Archive for Temmuz, 2014

Yaşlı Adam ve Deniz / Ernest Hemingway »

  “… Denizi her zaman İspanyolların, sevgiyle adlandırdıkları la mar olarak düşünürdü. Onu sevenler, kimi vakit kötü şeyler de söylerler ama yine de bir kadın olarak düşünürler. Ağlarının başına şamandıra koyan, köpekbalığı ciğeri fazla para ettiği zaman motorlu kayık alan genç balıkçılardan bazıları ondan, erkek olarak el mar diye söz eder. Onu bir rakip, bir […]

Kalp Zamanı / Ingeborg Bachmann – Paul Celan »

  “… Ingeborg Bachmann: Beni Seine Nehri’ne götür, küçük balıklara dönüşene ve birbirimizi yeniden tanıyana kadar bakalım sularına… Bir düşünce boyu yanında olmama izin ver. Paul Celan: Önemli olan sadece bu değil, sadece konuşmak değil, ben senin yanında suskun kalmak da istiyordum. Bir gün ve bir gün daha Lodoslu sen. Sessizlik yürüdü yanımızda. İkinci, belirgin […]

Ecinniler / Fyodor Dostoyevski »

  “Yarının hiçlik olması tehdidiyle mutlu olamam ve olmayacağım. Derin bir hakaret bu… Bu yüzden, beni acı çekmem ve yok olmam için, fikrimi sormadan ve küstahça var eden bu doğayı; su götürmez davacı, savcı ve davalı rolümle, kendimle birlikte mahküm ediyorum… Doğayı yok edemediğim için de, sadece kendimi yok ediyorum, hiçbir suçlunun bulunmadığı bir tiranlığa […]

Alın Teri / Jack London »

  ”… işçi sınıfı içinde doğdum. Coşku, hırs ve ülkü denen şeyleri çok genç yaşlarda keşfettim. Bu tutkuları dindirebilmek çocukluk yaşamımın en temel sorunu oldu. Gemilerde tayfalık, limanlarda hamallık yaptım; konserve fabrikalarında, daha başka fabrikalarda ve çamaşırhanelerde çalıştım; ot biçtim, halı temizledim, cam siliciliği yaptım. Ama hiçbir zaman emeğimin tam karşılığını alamadım. Aşırı çalışma beni […]

Hayvan Çiftliği / George Orwell »

“… Bir çözüm bulma gerekliliğini hisseden Snowball uzun uzun düşündükten sonra Yedi Emir’i açıklamaya karar verdi: ‘Dört ayaklılar iyidir; iki ayaklılar kötüdür.’ Bu kelimeler aynı zamanda Animalizmin esas prensibini kapsıyordu Snowball’a göre. Kuşlar, iki ayaklı olduklarını belirterek önce itiraz ettiler ama Snowball onlara yanlış düşündüklerini ispat etti: “Yoldaşlar” dedi, “kuş kanadı el gibi kullanılacak bir […]

Kafka ile Söyleşiler / Gustav Janouch »

  “… Zenginlik dediğiniz nedir ki? Bazıları için eski bir gömlek bile bir servettir. Bazılarının da milyonlarca parası vardır, öyleyken yoksul bilirler kendilerini. Zenginlik düpedüz görece bir şeydir, doyum sağlamaz insana. Doğrusu yalnızca özel bir durumdur. İnsanı sahip olduğu nesnelere bağımlı kılar ve boyuna yeni kazançlarla, yeni bağımlılıklarla bunların elden çıkıp gitmelerini önlemek zorunda bırakır. […]

Parkta / Marguerite Duras »

“… İnsanlar aslında mutluluğa dayanamıyorlar. Mutlu olmak istiyorlar tabii, ama bunu elde eder etmez, birtakım yersiz düşlerle kendilerini yiyip bitiriyorlar… İnsanlar mutluluğa mı dayanamıyorlar, yoksa onu yanlış mı tanıyorlar, ya da kendileri için neyin gerekli olduğunun mu farkında değiller, mutluluğu kullanmayı mı beceremiyorlar, yoksa öteye beriye çekiştirmekten yorgun mu düşüyorlar, bilmiyorum; bildiğim bir şey varsa, […]

Önceki Günün Adası / Umberto Eco »

   ”..öte yandan, erdemlerine rağmen, romanların kusurları da vardır, roberto’nun bunu bilmesi gerekiyordu. nasıl tıp zehirleri de öğretiyorsa, metafizik yersiz inceliklerle dinin dogmalarını sarıyorsa, etik herkesin hoşuna gitmeyen yüceliği öğütlüyorsa, optik aldatıyorsa, müzik aşkları kışkırtıyorsa, geometri haksız egemenliği, matematik cimriliği teşvik ediyorsa… roman sanatı da, bize kurmacalar sunduğu konusunda bizi uyarmakla birlikte, saçmalık sarayına bir […]

Gecenin Sonuna Yolculuk / Louis-Ferdinand Céline »

  “… insan yalnız yaşadığı andan itibaren kendi geçmiş yaşantısıyla ilgili konuların yükü altında ezilir. bu yük onu sersemletir. bundan kurtulmak için de, bunun bir miktarını onu her görmeye gelenin üstüne sıvaştırır, bu da bu sefer onların canını sıkar. yalnız olmak demek, ölüme yönelik alıştırmalar yapmak demektir […]  sözcüklerden asla yeterince sakınmayız. öyle zararsız gibi durur […]

Çürümenin Kitabı / Emil M. Cioran »

“… Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet – geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki? […] Kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkûm olmayan hiçbir ‘yeni’ hayat görmedim şimdiye kadar. Her insanın […]