RSS Feed for This Post

Bugün Pazartesi, başörtüsü yasakları devam ediyor… Unutma, unutturma!

… Bu makale ilginizi çektiyse…

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor.

Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 8 Yorum

  2. Yazan:cem Tarih: Ağu 16, 2010 | Reply

    konu başörtüsü mü türban mı??? anadoludaki başörtüsüyle, köyden kente göçün ve kentteki siyasalla birleşmenin bir ürünü olan türbanı bir tutmanız da aslında türban demeye çekindiğinizi daha doğrusu böyle demenin işinize gelmediğini gösteriyor.. bir kadın istediği kıyafeti giyebilir, ama bazı alanlarda kıyafet uygulaması olması da normaldir.. ilkesel olarak soralım: üniversiteye cübbe, kukuleta ya da ihramla girmek ne kadar olağan buluyorsunuz? türban için de aynı şey geçerlidir.. bunu görmezden gelip de türbanla sınırlı sözde insan hakları savunusu yapmak gülünçtür.. amaç insan hakları değil, dinsel pratiği her alanda yaşatmaktır…

  3. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Ağu 16, 2010 | Reply

    üniversiteye cübbe, kukuleta ya da ihramla girmek ne kadar olağan buluyorsunuz? türban için de aynı şey geçerlidir..

    Siz ne mezunuzunuz bilmiyorum ama ben üniversiteden mezun olunca sırtıma cübbe giydirdiler, ve bunun Osmanlı müderrislerinin giysisi olduğunu söylediler. Üniversitede kukuleta takmak zaten serbest; başınıza kep de giyebilirsiniz, şapka da takabilirsiniz, bandana da takabilirsiniz, kel de gelebilirsiniz, saçlarınızı Rapunzel gibi uzatıp veya Maggie Simpson gibi yukarı da dikebilirsiniz, sarıya da boyatabilirsiniz laciverte de (bir ima yok !), sadece dinsel amaçlı olduğuna kanaat getirilen bir bez taktığınız zaman kapı dışarı ediyorlar. O da bütün dünyada tek bir yerde, Türkiye’de. Ve %20 azınlık faşist dışında herkes bu yasağa karşı, buna rağmen postu deldirmemek için türban/başörtüsü ayrımı gibi zevzekliklerle bu yasağı savunuyorlar. Ama iyi oluyor, kimin ne mal olduğunu anlıyoruz. Muhtemelen 5 sene sonra bu konu çözülmüş olacak, biz de bu zevzeklerin yazdıklarına bakıp çok eğleneceğiz. O yüzden siz yazmaya devam edin…

  4. Yazan:cem Tarih: Ağu 16, 2010 | Reply

    ilkesel bir örnek vermemin bir nedeni vardı, es geçmişsiniz tabi, mezuniyet törenleriyle sınırlı örnekler vermeniz de sizin açınızdan yakışık alan bir yöntem… “ilkesel” diyorum, yani bir takım kuralların olmasının anlaşılır bir şey olduğunu söylüyorum, bu kural ister türbanla ister başka bir şeyle ilgili olsun. dolayısıyla ben türbanla üniversiteye girilmesine karşı değilim, sadece bu konuda birtakım kuralların olmasının anlaşılır olduğunu söylüyorum.. ilkesel olarak çıplak bir şekilde okula gitmeyi ne kadar makul buluyorsak, aynı ilkesel davranışın türban ya da çarşaf için de geçerli olabileceğini söylüyorum.. zira türbanla okula gittikten sonra, çıplaklığın tam tersi olan kara çarşafla okula gitmek de meşru bir durum olur.. ısrarla “ilkesel” dememin nedeni budur..

    ayrıca sizler, henüz ilkokul çağında olup da kendi iradesi dışında örtünen kızların özgürlüğü konusunda aynı insan hakları savunusunu yapabiliyor musunuz?? bu konuda tutarlı mısınız acaba??? sizi harekete geçiren asıl motif insan hakları ya da özgürlük değil, bu gayet açık…

  5. Yazan:muhammed ali aydın Tarih: Ağu 16, 2010 | Reply

    altına imza koyduğumuz avrupa insan hakları sözleşmesinin 9. maddesi, “Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. ” diyor…

    yani anlayacağınız başörtüsü takmak sağlıklı işleyen insan haklarına saygılı bir devlette temel hak ve özgürlük olarak tanınmak zorundadır, ancak bir yerlere çıplak gitmenin her insanın temel ve vazgeçilmez bir hak olduğunu düşünüyorsanız bir doktora görünmelisiniz bence…

  6. Yazan:beytullah emrah Tarih: Ağu 16, 2010 | Reply

    evet, dinsel pratiğimi her alanda yaşamak istiyorum. mesela namaz kılmak için bana vebalıymışım gibi en izbe yerlerin gösterilmesini istemiyorum. hastanelerde namaz kılmak için morgla aynı dip köşeyi aramak istemiyorum. bu hakkım ve gaspçı zorbalara karşı sonuna kadar direneceğim. tamam, beni dini kimliğim, taleplerim harekete geçiriyor; ne yapacaksınız? yani açıkça “islam karşıtıyım” dememek için daha kaç takla atacaksınız, görmek istemiyorum.

    hem, devlet bile yasakçı metinlerinde başörtüsü ve türbanını açıkça yanyana zikrederken, sanki ayrı örtülerden bahsediliyormuş numarasını daha kaç kez tekrarlayacaksınız, merak ediyorum.

    “ilkesel olarak çıplak bir şekilde okula gitmeyi ne kadar makul buluyorsak, aynı ilkesel davranışın türban ya da çarşaf için de geçerli olabileceğini söylüyorum..”

    sanırım bu ilkesellik değil, ilkelsellik oluyor…

  7. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Ağu 18, 2010 | Reply

    ben türbanla üniversiteye girilmesine karşı değilim, sadece bu konuda birtakım kuralların olmasının anlaşılır olduğunu söylüyorum.

    Bunu niye söylüyorsunuz?

    Topluca yaşanılan heryerde kuralların olacağını anlaşılır bulmayan kim?

    Straw Man Argument“?

    türbanla okula gittikten sonra, çıplaklığın tam tersi olan kara çarşafla okula gitmek de meşru bir durum olur

    Bu sınırı biz -bir ülkenin vatandaşları- çiziyoruz.

    Sakıncalı şey yasaklanır, sakıncasız olan ise serbest kalır.

    Çıplaklığı sakıncasız bulanların çoğunluk olduğu bir toplumda çıplaklık da -normal şartlarda-serbest kalır.

    Herhangi bir eylemin hiçbir sakıncası ortaya konmaksızın engellenmesi, insan hakkı ihlalidir.

    Bunu bir de yasa olmaksızın yapmak ise, tek kelimeyle vahşiliktir.

    sizi harekete geçiren asıl motif insan hakları ya da özgürlük değil, bu gayet açık

    Bu söze “O dediğiniz siz olmayasınız?”dan uygun cevap bulamadım.

  8. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Ağu 19, 2010 | Reply

    Valla bence de belli ilkeler olmalı. Mesela üniversiteye belli bir giyim koduyla öğrenci girişine izin verilmesini isteyen faşist insanları almamalılar. Başkasının kılık kıyafetine obsesif yaklaşımlar gösteren hasta ruhluları da almamalılar. “Elini verirsen kolunu kaptırırsın” anlayışıyla her özgürlüğün çanına od tıkayan salakları da almamalılar. PKK’lısı, Hizbullahçısı, THKP-C’sici bile özgürce okulda okurken, hatta siyasi sembollerini her yere kazırken bazı kıyafetleri giyenleri “en büyük tehlike” görme ahmaklığı içinde olanları da almamak lazım.
    Evet ilkeli olalım…

  9. Yazan:Ahmet Demir Tarih: Ağu 19, 2010 | Reply

    Enteresan olanı çıkışta cüppeye izin verseler de başörtüsüne izin vermiyorlar.. Başörtüsü = Baş + örtüsü. Yani başı örtmekte kullanılan nesne. Türban da bir başörtüsü çeşididir. Aslında sivri bir tarafı da yok ama batıyo işte birilerine..

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin