RSS Feed for This Post

Millî Görüş neden kör oldu?

Saadet partisi Erzurum il başkanı Faik Çalık, hükümetin başta Suriye olmak üzere Amerika ve Siyonist İsrail ile işbirliği ve ilişkilerinin Türkiye için tehdit oluşturduğunu belirterek, hükümetten bir an önce yanlış siyasetlerini düzeltmesini istedi. Çalık, Türkiye’nin halihazırda uluslar arası emperyalist ülkelerin kontrolündeki bir ülkeye dönüştüğünü belirterek, terörle mücadele adı altında çıkarılan son finans kanunun da aslında dış kaynakları ve Amerika ile batının dayatmaları çerçevesinde alındığını belirterek eleştirdi. Çalık, sözkonusu kanuna göre, İslam ülkelerinde ister sivil toplum kuruluşları isterse hayır kuruluşları olsun, yardım etmek isteyenlerin engelleneceği ve bunun da aslında batılı güçlerin Müslümanlar arasında işbirliğini engellemeye dayalı Türkiye’ye bir dayatması olduğunu söyledi.

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün Suriye analizi:
“…Beşşar Esed’in ordusunun yaptığının aynısını yaparak yerleşim yerlerini basıp meydana gelen çatışmalarda birçok masum insanı öldürmelerine karşı çıkmıyor. Çünkü bunlar gizleniyor ve izlenen haberler Siyonizm’in kontrolündeki haber ajansları tarafından yanlı olarak veriliyor. Sonunda Siyonizm’in kontrolüne girme tehlikesi bulunan bir yola sempati duyuluyor …” (Millî Gazete)

… Bu konuda okumak için…

  İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında

Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü  sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.

 

 Müslüman’ın Zaman’la imtihanı

Sunuş: Müslümanlar dünyanın toplam nüfusunun %20’sini teşkil ediyorlar ama gerçek anlamda bir birlik yok. Askerî  tehditler karşısında birleşmek şöyle dursun birbiriyle savaş halinde olan Müslüman ülkeler var. Dünya ekonomisinin sadece %2-%3′lük bir kısmını üretebilen İslâm ülkeleri Avrupa Birliği gibi tek bir devlet olsalardı Gayrı Safi Millî Hasıla bakımından SADECE Almanya kadar bir ekonomik güç oluşturacaklardı. Bu bölünmüşlüğü ve en sonda, en altta kalmayı tevekkülle(!) kabul etmenin bedeli çok ağır: Bosna’da, Filistin’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve daha bir çok yerde zulüm kol geziyor. Müslümanlar ağır bir imtihan geçiyorlar. Yaşamlarını şekillendiren şeylerle ilişkilerini gözden geçirmekle başlıyor bu imtihan. Teknolojiyle, lüks tüketimle, savaşla, kapitalizmle, demokrasiyle , “ötekiler” ile ve İslâm ile olan ilişkilerini daha sağlıklı bir zemine oturtabilecekler mi? Müslüman’ın Zaman’la imtihanı adındaki 204 sayfalık bu kitap işte bütün bu konuları sorgulayan ve çözümler öneren makalelerden oluşuyor.

Trackback URL

  1. 1 Yorum

  2. Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Nis 16, 2013 | Reply

    Millî Görüş neden kör oldu?: http://t.co/pxopO4ZVy2

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin