RSS Feed for This Post

Atilla Yayla ve Liberal Bakışlar

Polonyalı filozof Leszek Kolakowski, enformasyon çağının, bilgi ve haber tekelini yok edişiyle Sovyetlerin -ve tabi totalitarizmin- çöküşü arasında doğrudan bir alaka görür: Çeşitli araçlarla anonimleşen bilgi ve haberle birlikte “yalan” üstüne kurulu olan totaliter sistemlerle, dış dünya arasındaki ilişkinin yoğunlaşması her şeyi tepetaklak etmiştir.

Totaliter düzenlere benzer şekilde dışa kapalı bir sistemle uzun dönem ticaret kadar enformasyonun da sınırlandırıldığı Türkiye de, 1980 sonrasında açılımlarla bu kapalılığı bir nebze kırmak çabasına girişmişti. Turgut Özal’ın -kıyasen liberal denebilecek- politikaları, 24 Ocak kararları gibi resmi icraatlar dışında darbecilerce sindirilmiş toplumun yeniden ihyası gibi sivil çalışmalar da buna örnek gösterilebilir. Artan teknoloji kullanımı, uydu televizyonlarının seyredilebilir olması, telefon, bilgisayar ve faks cihazlarının yaygınlaşması da Kolakowski’yi haklı çıkarır şekilde bu sürece doğrudan etki yapmıştı.

Bunların yanı sıra aynı dönemde yaklaşık 60 yıl boyunca sivilliği örselenmiş olan toplumumuzda sivilleşmenin ve liberal düşüncenin tanıtılması gayesiyle de eserler neşredilmeye, fikirler tartışılmaya ve kuruluşlar oluşturulmaya başlandı. Siyasal İslamcılık, sosyalizm / komünizm, milliyetçilik gibi öne çıkan siyasal görüşlerin ifade imkânı her zaman bulunmuşken pek fazla tartışılmayan ve “tutulmayan” bir görüş olarak liberalizm de kendini ifade imkânını bu süreçte buldu ve 1992’de kurulan Liberal Düşünce Topluluğu (LDT) gibi kuruluşlara oluşum fırsatı tanındı.

Türkiye’de liberal düşüncenin tanıtılması, anlaşılması ve benimsenmesi gayesini taşıyan LDT’nun kurucularından olan Atilla Yayla da bu yönde eserler kaleme almış ve yeniden biçimlenen düşünce dünyasına kendi ekseninden katkılar sağlamış bir isim oldu.

Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış olan Profesör Yayla; Liberalizm (1990), Sosyal ve Siyasal Teori (1994), Kanun ve Düzen (1994) gibi telif ve çevirilerle liberalizmin ne olduğu ve ne olmadığı hakkında üst üste makaleler yayımladı. “Liberal Bakışlar” da 1993’te kitaplaştırılmadan evvel “Yeni Forum” ve “Türkiye Günlüğü” dergilerinde yayımlanmış olan bu türden makalelerin bir araya getirilmesiyle oluşturuldu.

Kitap; totalitarizm, adalet teorileri, bilgi çağı, insan hakları, kurucu rasyonalizm, Türkiye’de liberalizm ve Hayek’in sosyal düzen ve demokrasiye bakışını işleyen sekiz makale içermektedir. Bu makaleler içinde Hayek’in “Kurucu Rasyonalizm”i, Karl Popper’ın “Açık Toplum”u gibi özel kavramların yanı sıra liberal bakışla toplumun çıkarı, bireycilik, özgürlük, adalet, kendiliğinden doğan düzen, piyasa ekonomisi gibi kavramlar da sosyo-ekonomik yönden tartışılıyor ve açıklanıp örneklendiriliyor.

Ayrıca “Sosyal düzen ve demokrasi” adında ayrı bir başlıkla fikirleri işlenen Hayek başta olmak üzere, John Locke, Robert Nozick, David Hume, Ayn Rand, Adam Smith gibi liberal düşünürlerin fikirleriyle kavram ve liberal sistemler açıklanıyor.

Sosyal adaleti genişçe tartışan ve “Fransız Devrimi’yle birlikte insan haklarını bayrak yaptığı halde insan haklarına en büyük darbeyi indiren Sovyet Devrimi”ni ve kurulan sosyalist düzeni kıyasıya eleştiren Atilla Yayla, özellikle sol kesimlere ait adalet ve gelir dağılımı konularında da liberalizmin duruşunu savunuyor.

Bunu yaparken sosyal adalet teorilerinin, özgürlüğün tanım ve tarifine dayanmasının kaçınılmaz bir durum olmasından dolayı Yayla; liberal yazarların öncelik verdiği “negatif özgürlük” (prosedürel adalet) ve sosyal adaletçilerin öncelik verdiği “pozitif özgürlük” kavramlarını “gelir dağılımı” gerçekliğinden yola çıkarak değerlendiriyor. Bu konuyu elbette klasik liberal bakışın “piyasaya devletin yaptığı her müdahale, yeni müdahaleler getirecektir” ilkesini ön planda tutarak ele alıyor.
Gelir dağılımı dengesizliği, sosyal devletin sınırları, refah devleti gibi sosyolojik, ekonomik ve ideolojik tartışmaların ülkemizde her geçen gün biraz daha bilinçli ve gerçekçi olarak yapılmaya başlandığı şu günlerde “Liberal Bakışlar,” on yedi yıl önce söylediklerinden bir şey kaybetmemiş olarak özgünlüğünü koruyan, referans kitap olmaya hala devam ediyor. Bu haliyle de mevcut sorunlara Türkiye’deki alışılagelmiş reaksiyonların ve sorgulamaların ötesinde liberalizmin kendine has yanıtlarını vermeye devam ediyor.

Yayla’nın özellikle “Liberalizm” adlı eseriyle birlikte okunması durumunda “Liberal Bakışlar,” fikir dünyamızdaki bazı boşlukları dolduracaktır. Ayrıca kitap, mevcut ekonomik vahşetle yıkıcı nitelikteki sosyal adalet arasında bize yeni fikir adacıkları keşfetme imkânı sağlarken, sürekli artan dijital devrim temposunu anlamlandırmayı kolaylaştıracak bir eser olma özelliğine de sahip.

* Siyasal Kitabevi/1.Basım

 

… Bu konu ilginizi çekiyorsa…

Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Liberalizmin Ak Kitabı

1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın” çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda. “Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük.

Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitapta liberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin.

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin