RSS Feed for This Post

Herkesle kardeş oluruz ancak bir şartla!

“Türklerle Kürtler bin yıldır kardeştir” son günlerin en gözde sloganlarından biri haline geldi. Yani az bir şeyden bahsedilmiyor! Hani dostturlar, arkadaştırlar, akrabadırlar ya da” kankadırlar falan da değil “kardeştirler” deniliyor. Birde hani az bir tarihte değil ortada olan.10 yıldır,5 yıldır ya da daha henüz 2 yıllık kardeştirler de denilmiyor. Tam 1000 yıldan bahsediliyor. Dile kolay tam 1000 yıllık bir kardeşlikten dem vuruluyor. Kim ediyor bu lafları, devletin üst düzey bürokratları, devletin aydınları, milliyetçi partileri birde sol, sosyalist grupları vs. Doğrusunu isterseniz ben böyle bir lafı bir Kürdün ağzından duymadım hiç. Sadece şaşkın şaşkın bu kardeşlik edebiyatını izliyorlar. 

Türkiye’de kavramlar birbirine girmiş durumda. Özgürlük, demokrasi, hak-hukuk gibi kavramları kimler hangi manada kimlere karşı kullanıyor pekte belli değil doğrusu. Bugün herkesin ağzında özgürlük ve demokrasi var en darbecisinden en liberaline kadar ağzı laf yapan eli kalem tutan herkesin kullandığı bir kavram haline geldi bu kavramlar. Bana demokrasi kelimesini kullanmayan -görüşü ne olursa olsun- bir tane yazar-çizer ya da bir politikacı gösteremezsiniz. Kemalistler İslamcıları süpürmek için demokrasi istiyor! Sünniler Alevilerin, Türkler Kürtlerin ayağını kaydırmak için mevzubahis ediyor bu kavramları. 

Nihayetinde kardeşlik kavramı  da böylesi bir ortamda sulandırılmıştır. İçi boşaltılmıştır. Yahu bin yıldır kardeşiz dediğiniz insanların hala dilleri yasak! Çocuklarına bile ceza kesiliyor. 1000 yıldır kardeşiz dediğiniz insanlar daha düne kadar işkencelerden geçirildi birçoğu da öldürüldü. Kemiklerini daha yeni yeni buluyoruz. Kardeşiz dediğiniz insanlar akıl almaz insanlık dışı uygulamalara maruz bırakıldılar. En ufak bir tepki bile gelmedi. E nasıl kardeşlik bu! Şöyle; şarta bağlı! Evet, kardeş olmak için şartlar öne sürülüyor. Bak ben seninle kardeş olurum fakat sende şu şartları yerine getirmen gerekecek deniliyor. Şimdi ben kalkıp kardeşime diyeceğim ki; ” bak kardeşim senden şu şartları yerine getirmeni istiyorum ancak o şekilde kardeşliğimizin bir anlamı olur” Benim sevdiğim rengi seveceksin örneğin. Benim sevdiğim yemeklerden yiyeceksin, benim gibi giyinecek benim gibi yürüyeceksin. Benim sevdiklerimi sevecek sevmediklerime düşman olacaksın. Ben para verirsem alacaksın vermezsen istemeyeceksin. Sen ağlarsan ağlamam ama ben üzülürsem sen ağlayacaksın. Yoksa kardeşim falan olmazsın. Kabul edersen de biz seninle kardeş oluruz. Bu 1000 yıl olur,2000 yıl olur gerekirse Âdem’e kadar vardırırız işi…  

Sanırım bu 1000 yıllık kardeşlik meselesi böyle bir şey olsa gerek. Aleviler hak talep etmezlerse Hanefi mezhebine saygı duyarlarsa onları da kardeş  ilan ederiz ne olacak ki! Bize kardeş mi yok. Ermeni kardeşlerimiz, Kürt kardeşlerimiz, Alevi kardeşlerimiz vs. Gönlümüz geniştir çok şükür.Bin kere tövbeni bozsan da değil.Bin kere tövbe etmelisin öncelikle..Kürt Kürt olmadığına ve Kürtçe diye bir dilin anadili olmadığına tövbe etmeli.Alevi de tövbe etmeli sonra Ermeni de… Yoksa kardeş olmayız biz kimseyle. Bize bizden başka dost yoktur der oturmasını da biliriz! 

Velhasıl kardeşliğin şartı-şurtu olmaz değerli dostlar. Kardeşlik bir arada huzur içinde yaşamanın adıdır. Yusuf’un(a.s.) merhametidir. Ekmeği bölmektir. Birlikte yürünülen yoldur. Mekke ve Medinelilerin kardeşliğidir. Aynı inekten altı kardeşin kana kana süt içmesidir kardeşlik. Kardeşlik diyorsanız adına o zaman kardeşliğin gerektirdiği tüm düsturları yerine getirmek zorundasınız. Kardeşlerinizin dilini bağlamak kardeşlik değildir. Köylerini yakmanın, onları işkencelerden geçirmenin adı değildir. Birlikte gönül bağı kurmaktır. Onları hayatlarından zevk almalarını sağlamanın çabasıdır. Türkün ve Kürtün tüm hak ve hukukunu adil bir biçimde tesis etmenin bu uğurda verilen gayretlerin, akıtılan terlerin adıdır. Ahlaktır, vicdandır. Elindeki sopayla kardeşlerini hizaya sokmaya çalışan bir ağabeyin oynadığı aile içi bir rol değildir bu. Çok ciddi bir iştir. Hakikatin penceresinden bakmaktır. Allah’a tapmanın ona iman etmenin bir gereğidir değerli dostlar. Önce Allah’a inanmanız gerekiyor insanları sevmek ve onları özgürleştirmek için. Allah’ın yarattığı kullara yasak getirmek, dışlamak ve yok saymak başta Allah’a inkârdır, ihanettir bir başkaldırmadır. Silah zoruyla insanların doğuştan getirdikleri değerleri, vasıfları yok edemezsiniz. Açın okuyun peygamberin hayatını. O kime zorla bir inanç dayatmış. Kimin dilini yasaklamış. Kimin rengini hor görmüş. Kimi dışlamış. 

Biz kardeşiz derken çok dikkatli olmak durumundayız. Bu iş politikalara alet edinilecek derecede basit bir iş değildir. Bu bakımdan kardeşlik kavramının içeriği yeniden doldurulmalı. Yeniden düşünülmeli. Ve yeni bir hayata başlamalı kardeşlerimizle. Huzur, mutluluk ve özgürlük dolu bir hayata…

Trackback URL

  1. 3 Yorum

  2. Yazan:Mévandar Tarih: Eyl 25, 2009 | Reply

    Helal be jı imanatere. Çok güzel bir yazı olmuş. Eline sağlık.

    Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır. (Rum 22)
    Allah ın ayeti onun varlığının delilidir. Bir ırkın dilini, varlığını inkar, yok saymak O’nun ayetini inkardır. Ayetin inkarı ise küfürdür O’nu hiçe saymaktır.

  3. Yazan:tuncer Tarih: Eyl 26, 2009 | Reply

    Bu ülkede kimler ezilmediki olayı sadece kürtlerin ezilmesi boyutuna getirmenin art niyet olduğunu düşünüyorum.şimdi alevilerden de ermenilerden de bahsedildi diyeceksin,doğrudur ama ağırlığı sadece bir boyuta vermişsin.e bir de ezildim diye dağa çık polisi askeri vur ondan sonra demokrasiden bahset,ezilmişlikten bahset.bunlar da olmamalıydı, diyarbakırda olanlar mamakta da oldu.objektifliğe ihtiyacınız var..

  4. Yazan:jale Tarih: Oca 11, 2010 | Reply

    ben bir bayan olarak kürtleri ve kültürlerini sevmiyorum önce kadına,kızlara,annelerine saygılı olsunlar bunlar düzelmeden benim düşüncelerimde onlar hakkında değişmez

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin