RSS Feed for This Post

Kötülüğün Sıradanlığı / Hannah Arendt

“… Kendisiyle ilişki kuramayan, yaptıklarının, söylediklerinin FaRKında olmayan biri çelişkili konuşmaktan ya da suç işlemekten bir rahatsızlık duymayacaktır çünkü reddedebilir ya da unutabilir. Akıl birilerinin ayrıcalığı değildir, herkeste mevcuttur. FaRKında olMAma hali de zekâsızların ayrıcalığı değil, her insanı pusuda bekleyen ve eylemlerimizin doğru/yanlış oluşunu
görMEme ihtimalidir. […] Akıl meselâ öğrenme arzusuna kıyasla cemiyete çok şey kazandırmaz. Değer üretmez, her zaman geçerli olacak bir Mutlak İyilik işaret etmez. Ahlâkî ve siyasî değeri tarihin nadir zamanlarında ortaya çıkar. Her şeyin paramparça olduğu, merkezin çevreyi taşıyamadığı, kanunsuzluğun dünyaya hakim olduğu o zamanlarda. Ve en iyilerin ilkelerini yitirdiği, vasatların coştuğu günlerde. Böyle hayatî anlarda akıl siyasette marjinal bir mesele olmaktan çıkar. Hemen herkes düşünmeden sürüklenip gitmeye razı olduğunda akledenler açıkta kalır, göze çarparlar. Çünkü sürü psikolojisine kapılmayışları bir tür eylem olur. […] Akıl rüzgârının zuhur edişi bilinç değil iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırd edebilme vasfıdır. […]


Eichmann’ın bir canavar olduğuna inanmak rahatlatıcı olurdu. Ne var ki onun gibi insanların sayısı oldukça çok. Ne sapıklar, ne sadistler, korkutucu derecede normaller. Kurumlarımız ve ahlâkî temellerimiz itibariyle bu normallik bütün canavarlıkların toplamından daha korkutucu. Çünkü Nürnberg mahkemelerinde sanık ve avukatların binlerce kez tekrar ettiler: Bu yeni suçlu tipi yaptıklarının kötü olduğunu anlayamayacağı koşullarda suç işliyor. Savaşın bitmesine yakın suçluların soykırım izlerini silmeye çalışmış olmaları acaba yapılan kötülüklerin FaRKında olduğunu gösterir mi? Sanmıyorum. Bu sadece savaşı kaybedeceklerini anladıklarını gösterir. Savaşı kazansalardı bir suçluluk hissedecekler miydi? …”
  

Trackback URL

  1. 1 Yorum

  2. Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Mar 3, 2013 | Reply

    Kötülüğün Sıradanlığı / Hannah Arendt: http://t.co/paGnsPdK7j

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin