ötüşü ya da ağaçları kaplayan bahar çiçekleri… Dinî inancımız ne olursa olsun hiç birimiz güzelliklere kayıtsız kalamıyoruz. Etrafımızı saran güzelliklerde bizi bizden alan, yeme – içme – barınma gibi nefsanî dertlerden kurtarıp daha “üstlere, yukarılara” çıkaran bir şey var. Baş harfi büyük yazılmak üzere Güzel’lik sadece İnsan’a hitab ediyor ve bize aşkın/ müteâl/ transandan olan bir mesaj veriyor: “Sen insansın, homo-economicus değilsin”.

İşte bu yüzden “kutsal” dediğimiz sanat bu anlayışın ve hissedişin giriş kapısı olmuş binlerce yıldır. Tapınaklar, ikonalar, heykeller insanları inanmaya çağırmış. Ancak inancı ne olursa olsun bütün “kutsal sanatların” iki zıt yola ayrıldığını, hatta fikren çatıştığını da görüyoruz:

  • Tanrı’ya benzetme yoluyla yaklaşmak: Teşbihî/ natüralist/ taklitçi sanat,
  • Tanrı’yı eşyadan soyutlama yoluyla yaklaşmak: Tenzihî/ mücerred sanat.

Kim haklı? Hangi sanat daha güzel? Hangi sanatçının gerçekleri Hakikat’e daha yakın? Bu çetrefilli yolda kendimize muhteşem bir rehber bulduk: Titus Burckhardt hem sanat tarihi hem de Yahudilik, Hristiyanlık, İslâm, Budizm, Taoizm üzerine yıllar süren çalışmalar yapmış son derecede kıymetli bir zât. Asrımızın kaygılarıyla Burckhardt okyanusuna daldık ve keşfettiğimiz incileri sizinle paylaştık.Buradan indirebilirsiniz.

Öteki Sinemanın Çocukları

oteki-sinemanin-cocuklari 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)Yakında sinemanın bir endüstri değil sanat olduğuna kimseyi inandıramayacağız. Zira “SinemaEndüstrisi” silindir gibi her şeyi ezip geçiyor. Sinema ürünleşiyor. Reklâm bütçesi, türev ürünlerin satışı derken insanlar otomobil üretir gibi film ÜRETMEYE başladılar. Belki en acısı da “sinema tekniği” öne çıkarken sinema sanatının unutulması. Fakat hâlâ “iyi bir film” ile çok satan bir sabun veya gazozun farkını bilenler de var. Çok şükür hâlâ ustalar kârlı projeler yerine güzel filmleryapmaya çalışıyorlar. Derin Düşünce yazarları da “İnsan’sız Sinema Olur mu?” kitabından sonra yeni bir sinema kitabını daha okurlarımıza sunuyorlar. “Öteki Sinemanın Çocukları” adlı bu kitap 15 yönetmenle buluşmanın en kolay yolu: Marziyeh Meshkini, Ingmar Bergman, Jodaeiye Nader Az Simen, Frank Capra, Dong Hyeuk Hwang, Andrey Rublyov, Sanjay Leela Bhansali, Erden Kıral… Buradan indirebilirsiniz.

tezyin_kapak-150 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)Gözle dinlenen müzik: Tezyin

Batı sanatı her hangi bir konuyu “güzel” anlatır. Bir kadın, batan güneş, tabakta duran meyvalar… İslâm sanatının ise konusu Güzellik’tir. Bunun için tezyin, hat, ebru… hatta İslâm mimarîsi dahi soyuttur, mücerred sanattır.

Derrida, Burckhardt, Florenski ve Panofski’nin isabetle söylediği gibi Batılı sanatçı doğayı taklid ettiği için, merkezi perspektif ve anatomi kurallarının hakim olduğu figüratif eserler ihdas eder. Bu taklitçi eserler ise seyircinin ruhunu değil benliğini, nefsini uyandırır. Zira kâmil sanat tabiatı taklid etmez. Sanat fırça tutan elin, tasavvur eden aklın, resme bakan gözün secdesidir. Tekâmül eden sanatçı (haşa) boyacı değil bir imamdır artık. Her fırça darbesi tekbir gibidir. Zahirde basit motiflerin tekrarıyla oluşan görsel musiki ile seyircilerin ruhu öylesine agâh olur ki kalpler kanatlanıverir. Müslüman sanatçı bu yüzden tezyin, hat, ebru gibi mücerred sanatı tercih eder. Güzel eşyaları değil Güzel’i anlatmak derdindedir. Çünkü ne sanatçının enaniyet iddiası ne de seyircinin BEN’liği makbul değildir. Görünene bakıp Görünmez’i okumaktır murad; O’nun güzelliği ile coşan kalp göğüs kafesinden kurtulup sonsuzluğa kanat açar.

Tezyinî nağmeleri gözlerimizle işitmek için yazıldı bu e-kitap. John locke gibi bir “tabula rasa” yapmak için değil Hz. İbrahim (as) gibi “la ilahe” diyebilmek için. Buradan indirebilirsiniz.

Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır

yitik 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)Afganistan’daki bir medreseyi, Bosna’daki bir camiyi, Hindistan’daki Taj Mahal’i görsel olarak islâmî yapan nedir hiç düşündünüz mü? Anadolu kilimlerini, İran halılarını, Fas’taki gümüş takıları, Endülüs’teki sarayları birleştiren ortak unsur nedir? Müslüman olmayan bir insan bile kolaylıkla“bunlar İslâm sanatıdır” diyebilir. Sanat tarihi konusunda hiç bir bilgisi olmayanlar için de şüpheye yer yoktur. Şüpheye yer yoktur da… bu ne acayip bir bilmecedir! Endonezya’dan Fas’a, Kazakistan’dan Nijerya’ya uzanan milyonlarca kilometrekarelik alanda yaşayan, belki 30 belki 40 farklı lisan konuşan Müslüman sanatkârlar nasıl olmuş da böylesi muazzam bir görsel bütünlüğe sadık kalabilmiştir?

Bakan gözleri pasifleştiren tasvirci sanatın aksine İslâm sanatı okunan bir sanattır. Yani görünmeyeni anlatmak için çizer görüneni. Doğayı taklid etmek değildir maksat. İnsanların aklını uyandırması, kalplerine hitab etmesi sebebiyle İslâm sanatının soyut bir sanat olduğu da aşikârdır. Ama Avrupa kökenli soyut sanattan ayrıdır İslâm sanatı. Meselâ Picasso, Kandinsky, Klee, Rothko gibi ressamlar gibi sembolizme itibar edilmemiştir. 284 sayfalık kitabımıza çok sayıda İslâm sanatı örneği ekledik. Bakmak için değil elbette, görünen sayesinde görünmeyeni akledebilmek, yani İslâm sanatını “okumak” içinBuradan indirebilirsiniz.

İslâm’da Mimar ve Şehir

Cumhuriyet’in ilânından beri yaşadığımız şehirler hızla tektipleşiyor. Betondan yapılmış kareler ve dikdörtgenler kapladı ufkumuzu. Trabzon, Aydın, Malatya… Anadolu’nun her yeri birbirine benzedi. Fakat Türkiye’ye has bir sorun değil bu. Batının “alternatifsiz” 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)demokrasisi ve serbest piyasası mimarları da tektipleştirdi. Farklı düşünemeyen, yerel özellikleri eserlerine yansıtmayan mimarlar kutu gibi binalar dikiyor. Moskova, Tokyo, Paris, Hong Kong da tektipleşiyor ve çirkinleşiyor.

Çare? Binalara değil de mimara, yani insana odaklanmakolabilir; yani eşyayı ve sureti değil İnsan’ı ve sîreti merkeze almak. Zira bu bir norm ya da ekol meselesi değil: İslâmiyet’in ilk asırlarında bir şehir övüleceği vakit binalar değil yetiştirdiği kıymetli insanlar anılırmış. Biz de güzel binalarda ve güzel şehirlerde hayat sürmek için önce güzel mimarlar yetiştirerek başlayabiliriz işe. İnsan gibi yaşamak için mimarî çirkinliklerden ve bunaltıcı tektipleşmeden kurtulabiliriz. Bu ancak Güzel Ahlâk ile Güzel Mimarî arasındaki bağı yeniden tesis etmekle olabilir. Çare Mimar Sinan gibi cami yapmak değil Mimar Sinan gibi insan yetiştirmek. Kitabımızın maksadı ise teşhis ve tedaviye hizmet etmekten ibaret. Buradan indirebilirsiniz.

Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu?

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)İnanmak belki zor ama … eğer sınırsız görme kabiliyetine sahip olsaydık hiç bir şey göremezdik!güneşe dürbünle bakan biri gibi kör olurduk.Gözlerimizin sınırlı oluşu sayesinde görüyoruz dünyayı. Immanuel Kant’ın meşhur bir güvercini vardır, havayı iterek uçar ama havanın direncinden yakınır durur. “Hava olmasaydı daha hızlı uçabilirdim” der. Hakikat’i görmekte zorluk çekmemizin sebebi O’nun gizli olması değil tersine aşikar olmasıdır. Aksi takdirde Hakikat’i içeren, kapsayan ve perdeleyen daha hakikî bir Hakikat olması gerekirdi. İşte bu sebeple Hakikat’i görmek için Bilim’e değil Sanat’a ihtiyacımız var, bilmek için değil bulmak söz konusu olduğu için. Derin Düşünce yazarları Sanat-Hakikat ilişkisi üzerine yazdılar.Buradan indirebilirsiniz.

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)İnsan’sız Sinema Olur mu?

Elinizdeki bu kitabı Sinema’nın programlanmış ölümüne karşı bir direniş olarak görebilirsiniz. İnsan’dan vaz geçmeye yeltenen, Güzel’i, Sanat’ı,İnsan’ı kâr-zarar tablolarına sıkıştırmaya çalışan endüstriye “Hayır!” demenin nazik bir yolu.Sinema bütün “teknik” karmaşıklığına rağmen insansız olmaz. Sinema insanlar tarafından yine insanlar için yapılan bir sanattır.

Derin Düşünce yazarları izledikleri 28 filmi anlattılar. İnsanca bir perspektiften, günlük hayatlarındaki, iç dünyalarındaki yansımalara yer vererek… İran’dan Arjantin’e, Fransa’dan Afganistan’a, Rusya’dan Türkiye’ye uzanan bir yolculukta, İnsan’dan İnsan’a… Umulur ki bu kitap Andrei Tarkovsky, Semih Kaplanoğlu, Mecid Mecidi, Nuri Bilge Ceylan ile buluşmanın farklı bir yolu olsun… Buradan indirebilirsiniz.

 

Roman nedir? Nasıl Yazılır?

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)Roman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a bakışını, toplumla kurduğu ilişkiyi yansıtır sanat eserleri. Bu sebeple sanat her çağda yeniden icad edilir. Ünlü yazar Heinrich Mann’ın dediği gibi: “Bütün romanların ve hikâyelerin amacı kim olduğumuzu bilmektir, Edebiyatın önemli bir konuma sahip olmasının nedeni, sadece doğanın ve insanlar âleminin ayrıntılarını tek tek açıklaması değil, insanları hep yeni baştan keşfetmesidir.” Değerli yazarımızSuzan Nur Başarslan Roman’ın derinliklerine giden bir seyahate davet ediyor sizi. Zaman’ın kullanımı, olay örgüsü, mekân, dil, üslup ve daha bir çok temel kavram edebiyatın dev isimlerinden örneklerle irdeleniyor. Buradan indirebilirsiniz.

Derin Göz

(Son güncelleme: İkinci sürüm, 6 Nisan 2014)

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)İnsan gözü daha verimli kullanılabilir mi? Aş, eş ve düşmanı gören Et-Göz’ün yanı sıra Hakikat’i görebilecek bir Derin-Göz açılabilir mi? Sanatçı olmayan insanlar için kestirme bir yol belki de Sanat. Çukurların dibinden dağların zirvesine, Yeryüzü’nden Gökyüzü’ne…Sanat’a bakmak için çeşitli yapıtlardan, ressamlardan istifade ettik: Cézanne, Degas, Morisot, Monet, Pissarro, Sisley, Renoir, Guillaumin, Manet, Caillebotte, Edward Hopper, William Turner,Francisco Goya, Paul Delaroche, Rogier van der Weyden, Andrea Mantegna , Cornelis Escher , William Degouve de Nuncques.

Peki ya baktığımızı görmek, gördüğümüzü anlamak? Güzel’i sorgulamak için çağ ve coğrafya ayırmadık, aklımızı uyaracak hikmetli sözlere açtık kapımızı: Mevlânâ Hazretleri, Gazalî Hazretleri, Lao-Tzû, Albert Camus, Guy de Maupassant, Seneca, Kant, Hegel, Eflatun, Plotinus, Bergson, Maslow, … Buradan indirebilirsiniz.

Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir…

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları Âmâk-ı Hayal / Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Virginia İnsan Hakları Bildirisi (1776)“…Neden bir natürmorta iştahla bakmıyoruz? Tersine ressam “yiyecek-gıda” elmayı silmiş, elmanın elmalığı ortaya çıkmış. Gerçek bir elmaya bakarken göremeyeceğimiz bir şeyi gösteriyor bize sanatçı. İlk harfi büyük yazılmak üzere Elma’yı keşfediyoruz bütün orjinalliği, tekilliği ile…”

Bu kitapta Derin Düşünce yazarları sanatı ve sanat eserlerini sorguluyor. Toplumdaki yeri, siyasî, etik ve felsefî yönüyle… Denemelerin yanı sıra son dönemde öne çıkan, ekranları, kitap raflarını dolduran eserlere (veya ürünlere?) dair eleştiriler de bulacaksınız. Buradan indirin.

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin