RSS Feed for This Post

Kaddafi’ye dost kazığı

Beyaz ırktan, zenginlerin insan haklarının savunucusu ve silah satma özgürlüğünün yılmaz bekçisi Fransa Libya’ya savaş ilân etti. Kaddafi “bizim” cumhurbaşkanı Sarkozy’nin eski dostu halbuki. Çok değil bundan 4 sene önce 2007’de eli kanlı diktatör Paris’te bir çadır kurmuştu! Sarkozy Libya’ya satmak istediği silahlarla ona saldırıyor şimdi.

Kaddafi, Batılı petrol devlerini tehdit ettiğinde, Fransız Total’ı, İtalyan ENI, British Petroleum (BP), İspanyol Repsol, ExxonMobil, Chevron, Occidental Petroleum, Hess ve Conoco Phillips için gösterinin sona erdiğini söylemek istedi. Ancak China National Petroleum’u (CNPC) dışarıda bıraktı. Çin, Libya’yı enerji güvenliği için elzem sayıyor ve petrol ihtiyacının yüzde 11’ini buradan satın alıyor. Çin, sessizce 30 bin Çinli işçiyi ülkesine geri getirdi. (BP’nin 40 çalışanıyla karşılaştırsak) […] Nasıl uygulanacağına ve Kaddafi’nin ne kadar süre direneceğine bağlı olarak BM kararı, özellikle İtalya, Fransa ve Almanya olmak üzere AB’ye petrol tedarikinde ciddi bir sekteyle yakından ilişkili. Ayrıca ABD-AB ilişkilerinden başlayarak her tür jeopolitik çıkarım iması taşıyor. Herkes Kaddafi-sonrası enerji çevresinde iyi konumlanmak istiyor. 

Pepe Escobar* / TİMETURK

Perşembe günü oylanan Birleşmiş Milletler Konseyi kararının sadece muhasara altındaki Kaddafi-karşıtı hareketi, uçuşa-yasak bölge, lojistik, insani yardım ve silahla desteklemek amacı taşıdığını hayal etmek heyecan verici olurdu. Bu Birleşik Devletler’in BM Temsilcisi Susan Rice’ın sözleriyle “uluslararası toplumun” gerçekten de “evrensel insan hakları mücadelelerinde Libya halkının yanında” olduğunun ispatı olurdu.

Yine de doğru (ahlaki) şeyi yapmaktan belki fazlası olabilir. Geçen Salı günü, Alman bir TV ile söyleşisinde, Afrikalı kralı, Alman hariç (çünkü uçuşa-yasak bölgeye karşı çıktılar) Batılı firmaların, Libya’nın enerji piyangosuna elveda diyeceklerinden emin olmalarını söylediği anın taşma noktası olduğunu tarih kaydedecek. Kaddafi açıkça, “Onların firmalarına güvenmiyoruz, onlar bize karşı komplo kurdular… Petrol anlaşmalarımız, Rus, Çin ve Hindistan firmalarıyla olacak”. Diğer bir ifadeyle BRICS üyesi ülkelerle.

BM kararının 10 lehte, sıfır aleyhte ve beş çekimserle geçmesi oldukça ilginçtir. Bu çekimser oylar BRIC ülkelerinden (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ve Almanya’dan geldi. Brezilya ve Almanya askeri hareketle ilgili derin şüphelerini ve diplomatik çözüm tercihlerini günlerdir dillendiriyor. Fakat Rusya, Hindistan ve Çin durumlarında başka motivasyonlar söz konusu olabilir. Dört BRICS üyesi (diğer Güney Afrika, karar lehinde oy kullandı ve genişletilmiş gruba Nisan’da resmen dâhil olacak) her önemli kararda oylarını koordine etme eğilimi gösteriyor.

Petrole uçur beni

Alaycıların zamanın-doğru çıkardığı pelesengi, “Olay Petrol olayı, Aptal!”ı, seslendirmeye yerden göğe hakları var.

Libya, Nijerya ve Cezayir’in önünde Afrika’da en büyük petrol ekonomisi. İspatlanmış en az 46,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor. Bu dünya rezervinin yüzde 3,5’una denk geliyor. Libya günlük 1,4 ila 1,7 milyon varil petrol üretiyor fakat günde 3 milyon varile çıkmak istiyor. Varil başına 1 dolar gibi ultra düşük üretim maliyeti düşünüldüğünde petrolü aşırı derecede fiyatlı.

Kaddafi, Batılı petrol devlerini tehdit ettiğinde, Fransız Total’ı, İtalyan ENI, British Petroleum (BP), İspanyol Repsol, ExxonMobil, Chevron, Occidental Petroleum, Hess ve Conoco Phillips için gösterinin sona erdiğini söylemek istedi. Ancak China National Petroleum’u (CNPC) dışarıda bıraktı. Çin, Libya’yı enerji güvenliği için elzem sayıyor ve petrol ihtiyacının yüzde 11’ini buradan satın alıyor. Çin, sessizce 30 bin Çinli işçiyi ülkesine geri getirdi. (BP’nin 40 çalışanıyla karşılaştırsak)

İtalyan enerji devi ENI kendi payına günlük 240 bin varil petrol üretiyor, bu Libya’nın toplam ihracatının yüzde 25’ini oluşturuyor. Libya petrolünün en az yüzde 85’i Avrupa Birliği (AB) ülkelerine satılıyor.

Teoride, BM’nin yetki verdiği Libya’daki ABD/NATO/Arap Birliği askeri operasyonu fırsatçıları arasında, Avrupa Birliği’ni ve Anglo-Amerikan Büyük Petrolü’nü bulunmak durumunda. Libya’nın milyarca dolarlık finansal varlığı, Batılı ülkelerde bulunduğu ve artık müsadere edildiği düşünüldüğünde Wall Street’ten bahsetmeye bile gerek yok, ABD/AB silah üreticilerini de unutmayalım.

Nasıl uygulanacağına ve Kaddafi’nin ne kadar süre direneceğine bağlı olarak BM kararı, özellikle İtalya, Fransa ve Almanya olmak üzere AB’ye petrol tedarikinde ciddi bir sekteyle yakından ilişkili. Ayrıca ABD-AB ilişkilerinden başlayarak her tür jeopolitik çıkarım iması taşıyor. Herkes Kaddafi-sonrası enerji çevresinde iyi konumlanmak istiyor.

BM Kararı’ndaki anahtar nokta, “Libya toprağının herhangi bir bölümünde herhangi bir tür yabancı işgal gücünü yasaklayan, sivilleri ve Bingazi dahil Libya Arap Cumhuriyeti’nde sivil yerleşim bölgeleri ve sivilleri korumak için gerekli her tür önemli almakta” yatıyor.

“Gereken tüm önlemleri almak” uçuşa-yasak bölgenin ötesine geçip kara işgaline varmadığının altını çizmek gerek. Kritik olan, Bingazi yolundaki Kaddafi tankları gibi hedeflere hava saldırılarını, füze saldırılarını içermesi. Fakat aynı zamanda Kaddafi rejiminin Trablus’taki üslerini hatta ana karargâhların da bombalanmasını kapsayabilir. Kaddafi’nin ölüme kadar savaşma isteğiyle, mandanın rejim değişikliğiyle sona ereceğini düşünmek yerinde olacak.

Peki, ya Bahreyn?

İkiyüzlülük Alarmı Numara 1: Zeynel Abidin Bin Ali tiranından kurtulmak için yapılan halk savaşı ortasında Tunus’ta tatil yapan Chanel ikoncanı Michele Alliot-Marie’nin yerine geçen Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe’nin insani değerlerden dem vururken sırtını seyretmek keyifliydi.

Barack Obama yönetimi, en azından kamuoyu önünde, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton (uçuşa-yasak bölgeyi destekliyor) ve Pentagon önderi Robert Gates (karşıt) arasında ikiye bölünmüş görünüyor. Başkan Obama asla kartlarını son ana kadar açmadı. (Kaddafi’nin gitmesi gerektiğini söylemek dışında). Bu şekilde davranarak BM’yi, İngiliz-Fransız ikilisi yanında bir Arap ülkesi Lübnan’la birlikte bir tasarı hazırlığına öncülük etmeye zorladı.

Sert eleştirmenlerin, Başkanın dikkatsizce güvenilirliğini riske atması ve onun “özgürlüğün desteklenmesine kararlı bir şekilde harekete geçmedeki başarısızlığı” olarak gördükleri şey, BM’nin başka bir uluslararası “gönüllü koalisyonu” ve Batılı olmayan bir müdahale görüntüsü veren kurnaz bir gölge oyunu olarak okunabilir. İnsanlık, emperyalizm olamaz ya?

Şimdi her şey, haftalık 300 milyon USD maliyetle, NATO’nun Akdeniz’deki askeri üslerinden ve Sicilya’daki İtalyan hava-deniz üslerinden operasyonun ne şekilde düzenleneceğine bakıyor. Pentagon’un Gates’i ABD’nin deniz güçlerini Libya kıyılarında hâlihazırda konuşlandırmış durumda. Ve Obama’ya Pentagon’un üçüncü bir cephe açmaya muktedir olduğuyla ilgili de güvence verdi. Nasıl vermesin ki?

İkiyüzlülük Alarmı Numara 2: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Ürdün ABD/NATO anti-Kaddafi gücünün işbirlikçisi olabilir. Bunlardan üçü Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri. Arap Birliği’nin parçası olarak hepsi uçuşa-yasak bölge lehinde oy kullandı. Bu dört otokrasinin, kendi arka bahçelerinde demokrasi, itibar ve adalet isteyen göstericilere karşı bir askeri operasyonu desteklemesi kozmik bir şaka olmalı.

Geçici askeri Mısır hükümeti, daha duyarlı olarak, askeri operasyonlar içerisinde olmadığını zaten söyledi. Bunun yerine, Mısır ordusu, Washington’un onayıyla saldırı tüfekleri ve cephaneyi doğu Libya sınırlarına gönderiyor.

Şu soru kaçınılmaz. BM, aynı şevkle, hâlihazırda işgal edilmiş bir ülke olan Bahreyn’deki halkı bastırmak için tanklar ve birlikler göndermesini engellemek için Suudi Arabistan üzerinde geçiş-yasağı oluşturacak mı?

İkiyüzlülük Alarmı Numara 3: Yepyeni Obama yönetimi doktrini uyarınca Washington, “kötücül diktatörle” uğraşırken işgalcilere “ABD yardımını” uyguluyor. İsyancılar, neticede BM’nin tam desteğini almış oluyor. Ardından Washington, Bahreyn’in el-Halifeleri ve Suud’un Hanesi gibi bizim veledi zinalarımıza gelince, “rejim tadilatı”nı vazediyor. Diktatörlerin cinayetleri yanlarına kar kalıyor.

Akdeniz’de top (ateşten) Kaddafi’nin avlusunda. Savunma Bakanı çoktan Akdeniz’deki hava ve deniz trafiğinin risk altında olacağı uyarısını yaptı ve her sivil-askeri hedefin oyuna tabi olduğunu söyledi. Kaddafi de kendi payına Portekiz TV kanalı RTP’ye, “eğer dünya bize karşı çıldırırsa biz de çıldırırız. Karşılık vereceğiz. Onların hayatını cehenneme çevireceğiz çünkü onlar bize öyle yapıyorlar. Asla rahat etmeyecekler” diyecekti.

Bu nedenle dikkatle izleyin. 2011 Arap devrimi çıldırmak üzere. Bu Akdeniz Kulübü savaşı büyük bir patlama ya da kuduruk, kanlı bir hengâme olabilir.

Notlar:

Libya halkını Muammer Kaddafi’den korunmak için müdahaleye izin veren kararın anahtar noktaları şunlar:

·   Karar, BM’nin kötüye giden durumla, artan şiddet ve ağır sivil kayıplar ilgili ciddi endişesini ifade ediyor, keyfi tutuklamalar, kayıplar, işkence ve yargısız infazlar gibi insan haklarının sistematik ve büyük ihlallerini kınıyor ve sivillere yönelik saldırılar insanlığa karşı işlenmiş suçlar anlamına geleceğini ve uluslararası barış ile güvenliğe bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.

·   Uçuşa-yasak bölge, insani yardımın ulaştırılması ve Libya’daki saldırıların durdurulması için önemli bir adım olması yanında sivillerin korunması için önemli bir unsur olduğun söylüyor.

·   Derhal ateşkesin uygulanmasını, şiddetin, sivillere yönelik saldırıların ve tacizlerin tamamen durdurulmasını ve Libya yönetiminin uluslararası yasalara boyun eğmesini talep ediyor. Ayrıca sivilleri korumak için ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için tüm önlemleri almasını ve insanı yardımın geçişi için hızlı ve kesintisiz bir yol oluşturmasını istiyor.

·    Karar, BM üye ülkelerinin, önceki silah ambargosunun devamı yanında, saldırı riski altındaki Bingazi dahil Libya Arap Cumhuriyeti’ndeki sivil yerleşimleri ve sivilleri korumak için tüm önlemleri almasına yetki verirken Libya toprakları üzerinde herhangi bir yerde her türlü yabancı bir işgal kuvvetini yasaklıyor.

·    Ayrıca kararda Arap Birliği üye ülkelerinden de işbirliği isteniyor.

·    Sivilleri korunmasına yardım etmek için insani uçuşlar hariç Libya Arap Cumhuriyeti üzerindeki hava sahası üzerindeki tüm uçuşlara yasak uygulanmasını karara bağlıyor ve üye devletlerle Arap Birliği uluslarına, ulusal ya da bölgesel organizasyonlar ya da anlaşmalar çerçevesinde uçuş yasağının uygulanması için gerekli her tür önlemi almaya yetki veriyor.

·    Üye devletleri, önceki BM ambargosuyla yasaklanan silah ve diğer mühimmatının taşınmasında kullanıldığına inandığı gemileri ve uçakları durdurmaya çağırıyor ve bu kategoriye silahlı paralı askerleri de dahil ediyor. Libya Arap Cumhuriyeti’ne silahlı paralı asker geçişini önlemek için üye devletlere yükümlülüklerine sıkıca uymaya davet ediyor.

·    Üye ülkeler, eğer bu işlemin sivillere karşı şiddeti ve güç kullanımını katkıda bulunacağına dair mantıklı nedenler olduğuna dair ABD’nin bilgisi varsa Libya’da yerleşik tüzel kişilikler iş yaparken ihtiyatlı davranmalarını da teminat altına alıyor.

·   BM Genel Sekreterliği’nden Karar’ın uygulanmasını denetleyecek sekiz uzmandan oluşan bir grubun kurulmasını talep ediyor.

*Pepe Escobar: Gazeteci-Yazar. Küreselleşme: Küresel dünya nasıl Bozucu sıvı savaşa gidiyor  (Nimble Kitapları, 2007) ve Kızıl Bölge Mavileşiyor: Kuvvetlerin geçici olarak güçlendirilmesi sırasında bir Bağdat enstantanesi kitaplarının yazarı. Yazarın, Obama Küreselleşme Yapar (Nimble Kitapları, 2009) yeni çıkan kitabıdır.

Bu makele Oğuz Eser tarafındna www.Timeturk.com için tercüme edilmiştir.

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin