Archive for Mart, 2013

Osmanlıca Dergi – Uzaklıkların Denemesi »

Düşünce, her zaman var olmayan bir hanımefendidir. Antonin Artaud Çe, Gef Köklerden doğmacılık, insanı zaman ve mekan ikileminde bir eşiğe sürükler. İnsan, bu noktada mevcut durumunu bir fikir ve tefekkür borcu olarak görüp geçmişi aralar. Nefes alıyordur ama aldığı nefes kalbini ve düşüncesini yoruyordur. Yaşanılan çağ ve saatler artık giderek bir alışkanlık hâline sokulmuş, yekpare […]

Hâl’ül Bahar »

Bahar bir mevsimin değil bir hâlin adıydı, hâlden anlayan için elbet… Bu surette kalp aslına rücu eder tam anlamı olduğu üzere şekilden şekle (hâlden hâle) geçerdi. Rüzgârın ve yağmurun yaratılmış her varlığa dokunması, soğuğun arza nüzulü (indirilişiyle ki Allah’ın emri üzeredir) dâhi hâlin bahar bahar olmasını engellemeye yetmezdi. Ve yetmezdi haşyet, hayâ endişesini; aşk, heves […]

Evsiz, Mahallesiz, Şehirsiz »

Walter Benjamin “Pasajlar” adlı çalışmasında kitlelerin sanat yapıtlarını alımlama biçimlerinden bahsederken mimarinin özel bir yeri olduğu söyler. Her sanat belli bir çağ ve medeniyetin ürünü olarak hayat bulur ve sonra yitip gider; ya da etkisi azalmış olarak sürdürülür. Örneğin tragedya Yunanlılarla birlikte doğmuş ve onlarla birlikte yok olmuştur. Bugün için sadece “kuralları” aracılığıyla canlandırılmaya çalışılmaktadır; […]

Terör bitti, Barış: 1, Dewlêt Baxcelî: 0 »

  Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı? İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup […]

Kaia Urb »

Kapitalist Müslümanlar ve eşitlikçi sol ideolojiler »

Akabinde çok başımı şişireceği için bu tip yazılar yazmayı pek tercih etmiyorum ki zaten uğraşmam gereken başka işlerim de var ama bazen mecbur kalıyorum, kalıyoruz. Çetrefilli konular, çünkü teması salt düşünce ve tasavvur değil bildiğiniz insan. Yazıyor isek, salt buradaki yazılardan müteşekkil değiliz, eleştireceğim sol refleksleri bir ideoloji olarak seçen arkadaşlarım var benim, yazınca sadece […]

Pyotr İlyiç Çaykovski »

Franz Liszt – Liebestraum »

Bilim kendi kendini eleştirebilir mi? »

“… Heinz von Föster’e (1911-2002) göre: “Ontoloji âlem’in tabîatını, Epistemoloji de bizim âlem hakkındaki deneyimimizin tabîatını açıklar“. Kimilerine göre de: “Bilgiyi inceleyen Felsefe dalıdır“; ya da “Bildiğinizi sandığınızı gerçekten de bilmekte misiniz?” ve “Bildiğinizi ne yoldan bilmektesiniz?” sorularına cevap arayan bir disiplindir; veyâ: “Bilgi’nin, Gerçek’in, Mantık’ın ve Algılama’nın incelenmesidir“; veyâhut da: “özellikle çeşitli bilgi edinme yollarının sınırları […]

Varlık ve Hiç / Jean-Paul Sartre »

  ”… Bir anahtar deliğine eğilmişim, birden ayak sesleri duyuyorum. Tüylerim diken diken oluyor, utanç duygusu kaplıyor bedenimi. Birisi beni gördü mü? Doğruluyorum. Bomboş koridoru tarıyor gözlerim. Yanlış alarm. Rahat bir nefes alıyorum. Kendini YOK eden bir tecrübe değil mi bu yaşanan? Biraz yakından bakalım: […] Ötekiler‘in varlığı hiç bir şüpheye yer bırakmayacak kadar kesin. Bu yanlış alarm […]