RSS Feed for This Post

Benciller, liberaller ve liboşlar…

“…Vicdan ve özgür irade her geçen gün biraz daha gereksiz ve nadir oluyor, daha küçük alanlara hapsediliyor. Özgürlük böylece insanların parmakları arasından kayıp giderken birey [felçli bir hasta gibi] kendini yönetme kabiliyetini tamamen kaybediyor…” (Alexis de Tocqueville)

“… Kendileri gibi yaşayan, Batı değerlerine yaslanan, İslami ritüellerle ve gelenekle mesafeli bir grup aydının sesinin, yükselen Anadolu’nun talepleriyle uyuştuğunu görmekten rahatsızdılar. Buram buram maskülen cinsiyetçilik kokan bu maço ağızla demokratlara saldırdılar. Onlara çok uygundu. Çünkü, aynı zamanda lümpendiler. Şimdi de lümpenler, değişen bir şey yok. Değişen şey “liboş” dediklerinin sözünün ağırlığının yanında kendilerinin esamisinin okunmuyor oluşu. Muhalif siyaset de, onların küflü dilinden kendini sıyırıyor. Kavgayı kaybettiler. Biz “liberal” kavramıyla böyle tanıştık. Peki, kimdi bu liberaller, ne istiyorlardı? Uzun, ağdalı açıklamalara girişecek değilim. Yapılan şey; insan haklarına saygılı, toplumsal çatışmaları şiddetsiz medeni yollarla çözmeyi öngören, özgürlüklerin uygulanabilir olduğu, yüksek standartlı demokratik bir siyasal düzenin ve kültürün savunusuydu …” (Gürbüz Özaltınlı, Taraf)

“… Bu yılların adı akıllarda kalmış iki iktisat hocası vardır: Sakızlı Ohannes ile Mikail Portakalyan. Bunlar her ikisi de, “laissez-faire”ci, liberal ekonomi taraftarı adamlardı, ama o dönemin İttihatçılar’ı onlara “entel-liboş” diyerek saldırmayı akıl etmemişti. Ayrıca, “ekonomi” denen ve ancak sihirbazların içinden çıkabildiği o esrarengiz işle uğraşmayı da Cavit Bey’e bırakmışlardı ve Cavit Bey de “liberal”di. Sonunda onu asmayı da başardık ama bunun hiç değilse resmî gerekçesi “liberal” olması değildi …” (Murat Belge, Taraf)

 

 

… Bu konuda okumak için…

Liberalizm Demokrasiyi Susturunca

Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü savunmaktalar. Ne oldu? Bütün nüfusun binde birini bile temsil etmeyen bankacıların çıkarları geri kalan %99.99′un önüne nasıl geçti? Alıp satma, üretip tüketme özgürlüğü nasıl oldu da halkı finans sektörünün kölesi yaptı? Mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı uğruna halkın iradesi çiğnenebilir mi? Okuyacağınız kitap demokrasi ile  liberalizmin savaşı üzerinedir. Buradan indirebilirsiniz. 

 

Liberalizmin Ak Kitabı

1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın” çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda. “Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük.

Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitapta liberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin.

 

 

 Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin