RSS Feed for This Post

Türkiye’de Sol Neden (hâlâ) İktidar Olamıyor?

 

“… 22 Temmuz seçimleri Türkiye solu açısından bir devrin kapandığı, yeni bir devrin başladığı bir dönem olacak. Bu devir değişiminin birkaç alanda birden gerçekleşeceği görülüyor. […] Değişimin ikinci ekseni, sol hareketlerin seçim, seçilme, parlamento gibi konuları küçümseyen tavrının kırılmasıdır. Siyasal alandan uzun bir süreden beri dışlanmışlığın ve art arda gelen başarısızlıkların içselleşmesinin neden olduğu bu dudak bükme kolaycılığının terk edilmesi, solun siyasal parti görünümlü dernek, cemaat klübü veya eski arkadaş birliği türünden yapılar olmaktan kurtulup, siyasal iddiası olan oluşumlara evrilmesinin önünü açacaktır.  […] Yaşanan deneyim, solun sesinin içeriğinin ve söyleme tarzının değişmesinin olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu gösterdi …” (Ahmet İnsel, Birikim, 02.08.2007)

 

 

konuda e-kitap okumak için…

Sosyalizm İslam’a uyar mı? (Tartışma) 

Bir yanda zekât üzerinden eşitlikçi bir İslâm yorumu yapan anti-kapitalist Müslümanlar. Diğer tarafta bir türlü iktidar olamayan, sosyalizmi bilmeyen, kemalizmi demokrasi zanneden devletçi, hatta darbe yanlısı bir Türk solu.

Türk solu geçmişiyle yüzleşemekten korkuyor. Solcunun solcuyu katlettiği 1 Mayıs 1977 bir tabu. Deniz Gezmiş’in ulusalcı duruşunu da eleştiremiyorlar. Evet… Türk solcuları iktidara yürümek için bir koltuk değneğine muhtaçlar. Peki ya İslâm? Sosyalizm İslâm’a ne kazandırabilir? Sosyalist devletlerin Müslümanlara yaptığı onca eziyetten sonra Müslümanlar sosyalizm ile ittifak yapabilir mi?

 Derin Düşünce okurları tartıştılar, biz de kitaplaştırdık. Buradan indirebilirsiniz.

 

 

Türk solu iktidar olur mu? 

Kendini « sol » olarak tarif eden hareketler hiç olmadıkları kadar zayıf ve bölünmüş bir tablo çiziyorlar bugün.  Türk Solu Dergisi’nin ırkçı söylemlerinden CHP’nin darbe çağrılarına uzanan bir kafa karışıklığı hakim. Muhalefet boşluğunun müzmin bir hastalığa dönüştüğü şu dönemde Türk solu bu boşluğa talip olabilir mi? Daha önce Dikkat Kitap kategorisinde yayınladığımız Pozitivizm Eleştirisi gibi bu kitap da Türkiye’deki sola tarafsız bakan bir çalışma. İyimser görüşler kadar geçmişe dönük ağır eleştiriler de var. İlginize sunduğumuz 82 sayfalık bu kitap Türkiye’deki “sol” grupların sorgulamalarına, projelerine ışık tutmak amacıyla derlenmiş makalelerden oluşuyor. Kitabı buradan indirebilir ve paylaşabilirsiniz. Ele alınan başlıca konular: Solda özgürlükçü hareketler, 68 Kuşağı, Devrimci sol, Kemalizm, ulusalcı sol akımlar, Sol ve İslâm, Cumhuriyet Gazetesi.

 

Derin MAЯҖ

Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden? 

 Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok.  Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:Ferhat Polat Tarih: Eki 6, 2012 | Reply

    merak ettiğim şu var yayınlarınızı yanlı mı yoksa her yöne açık mı yapıyorsunuz bana daha çok yanlı gibi geldi onu da tam bilemiyorum gördüğüm kadarıyla diyeyim ama sonuç olarak hoşuma gittiği için sayfanızı takip edip arkadaşlarıma öneriyorum…

  3. Yazan:admin Tarih: Eki 6, 2012 | Reply

    yanli/yansiz demeyelim de… Türk solu özelestiri yaparsa güçlenir, iktidar olma ihtimali artar. yoksa fasülyeden bir siyasi aktör olarak kalacak. bu bakimdan kitaplarin solculara ulastirilmasinda fayda var. illa yazilan herseyi kabul etsinler diye degil, silkinsinler, kendilerine çeki düzen versinler diye.

    Dostlukla

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin