RSS Feed for This Post

Türk solu, ırkçılık ve kemalizm üzerine

“… Tarih enteresan bir çalım atmak üzere sanki. Kürt sorununun “gerici” AKP’yi sallamasını bekleyenlerin yüzlerindeki gülümseme, “ilerici”, “solcu” CHP’nin ırkçılıkla ölümcül dansı karşısında donmuş gözüküyor. Kürt muhalefeti geldi “yeni” CHP’yi belinden vurdu.Türkiye, soyut kavramları oraya buraya çekiştirerek; “demokratız”, “ilericiyiz”, “Kürtler kardeşimizdir”, “barış istiyoruz” gevelemeleriyle siyaset yapılabilir bir ülke olmaktan çıkıyor. Artık geniş sözlerle idare edemezsiniz. Hakların somut olarak tartışıldığı, yeni bir statünün inşa edildiği günlerden geçiyoruz. Cilalı sözlerin, eğreti maskelerin, gerçek kimlikleri gizleyemeyeceği kavşaktayız. Toplumca soyunuyoruz. İyi bir yerdeyiz.

İzmir mebusu hanımefendinin ırkçılık kusmasına şaşıranlar var. Ben de onlara şaşırıyorum. Hayır, Mahmut Esat Bozkurt hortladı demeyeceğim. O zaten bu damarda hiç ölmemişti. “Hâkim millet” ve “köleleri” ayrımının bir alt metin olarak insanların zihnine kazınması, bizim resmî politikamız olagelmişti hep. “Atatürk milliyetçiliği” kavramını icat ettik. “Kafatasçı” olmadığımız masallarıyla büyütüldük. “Atatürk milliyetçiliği”ni icat eden kafa, Kürtleri “dağ Türk’ü” ilan eden kafadır. Ermenileri hain, “Rum’u!” düşman sayan zihniyetin ta kendisidir. Tehcir, mübadele, Dersim, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül… Kimin eseri bunlar? CHP damarı bu tarihin neresinde duruyor? …”

 (Gürbüz Özaltınlı / Taraf)

“… Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu, Dersimli Sakine Cansız’ın ailesine taziyeye giden Dersimli Hüseyin Aygün’e ânında kafa çıkarmıştı, ta Çin’den… Dersimli Kılıçdaroğlu, “Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit gördüremezsiniz” diyen İzmir mebusu Birgül Ayman Güler’e ne diyecekti peki? Akşam dükkânı kapatana kadar bekledim gazetede, tık çıkmadı… Sabah baktım ki gazeteler Kılıçdaroğlu’nun “sessizliğini bozduğu” haberini veriyor. “Bizim bu konuda görüşümüz belli” deyip eklemiş CHP lideri, “Kimsenin kimlik üzerinden siyaset yapması, etnik kimliği dışlaması ve onu ikinci sınıf yurttaş olarak görmesi kabul edilemez”. Sessizliğini güzel bozmuş da, “Bizim bu konuda görüşümüz belli” kısmına takıldım ben asıl olarak. Sorun tam da bu çünkü. CHP’de ikide bir bu tarz sarsıntılar yaşanmasının nedeni de bu. Bir partide grup adına konuşmak üzere Meclis kürsüsüne gelen vekil aleni olarak “ırkçı” sözler sarf ediyorsa… Üstelik bunu Kürtlere anadilde savunma hakkı getirecek yasanın görüşülmesi esnasında yapıyorsa…

Bunun üzerine partiyi yol ayrımına getiren bir kriz çıkıyor ve tepki olarak istifa eden bir vekil, Grup Başkanvekili tarafından “Onun sözleri kendisini bağlar” denerek ikna ediliyorsa… Aynı esnada partinin ulusalcı kanadının ağır toplarından Süheyl Batum, “Güler, CHP’deki çok sayıda ismin ortak görüşünü dile getirdi” dedikten sonra “Kaba Kürt milliyetçiliğini solculuk diye yutturamazsınız” diyerek partinin diğer kanadına ayar veriyorsa …” 

  (Demiray Oral / Taraf) 

 

… Bu konuda e-kitap okumak için…
Sosyalizm İslam’a uyar mı? (Tartışma)

Bir yanda zekât üzerinden eşitlikçi bir İslâm yorumu yapan anti-kapitalist Müslümanlar. Diğer tarafta bir türlü iktidar olamayan, sosyalizmi bilmeyen, kemalizmi demokrasi zanneden devletçi, hatta darbe yanlısı bir Türk solu.

Türk solu geçmişiyle yüzleşemekten korkuyor. Solcunun solcuyu katlettiği 1 Mayıs 1977 bir tabu. Deniz Gezmiş’in ulusalcı duruşunu da eleştiremiyorlar. Evet… Türk solcuları iktidara yürümek için bir koltuk değneğine muhtaçlar. Peki ya İslâm? Sosyalizm İslâm’a ne kazandırabilir? Sosyalist devletlerin Müslümanlara yaptığı onca eziyetten sonra Müslümanlar sosyalizm ile ittifak yapabilir mi? Derin Düşünce okurları tartıştılar, biz de kitaplaştırdık. Buradan indirebilirsiniz.

Türk solu iktidar olur mu?

Kendini « sol » olarak tarif eden hareketler hiç olmadıkları kadar zayıf ve bölünmüş bir tablo çiziyorlar bugün. Türk Solu Dergisi’nin ırkçı söylemlerinden CHP’nin darbe çağrılarına uzanan bir kafa karışıklığı hakim. Muhalefet boşluğunun müzmin bir hastalığa dönüştüğü şu dönemde Türk solu bu boşluğa talip olabilir mi? Daha önce Dikkat Kitap kategorisinde yayınladığımız Pozitivizm Eleştirisi gibi bu kitap da Türkiye’deki sola tarafsız bakan bir çalışma. İyimser görüşler kadar geçmişe dönük ağır eleştiriler de var. İlginize sunduğumuz 82 sayfalık bu kitap Türkiye’deki “sol” grupların sorgulamalarına, projelerine ışık tutmak amacıyla derlenmiş makalelerden oluşuyor. Kitabı buradan indirebilir ve paylaşabilirsiniz. Ele alınan başlıca konular: Solda özgürlükçü hareketler, 68 Kuşağı, Devrimci sol, Kemalizm, ulusalcı sol akımlar, Sol ve İslâm, Cumhuriyet Gazetesi.

 

Derin MAЯҖ

Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?

Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Oca 27, 2013 | Reply

    Türk solu, ırkçılık ve kemalizm üzerine: http://t.co/ElnjjJz1

  3. Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Oca 27, 2013 | Reply

    Türk solu, ırkçılık ve kemalizm üzerine: http://t.co/Rjt5WcYB

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin