RSS Feed for This Post

Bugün Yine Yobaz Laik bir Pazartesi

                                 

Trackback URL

  1. 11 Yorum

  2. Yazan:özlem Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    Yukaridaki kara pencere bir teknik hata mi yoksa bir mesaji mi var bilemiyorum. Belki de mehmet bey bize siz basortululerin umutlari, dirençleri ve hatta bu ulkede gorup gorebilecekleri asgari saygi, adalet de boyle bir sey iste demek istiyordur.:(

  3. Yazan:kemalist Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    Özlem hn.;
    Başörtünüze saygı gösterilmediğini iddia ediyorsunuz ama gördüğümüz kadarıyla toplumda madden ve manen rekor bir hızla yükseliyorsunuz. Gözümüz yok Allah daha çok versin(helalinden olursa tabii). Ayrıca Beyazıt meydanında ki eylemlerinizin 8 yıldır olmamasıda başörtüsü eylemcilerinin aslında ne kadar ikiyüzlü olduğunu göstermez mi? Son olarak başörtüsü tercih eden bir çok bayanın dar,hatları belli eden, seksi kıyafetler giymesi bu konuda ki samimiyetsizliği göstermez mi? bu sorulara gene “ne bulduysam koydum” çorbası tadında cevap vereceğinizi biliyorum o yüzden hiç zahmet etmeyin. Bu bir önyargı değil yılların tecrübesi, baydı desem yeridir ama mağdur ve mazlum edebiyatınızda inanın sıktı artık..Eskisi gibi bu hükümeti de diğerleri gibi gavurlukla suçlasanız diyicem ama o kadar saf değilim..Ayrıca laiklik siz bayanların sigortasıdır ama koca dayağını 2.sınıf yaşamayı seçmiş olan sizlere Arabistan’da yaşamayı önerebilirim. Ama eminim ki orada da yapamazsınız çünkü burada ki hayat tatlı değil mi?

  4. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    Sevgili Kemalist,

    Kamuya açık alanlarada başörtüsü yasağı kalktı da bizim mi haberimiz olmadı? Sanki başörtülüler haklarını elde etmiş gibi hava var yazınızda.

  5. Yazan:özlem Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    Bir zamanlar bir dostum bana Özlem demişti: İnsanlarla kavga et, insan kılığındaki korkuluklarla değil. Tam üç senedir hiçbir korkulukla kavga etmedim. Doğrusunu isterseniz gayette iyi geldi.

  6. Yazan:Cengiz Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    Benim anlamadığım, bazen başörtüsünün bağlama biçimine takılıyor kafalar.

    Bazen de toptan karşı olunuyor.

    “Kelebek Model” diye birşey varmış örneğin.

    Çene altından bağlama şekli galiba.

    Kışlaya bu şekilde girebiliyormuş asker yakınları.

    Kelebek model bu durumda sakıncalı değil.

    Ama okula ya da işe bu şekilde de olmuyor.

    Peruk konusu var.

    Saç telleri çubuk makarna kalınlığında bir peruk taksa bir bayan ne olur merak ediyorum doğrusu.

    Ya da saç bantları var.

    Şöyle 10-15 cm genişliğinde bir banta bir şey denir mi acaba?

    Bu arada etekler en fazla ne kadar kısa olabilir?

    Bence bunlar milimetrik olarak tespit edilmeli.

    Böylece keyfi uygulamalar kısmen engellenebilir.

  7. Yazan:MY Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    Ayla Hanim’a göre bu kare basörtülü kadinlarin YOBAZ LAiKLiK karsisindaki ataletini temsil ediyor. Vicdan redçisini yanliz birakislarini ve hâlâ ses çikarmadan evlatlarini askere göndermelerini 🙁

  8. Yazan:beytullah emrah Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    kemalist,

    Ayrıca Beyazıt meydanında ki eylemlerinizin 8 yıldır olmamasıda başörtüsü eylemcilerinin aslında ne kadar ikiyüzlü olduğunu göstermez mi?

    demişsin…

    tipik bir kemalist zihniyet. herşeyi kendinden menkul bir akıl ile sırf kemalist olması hasebiyle bilebileceğini zannedip de hiçbirşeyden haberdar olmama hali!

    ortada iki yüzlülük yok, sadece cehalet var…

    altıncı yılına yaklaşmakta olan bir direniş var. şu an 10 ilde kurulu başörtüsü platformu var. bu platformların yüzlerce küsür haftadır her cumartesi günü yaptığı eylemler var. üstelik böylesi bir eylemlilik ak parti’den önce hiç olmamıştı!

    inanmıyorsan git de platform haber‘e bak… en azından son bir senedir yapılanların haberlerini oku.

  9. Yazan:Olcayto Tan Haskol Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    .Ayrıca laiklik siz bayanların sigortasıdır ama koca dayağını 2.sınıf yaşamayı seçmiş olan sizlere Arabistan’da yaşamayı önerebilirim. Ama eminim ki orada da yapamazsınız çünkü burada ki hayat tatlı değil mi?

    Oha..

  10. Yazan:saliha Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    kemalist kendi zihniyeti gayet acık belli etmiş… onların derdi bizim inancımız insanlıgımız,devletin yasaları falan hiç degil…

    tahamulsuzlukleri sadece…. basıörtululeri sadece tarlada çalısırken, evlere temizlik yapmaya giderken görmek istiyorlar… okullar iş yerleri arabalar onların olmalı…. işte buna tahammul edemiyorlar…. artık basıörtuleer okuyor sosyal hayatın her alanında yerini alıyor ve almaya da devam edecek sizlere inat….

  11. Yazan:Cengiz Tarih: Oca 12, 2010 | Reply

    Arkadaşlar

    Bence bu kadar hiddetlenmeyin.

    Kimseye faydası yok.

    Sayın Kemalist,

    İkiyüzlü insan çok, biliyoruz.

    Ama burada doğrudan kişileri suçlamanın dayanağı yok.

    Dediğiniz türden insanlar kesinlikle var.

    Ama bence genellemeye hakkımız yok.

    Sözkonusu insanlarınki de bir ahlak sorunu.

    Eğitilebilirler.

    Anladığım kadarıyla başörtüsünden değil, samimiyetsizlikten şikayetçiyiz.

    Bu siteye yazıp da bundan şikayetçi olmayan olmasa gerek.

    Hatta en büyük derdimiz de bu bence.

    Başörtüsünden ya da başka bir şeyden rahatsız isem, bunu aynen bu şekilde söylemeliyim.

    Başörtüsü takanlar şöyle yapıyor, böyle yapıyor…

    Bununla bir yere varılmaz.

    Öyle yapmasalar çözülecek mi sorun?

    Hayır.

    Çünkü sorun onu takanlar değil, bizzat örtünün kendisi.

    Örtünün sakıncalı olduğuna inananlar bunu açıkça söyleseler sorun kısmen çözülmeye başlar.

    Ama bu yok. İşte öyledir de, böyledir de..

    Binbir türlü kıvırma var ortalıkta.

    Benim derdim bu kıvırmalar, bu samimi olmayışlar.

    Açık olsak yetecek. Olunmuyor.

  12. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Oca 12, 2010 | Reply

    Başörtünüze saygı gösterilmediğini iddia ediyorsunuz ama gördüğümüz kadarıyla toplumda madden ve manen rekor bir hızla yükseliyorsunuz. Gözümüz yok Allah daha çok versin(helalinden olursa tabii).

    Rekor bir hızla yükselmek… Bir akrabamın başı örtülü eşi, arabasıyla (Renault Laguna’ydı galiba, ya da ona benzer bir araba) Altunizade’de kırmızı ışıkta beklerken bir hanımefendi yaklaşıp penceresini tıklıyor. “Herhalde adres filan soracak” diye pencereyi açıyor. Kadın, “sen bu arabaya layık değilsin!” deyip yüzüne tükürüyor ve karşıya geçiyor. Bakakalıyor, öyle şokta ki hiç bir karşılık aklına bile gelmiyor.
    Başörtülü kıza üniversite kapısını kapatmak yetmedi. Okumasını, çalışmasını bırak araba kullanmasına bile tahammül edilemeye başladı. İnsanların aklına cip, Gucci eşarp sadece başörtüsü söz konusu olunca gelmeye başladı. Şimdiye kadar kimsenin cip kullanan, Gucci fular takan bir Kemalistin sorun olduğunu duymadım. Neden acaba? Samimi olalım. Ülkede bütün olan biten budur. Mehmet’in ifadesiyle “Kül Kedisi Sendromu”. Evleri süpüren, temizlikçi, kapıcı Ayşeler, Fatma’lar,Emine’ler, Hayrünnisa’lar şimdi bazılarının sahte statülerini deşifre ediyorlar. Talepkarlar. Kültürlüler, cehaletlerini yüzlerine vuruyorlar, on yıllardır takılan maskeleri çekip indiriyorlar. Girişimciler, teşkilatçılar, ideoloji kıskacında sıkışmış ezberler ve sloganlarla boğulmuş Kemalist kadınlardan çok daha özgürler, hakları konusunda çok daha teşkilatlılar ve akıllılar. Tahammül kolay değil. Çıtayı yukarıya çekmelerine razı olmayacaklardır. İşlerine gelmez. Detone bir şekilde tutturmuş gidiyorlardı bir türkü.
    Bir de bu samimiyet testi tripleri. Sana ne kardeşim kadınların samimiyetinden? İsteyen, istediği çarpıklıkta kıyafet giyebilir. Bu ülkede giyinmesini bilmeyen bir tek başörtülü kadınlar mıdır? Asıl kendi samimiyetinizi sorgulayın.
    Siz kimsiniz bu ülkenin bir vatandaşını gödermeye kalkan! Bir yeriniz yiyorsa gönderirsiniz. Yemiyorsa böyle laf salatasına karnımız tok. Haddini bileceksin, edebinle yorum yazacaksın. Biz de insan olduğuna ikna olup seninle insan gibi konuşacağız. Ya da diğer 8500 Kemalist rumuzlu yorumcumuz gibi biz seni Arabistan’a değil, mesela Hürriyet gazetesi okur yorumları köşesine göndereceğiz, hemcinslerinle orada eğleneceksin. Özdil, İnce filan okuyup tatminini sağlayacaksın. Sağa sola sarkmayacaksın.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin