RSS Feed for This Post

Temize Havale / Juli Zeh

  • temize-havale-juli-zehMakbul vatandaş sürüyle birlikte yürüyen koyun değildir. Makbul vatandaş krizler ve kuşkular yaşayan, ardından da ortak davayı daha da çok savunan biridir.
  • Ruh sağlığının göstergesi mizah kabiliyetidir.
  • Sadece ‘burada olmak’ anlamına geldiğinde insana yetmez varoluş. İnsan varoluşunu yaşamalıdır. Acıyla. Vecd ile. Başarısızlıkla. Yüksekten uçarak. Kendi varoluşu üzerinde eksiksiz bir güçle dolduğunu hissederek. Kendi hayatı ve kendi ölümü üzerinde. Aşk budur işte.
  • Taraf olmayan bertaraf olur. Bertaraf olanlar da tehlikeyle yaşar. İktidar zaman zaman gücünü kanıtlayabilmek için ders vereceği birilerine ihtiyaç duyar. Özellikle de ülkede inanç sarsıldığında. Bertaraf olanlar bunun için biçilmiş kaftandır; çünkü ne istediklerini bilmezler. Daldan düştü düşecek meyve gibidirler.
  • Hayatta en önemli şey sevgidir. Sevgi doğadır, özgürlüktür; kadınlar, balık tutmak, düzeni bozmaktır. Farklı olmaktır. Düzeni daha da bozmaktır.
  • Özgürlük savaşçısına nefret ettiği sistemin içinde iktidar ve itibar verin, hemen sus pus olur, sadakatle masum masum çalışmaya başlar. Peki, bu, insanlar hakkında ne öğretir bize? Kendi izzetinefislerini tatmin etmeye hizmet edecekse, bir sistemin yerine öbürünü koymaktan çekinmezler.
  • Akıl bir yanılsamadır. İnsanın duygularını içine soktuğu bir kostümden başka bir şey değildir.
  • Hayat, insanın reddedebileceği bir tekliftir.
  • Fanatik; bir fikre yapışır, annesinin eteklerine yapışan bir çocuk gibi. Hayatta elde edebileceği mutluluğu annesinin bir tanesi olmasına bağlar.
  • Güzel niyetler garip olgulardır. Geçersizliklerini varoluşlarıyla kanıtlarlar.
  • İnsan kendisi için yaşar; ama başkaları için ölür.
  • İki tür olay vardır: İyi, yani insanı geliştiren ve kötü, insanı engelleyen. Her şey hayata birinci kategoriden mümkün olduğunca çok ve ikinci kategoriden de mümkün olduğunca az malzeme katmakla ilgili.
  • Doğa sevgisi insan sevgisinin habercisidir.
  • Hayat, ne yapalım ki gücünün zirvesinde başlar ve bu noktadan itibaren sürekli aşağı inerek sonuna ulaşır. Kötü bir dramaturji hatası.
  • Meşru bir devlet, vurmadığı sürece insanın hissetmediği bir ayakkabı gibidir.
  • Doğru sürülen bir hayat dört bölüme ayrılır: İlk yirmi yıl düşünen, sonraki yirmi yıl da konuşan insanız. Üçüncü aşamada eylemlerde bulunur ve son aşamada tekrar düşünmeye döneriz.
  • İnsan başka hiçbir şeye şiddet kadar çabuk alışmaz.
  • İlerleme dürtüsü, toplumsal kibirle kendini gösterme arzusunun bir karışımıdır. Var olanla yetinmeyi bilmemek, her çağda en az bir kere olmak üzere yüz binlerce, hatta milyonlarca insanın hayatına mal olur.
  • Dünyada insanların ciddiyetle dile getiremeyecekleri kadar saçma bir cümle yoktur.
  • Bir güvenlik sistemini hayattan vazgeçmiş insanlardan daha çok korkutan bir şey yoktur. Bu durum onları durdurulamaz kılar.
  • Doğru olanı sürekli tekrarlamak bir insanın vatanına sunabileceği en büyük hizmettir.
  • Şehrin çatıları üzerinde bir çatı katı ve acıya karşı özel bir yeteneği olan bir kadınım. Dört haftadır evden çıkmadım. Hakkımda bilinebilecekler bu kadar işte. Bakışımı kendi içime yöneltip içeride bir şeyler kıpırdıyor mu, kişiliğimin varlığını açığa vuran hafif bir çıtırtı veya fısıltı var mı diye kulak kabarttığımda, hiçbir şey duyamıyorum. Tekrarlana tekrarlana anlamını yitiren bir kelimeyim. Hiç kimse yaşadıklarımı anlayamaz. Ben bile anlayamam. Bir köpek olsaydım, yaklaşmayayım diye kendime havlardım.

 

… Yeni yazarlar, yeni kitaplar, yeni fikirler keşfetmek için …

kitap-tanitan-kitap-6 70 kitap indirin70 kitap indirinKitap Tanıtan Kitap 6

Bir varmış, bir yokmuş. Mehtaplı bir eylül gecesinde Ay’a bir merdiven dayamışlar. Alimler, yazarlar, şairler ve filozoflar bir bir yukarı çıkıp oturmuşlar. Hem Doğu’dan hem de Batı’dan büyük isimler gelmiş: Lev Nikolayeviç Tolstoy, René Guénon, Turgut Cansever, El Muhasibi, Şeyh-i Ekber, Cemil Meriç, Arthur Schopenauer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahmud Sâmi Ramazanoğlu, Mahmut Erol Kılıç… Sadece bir kaç yer boş kalmış. Konuklar demişler ki “ başka yazar çağırmayalım, bu son sandalyeler bizim kitabımızı okuyacacak insanlara ayrılsın”. Evet… Kitap sohbetlerinden oluşan derlemelerimizin altıncısıyla karşınızdayız. Buradan indirebilirsiniz.

Önceki kitap sohbetleri:

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin