Kenan Evren Yargılanabilir mi?

Yazan:Zeyneb Karataş Tarih: Nis 9, 2011 | Reply

Bu Türkiye’nin demokrasi yolunda attığı en büyük adım, ülkenin bostan korkulukları artık yüzünü halka dönüp korkutamayacak demek, ne güzel !

Emekli binbaşı Zeki Bingöl’ün de dediği gibi ” 1923’te kurulan Cumhuriyete yeni geçtik”
Biraz sancılı ve biraz uzun sürdü ama olsun,geçtik NETEKEM !

Ama YeniŞafak’a konuşan Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek ” suç erlerin üstüne kalmasın” diyerek uyarıyor, sahi ya suç birkaç erin üstüne kalırsa?

Ceza alıp almayacakları hususunda zaman aşımı meselesini var,yırtarlar mı yoksa ayvayı mı yerler bilemiyorum ama sembolik olarak bile olsa yargılanmaaları gerekiyordu.

Düşünsenize “bir sağdan bir soldan” diyerek insana verdiği önem/sizliği nasıl da gözler önüne sermişti…Vicdan yapanlar var,yaşlı başlı adam, ölecek nerdeyse, boşverin! diyenler…

Ben de vicdan yapıyorum ve 12 Eylül’de çocukları suçsuz yere asılmış anne babaların ömürlerinin son zamanlarında ,çocuklarının suçsuz olduğu anlamına gelecek olan, Kenan Evren’in yargılanması gerekiyor. Ki o anne babalar gözleri arkada gitmesinler çocuklarının yanına..

NETEKİM yargılanır mı,paçayı kurtarır mı bilmem ama Başbakan o çocuklardan birinin mektubunu okuyarak o anne babalara çokça ümit verdi.

Yazan:ali duman Tarih: Nis 9, 2011 | Reply

şimdi işin en keyifli yanı ne biliyor musunuz?

öz’leri itibariyle darbeci ve postalyalayıcı olup ta; sahte demokrat ve konjektör öyle gerektiriyor diye “mahsuscuktan” “12 eylülcüler niye yargılanmıyor”, “12 eylülcüleri yargılasınlar da görelim” diyen, düzenbaz ve sahtekarların yapacakları manevraları izleyeceğiz.

zaten bu manevrayı yapacak olan bu düzenbazlar kısık sesle de olsa “zaman aşımından” dem vurmaktaydılar, ikiyüzlülükleri o dem vuruşlarında da sırıtıyordu, zira 10 yaşındaki çocuk bile bilir ki dokunulmazlık zırhı nedeniyle bu konuda zaman aşımı olamazdı. bu malum iken acaba niye “zaman aşımından” dem vurmaktaydılar.

şimdi, birkez daha maskeleri düşecek ve göreceğiz ki bu ikiyüzlü düzenbazlar “niye yargılanmıyorlar” takiyyesinden, “eski hesapları karıştırmanın ne alemi var” ya da “toplumun boş yere gerilmesinden” falan dem vuracaklar, darbeci ve postal yalayıcılığı olan asıl yüzlerini ortaya koyacaklardır.

ben derim ki; tarihsel bir olaydır bu, maskelerin düşmesininin, iki yüzlülüklerin deşifre olmasının keyfini çıkartalım. zira bundan kurtuluş yok, KRAL ÇIPLAK.

başka bir gerçek var ki; balyozcuların avukatı ya da diğer ergenekonseverler, “bundan böyle darbe olmaz” diyorlar, ya eskileri niye oldu, eski darbelerin olması, yeni darbelerin de olabileceğine referans değil midir?

şayet günün birinde genelkurmay, türkiye halklarından yapılan darbeler ve muhtıralar için ÖZÜR DİLERSE, o zaman darbe olamayacağına kanaat getirebiliriz, zira yargılanan darbecilere kol kanat geren, kenan evren gibi darbecilere halen selam duran bir genelkurmaya nasıl güveneceğiz?

murathan mungan ne güzel söylemiş; “bu ülkede her şey olursun, ama rezil olamazsın” diye, yaşanılan bu denli rezilliğe rağmen; ne gariptir ki hiç özür dileyeni, öz eleştiri yapanı çıkmayan bir garip ülke türkiye.

emir verip insanları zindanlarında diri diri yakıp, sonra utanmadan benim haberim yoktu diyen bakanların olduğu bir ülke, demek oluyor ki ülkeyi ergenekon çetesi yönetirken o bakanlar sadece “bakıyorlar”mış, eee “bakan” ya, ne yapsın işte “bakacak” tabi…ne yapsın garibim, emir kulu olmak kolay değil .(oysa biz onları şah sanıyorduk, yazık ki şah görünenler meğer birer piyonmuş, şimdi sormanın zamanıdır bu halkın oy’unu piyonluk yapmak için mi aldınız? bu utanç ar haya haysiyet sahibi olana yeter, ar, haya,utanma duygusu için onurlu olmak gerekir, adam olmak gerekir, pişkinlikle kurtarılacak bir şey değil bu durum)

50 yıllık geçmişi darbeler ve muhtıralar tarihi olan bu “yalnız ve garip ülkede” birileri çıkıp, darbe olmayacağını, balyozun uydurma olduğunu falan söylüyorlar, 50 yaşında sayısız darbe görmüş biri bunları söylüyor, bu kişi ya salak, ya bizi salak sanıyor, ya da piyonlar piyonluğa devam ediyor, hatta şahları için kendilerini, onurlarını, ortaya koyuyorlar. Demokrat ve gelişkin bir ülkede bu ucubelerin halkın içine çıkacak yüzü olamaz, ancak çoğunluk oldukları için birbirilerine tutunarak ve birbirilerinin arkalarına saklanarak, at böceği gibi yaşamlarını sürdürmekteler, zira bu onlara miras kalmış ittihatçılık geleneğidir, yani hem meşreb gereğidir, hem de meslek gereğidir.
uzun lafa gerek yok, onlara geldikleri nokta itibariyle şu soruyu sormak gerekir;
law mı?
boru mu?
bu sorunun cevabı ne olduklarını ortaya koyacaktır.

Yazan:Berrin Sönmez Tarih: Nis 12, 2011 | Reply

Yargılanabilir ve mutlaka yargılanmalı. Aksi demokrasiye geçişimizi imkansız kılacaktır. Zira şimdiye kadar bizler, tüm ülke sadece demokrasicilik oynadık. Darbe yapmanın, anayasayı rafa kaldırmanın hukuku çiğnemek olduğu bir mahkeme kararında yer almalı. Darbeciler hala saygın insanlar olarak devlet imkanlarından faydalanıyorlar. Eski cumhurbaşkanı olarak gördükleri itibar ellerinden mahkeme kararı ile alınmalı. Darbe teşebbüslerine yönelik soruşturmaların sağlıklı ilerleyebilmesi için ve daha önemlisi ögürlükçü, sivil bir anayasa yapılması önünde oluşan parlamento dışı muhalefetin de önü ancak böyle bir yargılama ile mümkün olacaktır.