RSS Feed for This Post

Darbeciler Yargılansın! Seni de bekliyoruz!

Trackback URL

  1. 15 Yorum

  2. Yazan:Bigalıoğlu Tarih: Tem 14, 2009 | Reply

    eveet madem istiyoruz,bende isteklerimi belirteyim.

    1-üniversitelerdeki rektör,dekan,öğretim görevlilerinin maaşlarının ne olduğunu öğrenmek istiyorum.döner sermayeden ne alıyorlar?

    2-askeri birliklere gönderilen paraların ne kadar oldugunu öğrenmek istiyorum.ayrıca milli savunma bakanlığı müfettişleri tarafından birliklerin muhaseberinin teftiş edilmesini istiyorum.

    3-anayasa mahkemesi üyerinin toptan görevden alınmasını yerlerine gerçekten bağımsız ve tarafsız hakimler atanmasını istiyorum.

    4-deniz baykal’ın istifa etmesini yüce divanda yargılanması istiyorum.birde mesut yılmaz’ın.

    5-özgürlük istemiyorum,zaten bu ülkede herkesin örgür oldugunu düşünüyorum.

    6-özel şirketlerin hesaplarının incelenmesini istiyorum.

    7-ergenekonun daha fazla sulandırılmasını istemiyorum.komik olmaya başladı.

    8-gerçek demokrasi istiyorum.erdoğanlara asker arasındaki vesayet sorunu çözülecektir.

    9-yobaz laikçileri hokus-pokus’la yok etmek istiyorum.bu ülkeye çok zarar veriyorlar.ama onları yok etmek mümkün değil.

    10-rütük’e;reklamlarda tv’nin sesi özellikle yükseliyor.tv’nin sesinin herzaman aynı seviyede kalmasını isitorum.

    listeyi uzatmak mümkün.kısaca ben de istiyorum.istemediğim tek şey birilerinin yargılanması.son olarak Abdullah Öcalanın asılmasını istiyorum.devlet bahçeli nerelerdesinnnn.

  3. Yazan:Bigalıoğlu Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    unutmuşum,

    1/a,başörtüsü serbestisi istiyorum.bu konu çok uzadı.

    1/b,yeni bir anayasa istiyorum.

    her iki girişimde yobaz laikçiler tarafından engellendi.yobaz laikçilerin katli vaciptir.acaba 70’lerdeki gibi iç savaş çıkar mı?çıkarsa neden çıkar?AKILSIZLIKTAN.

    yobaz laikçilerin musluklarının suyunun kesilmesini istiyorum.ne kadar para alıyorlar,villalarını,arabalarını,gizli hesaplarının ortaya çıkarılmasını itiyorum.

    biliyorum,bu işlerin çoğu kişisel çıkar üzerine kurulu.bütün yolsuzluklukların,haksız kazançların şeffaf bir şekilde ortaya çıkarılmasını istiyorum.

    bu isteklerim elbette,olmayacak.iyimser bir tahminle belki önümüzdeki onyıllarda.ve bu sefalet içinde geçen yıllar sonra,geriye dönüp baktığımızda tek bir suçlu göreceğiz.BİZ…

  4. Yazan:Ali duman Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    Sn. Bıgalıoğlu,

    istekleriniz bence yersiz ve gereksiz, tüm bu istemlerin yerine misal:

    85 Yıl boyunca devlet kaynaklarının ve hazine topraklarının kimlere ve hangi ailelere tahsis edildiğinin açıklanmasını istemiş olsaydınız çok daha mantıklı olacaktı. Zira benim bildiğim en az 40 yıldır çetin altan bu sorunun cevabını arıyor ve yazılarında sorup duruyor ancak bugüne kadar ulvi devletlümüz bir cevap verme curetinde bulunmamışlardır.
    bu sorunun cevabı vesayetçi düzenin sahiplerini yani oligarşik yapının oligarklarını da ortaya çıkaracak, ancak nafile, düzen kendini ele vermek istemiyor ki, bu soruyu 40 yıldır görmezlikten geliyor. iktidar ve para hırsı tüm pisliklerin anası gibi duruyor her nedense bu ülkede, ancak ne varki bu kalbur bu suyu daha fazla taşımaz..

  5. Yazan:Teğmen X Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    Ben,

    Askerin üstüne bu kadar çok gelen hükümetin, neden yolsuzluklar ve dokunulmazlıklar konusunda kendi üstüne gitmediğini merak ediyorum ve bu konunun üstüne gidilmesini istiyorum.

    En büyük hayalim YÖK’ü bitirmek diyen YÖK başkanı kukla yusuf ziya denen adamın bu ifadelerinin kanuna uygunluğunun sorgulanmasını,

    üniversitede her şeye karışırken i.ö. lere % 300 zam yapmasına neden itiraz etmediğinin sorgulanmasını istiyorum.

    Arkadaş demiş ki askeri birliklere giden para araştırılsın,

    o haldemilletvekili maaşlarının 400 lira zamlı olması yanında, bağkur emeklisinin maaşına % 1.6 zammı da sorgulayın,

    örtülü ödeneğin neden “örtülü” olduğunu ve başbakanlığın bunları kime aktardığını da sorgulayın,

    sorgulayın ki halk gerçekleri bilsin.

    türkiyedeki cemaatlerin para hareketlerini sorgulayın, var mısınız şeffaf toplum olmak için sorgulamaya?

  6. Yazan:rüştü hacıoğlu Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    hey teğmen foksi!

    ben varım! toprak altından çıkacakların hesabını soracaklar zaten :

    ” hey foksi bebek! ne ektiniz bahçeye? “

    bakıyorum da, emekli albaylar bile koşuşturuyor seçim zamanı: “aman evladım oylar chp’ye.”

    ne o?

    foksi’nin bahçesi açılmasın kampanyası mıdır chp’nin meclisteki varlığı?

    şimdi netekim paşadan beri daha iyi anlıyorum oy! oy! oylar neden chp’ye. paşam ne dedi:

    herkeşler hukuksuz emri uyguladı: bu tutmuş, bu işkence yapmış, bu katletmiş, bu gömmüş, chp’de ÖRTBAS etmiş.

    tırnak içinde sorduğunuz ” örtü ” o örtü olsa gerek.

    KAÇAMAZSINIZ! ÇEMBER DARALDI FOKSİ!

    BAHÇE KAZILACAK!

    YARGILANACAKSINIZ!

  7. Yazan:Ali duman Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    Sn. Tegmen X,

    öncelikle YÖK kaldırılmalıdır diyen bir YÖK başkanını yürekten tebrik etmek gerekir.

    YÖK, 12 eylül faşizminin ürünüdür, YÖK dahil tüm 12 eylül faşizminin yarattığı kurumlar kaldırılmalı, 12 eylül faşizminin izleri silinmelidir. on yıl boyunca YÖK’e karşı çıkan ilerici, aydın, demokrat öğrenciler bu yüzden işkence gördüler, okullarından atıldılar, polis copu yediler, ancak ne mutlu ki bugün YÖK’ü yok etmek isteyen bir YÖK başkanımız var, hemde sağcı ve muhafazakar, demek ki akılcılığın sağı solu olmuyormuş.

    bir diğer konuya gelince sn.tegmen arkadaş öncelikle milletvekili,yolsuzluk zart zurtu bırakıp kendi haklarını aramakta fayda var. zira bu ülke kurulduğu günden beri gündeminde yolsuzluk vardır, çünkü “iktidar” ettirilmeyen, “iktidarsız” hükümetlere yolsuzluk yapma özgürlüğü verilmiştir, müesses nizamın bilinçli tercihidir bu durum, yani bu mesele sadece bu hükümetin meselesi değildir, kökleri derindedir, ilk meclis zapıtlarını okursanız orada dahi yolsuzluk tartışmaları ve iddiaları vardır. yolsuzluk bir devlet politikasıdır ve bu ülkenin kuruluş hamurunda vardır, bu mesele “iktidar” yaptırılmayan “iktidarsız” hükümetlere verilmiş bir ulufedir ve müesses nizamın siyasetidir.

    yolsuzluklar ile çok ilgili iseniz 28 şubat adı altında yapılan BÜYÜK SOYGUN’dan işe başlamakta fayda var, zira 16 banka planlı ve programlı bir şekilde soyulmuş, ülkenin 100milyar doları hortumculara gitmiştir, planlıdır çünkü dönemin cumhurbaşkanının yeğeni de bu fırsatı kaçırmak istememiş, acilen banka satın alarak içini oymuştur.

    bir diğer önemli konu ise sscb yıkıldığı günden beri PROFOSYONEL ORDU’ya geçme çalışmaları yapan kurumunuz, bu uğurda çok paralar ile profosyonel danışmanlık hizmetleri satın almasına rağmen her nedense GENERAL kadrolarında azaltmaya gidemediği için PROFOSYONEL ORDU’ya geçememiştir. Oysa 700bin yerine 350bin kişilik profosonel bir ordu oluşturulabilmiş olsaydı hem daha teknolojik bir ordumuz olur, hemde siz aldığınız maaşın iki katını alabilirdiniz ve almalısınızda.

    bir diğer önemli konuda 1936 model mussoliniden alınma askeri ceza kanunun varlığı ki, demokrat bir ülkeye yakışıyor mu?
    mahkeme edilmeden bir amir’in iki dudağı arasında HAPİS CEZASI verilebilme durumu PATAGONYA’da dahi mevcut değil iken bu ülkede olması normal mi? pek tabiki daha en başta darbecilerin yaptığı ANAYASAsını sivilleştirememiz demokrasi özürlü bir ülkede askeri ceza kanunu da, mahkemesiz HAPİS CEZALARI da ufak bir ayrıntı olarak kalıyor. selamlar.

  8. Yazan:cb Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    Rüştü bey,

    hey teğmen foksi!

    ben varım! toprak altından çıkacakların hesabını soracaklar zaten :

    ” hey foksi bebek! ne ektiniz bahçeye? “

    (Rüştü)

    :)))

    bir Ekrem bey bir de siz sağolun Enver beyi unutmamalı tabii ki bu gri ülke de yüzümüzü güldürecek,halen gülüyorum.Allah razı olsun

  9. Yazan:durhat Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    hadi kendini teğmen diye tanıtan katılımcıyı-bir yere kadar-anlıyorum:

    gerçekten mesleği askerlikse doğal olarak mensubu bulunduğu kurumun eleştirilmesinden hoşlanmayabilir.gerçi aidiyet duygusu gerçeklerin önüne geçmemeli ama biraz su kaldırır diyelim.

    yok subay falan olduğundan değil de,(ki bana göre olmadığı kuvvetle muhtemel)eleştiriye olan hazımsızlığının nedeni militarizme olan “aşkından”geliyorsa bu da anlaşılabilir.zira sivil(!) olup da cuntacı komutan ağzıyla nutuk atan tek örnek değil arkadışımız.yani doğru yanlış demeden her demokratik tartışmayı kutsalına saldırılmış gibi algılayan nicelerini gördük.

    peki ya size ne oluyor sn.bigalığlu!

    demokratlığı kimselere bırakmayan,demokrasi üzerine ahkam kesen bigalıoğlu!

    her darbe karşıtı bildiri yayımlandığında size neden bir haller oluyor?nedir bu telaşınız?

    bari ne diyecekseniz bunu mertçe yapın.demokrat numaralarına yatarak ve binbir maske takarak değil.dobra olun,hiç olmazsa bu kadarını yapın.inanın şimdiki ikiyüzlü halinizden çok daha saygı göreceksiniz.

  10. Yazan:Bigalıoğlu Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    Ali bey,yersiz ve gereksiz değil.siz konuyu sanırım iyi anlayamamışsınız.siz genelleme yapıyorsunuz.bu yanlış bir yöntem,sorun çözmek için.nokta atışı yapmalısınız.şunun şurası arızalı,düzeltelim gibi.

    mesela,üniversitelere türbanlı öğrenci alınmaması bir sorundur.çözmek için ne yapacaksın.yasal düzenleme.kim karşı çıkıyorsa katli vaciptir.urun kellesini.

    sivil anayasa bu ülke için gerekli.ne yapacaksın değiştireceksin.kim karşı çıktı.katli vaciptir.urun kellesini.faşizm aslında pek o kadarda kötü değil dimi.buda bir alternatif yani.

    Teğmen X,askeri birliklere giden paralar araştırılacak efem.Türkiyemizdeki en cimri cemaatlerden biri Askeriyedir.astsubayında subayına en yüksek maaşları alırlar.bütün ihtiyaclarının askeriyenin engin imkanlarından karşılarlar.dışarıya hiçbir harcama yapmazlar.esnaf’tan alışverişi nasıl bedavaya getirtiriz diye düşünürler.ben askerleri pek sevmem.

    emekli bir astsubay abimizin acı itirafını yazayım size.aşağı yukarı bütün birliklerde durum aynı.

    bir birliğe ihityacı olan 100 bin lira gönderilir.birlik bu paranın 60 binlirasını harcar ama 40 binlirasını harcayamaz.ancak birlik o 40 binliraya harcamak zorundadır.harcamazsa gelecek yıl ödeneği 60 binliraya düşecektir.o yüzden hiç ihtiyacı olmadığı halde 40 binliralık eşya alınır birliğe.yada çakma farura kesitirilir.yada subay ve astsubaylar arsında bölüşülür.

    işte bu şekilde devlet her yıl zarara uğratılır.devletin en sıkı ve disiplinli bir kurumunda böyle bir şey hoş karşılanmaz.bir asker kendi devletini bile bile zarara uğartır mı?

    zengin ahalinin hemen hemen hepsi ulusalcıdır.ulusal kanal seyrederler.zengin ahalinin hiç biri AKP’yi sevmez.sürekli şikayet ederler ama şikayetleri hep boş şeylerdir.zengin ahali kendi düzenlerinin bozulmasından endişe eder aslında.en lüks arabalara bilnerler,2-3 tane triplex yazlıkları dailreleri vardır ama şikayet eder dururlar.

    bir esnaf,geçimini sağlamak için sabahtan akşama kadar didinip durur.bir asker sabahtan akşama kadar yatar.o yatan askeri,o didinen esnaf doyurur.o asker o esnafa yukarıdan bakar.

    aynı şey polis içinde geçerlidir.polisleri de pek sevmem.onlarda beleşçidir.trafiktekiler hele.rüşvet batağına saplanmışlar.asker ve polis para vermesini hiç sevmez.sürekli beleşten geçinmeye çalışırlar.aldıkları onca maaşa rağmen.

    şimdi beni asker ve polis düşmanı ilan edebilirsiniz.ama asker ve polisler kendileri için bir özeleştiri yapmayacaklar.buna emin olabilirsiniz.

    şimdi aynaya baktığınızda,ülkemizdeki en büyük sorunun kaynağı olarak kimi görüyorsunuz.BİZ…

    gırtlağımıza kadar pisliğe batmışız.ve hiç kimse bir şeyleri düzelmek için uğraşmıyor.Erdoğandan başka.Bu ülkede sadece Erdoğan’ın samimiyetine güveniyorum.geri kalanı vızıltı.

  11. Yazan:Bigalıoğlu Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    Sayın durhat,sanıyorum kampanyanıza karşıtlığımdan rahatsız oldunuz.aslında pek çok arkadaş rahatsız olmuş gibi görünüyor.

    aslında darbe işini fazla sulandırdınız,rahatsızlığım bundandır.birde bunu demokrasi adına yapıyorsunuz buda içşin trajikomik tarafı.demokrasi olmayan bir ülkede demokrasi adına darbe karşıtlığı,aslında gerçekten demokrat olmadığını bilmeyen insanlar yapıyor.burada yapılan-bilmeden-asker vesayetine karşılık AKP vesayetini savunmaktır.

    siz yine yapın gösterinizi canım.burası özgür bir ülke.kamoyu gereken ilgiyi gösterecektir.işin samimiyeti kaçınca biraz önemsizleşiyor ama olsun.

    “demokrat numaralarına yatarak ve binbir maske takarak değil.”
    way demokrat numaraları,maske felan.ben neymişim yaw.siz demokratlığı öğrendiniz mi bari,onu söyleyin.demokrasinin bu ülkede hala olmadığını öğrendiniz mi?yorumlarımı okuduysanız,öğrenmişsinizdir.

    askere kendini derleyip toparlaması için zaman vereceğiz.baktık olmuyor,devam ederiz.ancak sebebini söyledim.Türkiye dış politikada 5 adım ileri giderken iç politkada 1 adımı zor attı.dış politikada müthiş başarılı bir ülke varken,iç politikada dökülüyoruz.nedenlerini de söyledim.

    şu an Türkiyenin bir Dünya devleti olması,AB’ye katılım süreci yaşanırken bir darbe tehlikesi bulunmuyor.kırılma noktası sanıyorum iki sene evvvedi.Başbakan çıktı,dik durdu,Asker bana bağlı bir kurum dedi,kırıldı.sonrasında siviller asker korkusunu zor attı üzerinde.o sıralarda yel değirmenlerine karşı en önde savaşan don kişotlardan biri bendim.siz neden bahsediyorsunuz.

    tekrar ediyorum,bu darbe işinin tadını kaçırmayın.ergenekon’un tadı çoktan kaçtı.gerçi deniz baykal ve yobaz yargışları elime geçirsem bir kaşık suda boğacam ama.işin komik tarafı ulusalcılarda Tayyip için aynı şeyleri düşünüyor.bazen düşünüyorum.acaba bende mi hata var diye.bu sosyal bilimler epey karışık bir mesele.bizim ülkede daha karışık.

    neyse,ifade özgürlüğünüzü kullanmanızı şimdiden kutlar,gelecek darbeleri önlemenizi dilerim.

  12. Yazan:rüştü hacıoğlu Tarih: Tem 16, 2009 | Reply

    HEY!

    Teğmen foksi!

    bak adam ne diyor:

    foksilerin işi zor

    http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/74206-cevik-bir-in-isi-zor-nuh-gonultas-makalesi.aspx

  13. Yazan:Ali duman Tarih: Tem 16, 2009 | Reply

    Defelarca yaptıkları darbelerle demokrasinin temelini dinamiyetlere laf yok, ancak darbeye karşı olanlar sulandırıcılıkla suçlanıyorlar.

    27 mayıs, 12 mart, 12 eylül, 28 nisan ile hesaplaşılmadıkça, anayasa ve yasalar darbecilerin yargılanmalarını sağlayacak şekilde değiştirilmedikçe bu ülkenin demokratları, insan hakları savunucuları, hukukun üstünlüğüne inananlar DARBECİLİĞİ SULANDIRMAYA DEVAM EDECEKLERDİR.

    FAŞİZME, DARBECİLİĞE, CUNTACILIĞA, GERİCİLİĞE, VESAYETÇİLİĞE, MİLİTARİZME VE POSTAL YALAYICILIĞINA KARŞI MÜCADELE ETMEK İNSANLIK GÖREVİDİR, BU KUTSAL GÖREV İÇİN SAĞCI, SOLCU OLMANIN ÖNEMİ YOKTUR. İNSAN OLMAK YETERLİDİR.

  14. Yazan:Bigalıoğlu Tarih: Tem 17, 2009 | Reply

    bravo Ali bey…şak şak şak!!!

    yanlız bir şey dikkatimi çekti.
    “hukukun üstünlüğüne inananlar ”

    hukukun üstünlüğü
    hukukun üstünlüğüne inananlar

    iki farklı mesele…

    bu ülkede hukuk yoktur,guguk vardır.allah kimseyi mahkeme kapılarına düşürmesin.sizin hakkınızda 20 tane dava açarım.suçsuz olduğunuz halde mahkeme kapılarında sürünürsünüz.20 yıl mı sürer,40 yıl mı sürer bilinmez.işte bu yüzdendir ki,deniz baykal tayfası dokunulmazlığın kaldırılması ister.neden çünkü yargı CHP’den yanadır.yargı yobaz laikçilerden yanadır,bizzat kendisi yobaz laiklerin kalesidir.

    ikinici konu hukukun üstünlüğüne inananlar.bu siz oluyorsunuz.size sorayım.siz böyle bir hukukun üsütünlüğüne gerçekten inanıyor musunuz?

    siz tayyipçi ergenekoncu hukukun üstünlüğüne mi inanıyorsunuz yoksa yobaz laikçi oligark hukukun üstünlüğüne mi inanıyorsunuz?

    elbette siz ergenekoncu hukuka inanıyorsunuz.ama mahkemeye yolunuz düşerse sizin davalarınıza yobaz laikçiler bakacak.bakalım o zaman hukukun üstünlüğüne inanacak mısınız.

  15. Yazan:Ali duman Tarih: Tem 17, 2009 | Reply

    Sn. Bıgalıoglu,

    keşfettikleriniz yeni şeyler değil, elbetteki Türkiye’de fazlasıyla BAĞIMSIZ olan yargı, maalesef ki TARAFSIZ değil, zira bu yargı KEMALİSTTİR ve direkt olarak KEMALİSTLERİN tarafındadır, zira karşılarına gelen katiller sürüsü kemalizme biat etmiş ise normal hukuk ve yargı çarkı işlememektedir. bunu defalarca gördük, SUSURLUK’ta gördük, ŞEMDİNLİ’de gördük, 27 MAYIS’ta gördük, 12 MART, 12 EYLÜL’de gördük, hep gördük ve görmekteyiz. Ancak ne var ki bu durum artık deşifre olmuştur, mızrak çuvala girmemektedir, inatla mızrağı çuvala sokmaya çalışan ve komik duruma düşen sahte aydınları, gazeteci müsveddelerini, takiyyeci sahte sol’cuları (bu sahte solcular darbe ve ergenekon yanlısı oluyorlar) acıyarak izliyoruz.

    Ancak yanıldığınız bir şey var bugün AKP’nin yapmakta olduğu açılımları AKP çok istediği için yapmıyor, bunları yapmaya TÜRK HALKI dayatıyor, temsiliyet bunu zorunlu kılıyor, işte AKP’nin kendinden önceki sahte temsiliyetin partilerinden en büyük farkı, temsil ettiği kesime layık olmaya çalışıyor ve bu ilk kez oluyor bu ülkede (çok kısa süreli “Umudumuz Karaoğlan” Ecevit dönemini saymazsak) buna layık olamadığı zaman siyasetin çöplüğüne atılacağını iyi biliyor, yakın siyasi tarihe bakarsanız Anap, DYP, DSP örneklerinde bunun böyle olduğunu görürsünüz.

    Türk halkı 1950’den beri sahte “çok partili” sistemin kendine dayattığı KIRK KATIR MI, KIRK SATIR MI seçeneğini, gün geliyor MENDERESE, gün geliyor (UMUDUMUZ) KARAOĞLANA, gün geliyor ÖZALA, gün geliyor ERDOĞAN’a sarılarak aşmaya çalışıyor, Türk halkının anlamak gerekiyor, asıl burada sorunlarına çözüm arayan Türk halkının seçimlerini değil, Türk halkını böylesine DELİ DUMRUL durumuna düşürten DÜZENİ mahkum etmek gerekiyor, siz ERDOĞANI beğenmeyebilirsiniz, zira DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR diye güzel bir atasözümüz var, yılanı beğenmiyorsunuz ama bu halkı yüzme bilmediği halde DENİZE ATANIN hiç mi kabahati yok, bu halkı çaresizliğin denizine atanları kaçtıkları yere kadar sorgulamak ve kovalamak görevimiz olmalıdır. Biliyorum sizde bunu yapmaya çalışıyorsunuz, ancak ne varki her ne kadar kötü de olsa “kurtuluş için sarılınan yılan” ile, “denize atanı” karıştırmamak ve Türk halkının iradesine saygı duymak gerekir, darbeler ile müdahaleler yapılmamış olsaydı,”cahil” ve “aptal” sanılan Türk halkı ülke demokrasisini bugünkünden çok daha ileriye taşıyacağı kesindi, unutmayalım hiç kimse kendine kötü olanı istemez. Yukarıda saydığım siyasi aktörlerin hiç biriyle fikir bağım olmamasına rağmen, demokratlığımın bir sonucu olarak türk halkının iradesine saygı duyuyorum, türk halkı gibi sanırım sizin de kafanız karışık, misal AKP’ye karşı olun, ancak AKP’nin hükümet etmesine karşı olmayın, olduğunuzda tamda bu bozuk düzenin sürdürücüleriyle aynı cepheye düşmüş olursunuz yani demem o ki TÜRK HALKININ SANDIKTAN ÇIKAN İRADESİNE SAYGI DUYMAK DEMOKRASİNİN BİR GEREĞİ VE SONUCUDUR ve bu bile başlı başına Türkiye için büyük bir kazanımdır. (Ne yazik ki hala demokrasi için olmazsa olmazların en başındayız, gidilecek çok yol var daha)

    Türk halkı iradesinin takipçisidir, iradesine ihanet edenleri bundan böyle affetmeyecektir. ANAP ve DYP gerçeği ile bunu ispat etmiştir ve bu bile başlı başına denenmiş, bedeli ödenmiş bir demokrasi kazınımıdır.

    HUKUK konusuna gelince, HUKUK, salt ADALET için varolmalıdır. “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” nasıl olmuş ise bu ülkede sessiz sedasız “HUKUK DEVLETİN TEMELİDİR” e dönüştürülmüştür. (İstanbul Başsavcılığının duvarında böyle yazmaktadır) Hukuku kendine temel yapan bir devlet anlayışından ben korkarım, böyle bir devlet ile hukuki ihtilafa düşmeye görün, terazi mutlaka devleti haklı çıkartır, oysa hukuk, devleti değil, vatandaşı/insanı, insan haklarını korumalıdır, zira korunmaya muhtaç olan insan (vatandaş)’dır. Devletin ordusu, polisi, tankı, tüfeği var, sizce korunmaya muhtaç mı? tankı, tüfeği, ordusu, polisi olanın adaletsiz olduğunu düşünebiliyor musunuz? devletin mağdur ettiğini düşündüğümüzde sizi, beni, onu kim koruyacak. Hukukun üstünlüğü şart, hemde fazlasıyla ve özellikle de devletin üstünde bir hukuk şart.

    SUSURLUK’u, ŞEMDİNLİ’yi kanun maddelerine takla attırarak hiç edenler, şu sıralarda büyük bir mesai içerisindeler, zira vesayetçi sistem yeni görevler, yeni emirler buyurmuş, emre amadeler….bakalım nereye kadar…. vesayetçi sistemden emir ve buyruk alan bunlar, mahkemelerini hiç yüzleri kızarmadan “TÜRK MİLLETİ ADINA…” diye açıyorlar, ancak acaba kime hizmet ediyorlar, millete mi? vesayetçi düzene mi? vekalet aldıkları millete hizmet ettirene kadar mücadeleye devam.

    Eninde sonunda her şey aslına rûcu eder ve aslolan millettir, millet iradesidir.

    son olarak derim ki bakmayın siz tarihin müsveddelerinden olacak olan doğan’ın yanar döner gazetecilerine, takiyyeci chp’ye ve liderine, “düzen”in en sıkıştığı noktada gizledikleri faşistliklerini orta yere dökmek durumunda kalan, düzen beslemesi sahte solculara.

    not : sol görüşlü olarak en sert eleştirileri sol için yapmaktayım, malum eleştiri iyiyi, güzeli, doğruyu bulmaya hizmet eder. En fazla hatayı sol yapmış ki, bugün ülke gündeminde kendine bir yer bulamıyor, türk halkının sorunlarına en ufak bir çözüm öneremiyor. İşte bu nedenle eleştirinin çok daha fazlasını hakkediyor.

  16. Yazan:durhat Tarih: Tem 17, 2009 | Reply

    Asıl sizi tebrik etmek gerekir sn.Bigalıoğlu.Bize verdiğiniz bu hukuk dersi(!) için:))))

    Kafamızdaki tüm çelişkileri sildiniz.Sayenizde artık “hukuk”un ne anlama geldiğini öğrenmiş olduk.

    Demek ki neymiş hukuk:darbecilere dokunmamak,ergenekon denen komik(komik nitelemesi size aittir)davayı kapatmakmış.Tüm karanlık ve şaibeli olayların üstünü örtüverelim,her ne olduysa halının altına süpürüverelim aha size HUKUK DEVLETİ!Sonra da gelsin demokrat nutuklar,gitsin hukuk dersleri.Oh ne ala memleket,bundan iyi hukuk devleti mi olurmuş.

    Tabii ya bu komik davayla halkı oyalamanın,gündemi işgal etmenin ne gereği var.Zaten Ergenekon diye bir örgüt hiç olmadı.Ha,darbe mi?Böyle bir şey ne gördük ne duyduk.Külliyen yalan ve iftira.

    Eh,her on yılda bir yapılan darbeler,mıhtıralar,”balans ayarları”falan zaten bizimle alakalı değil.Kesin uzaylıların işidir.Faili meçhullerde öldürülen,kaybedilen,asit kuyularında yokedilen bir 17500cük rakkamdan sözedilir ya,e bu da bir şey değil,altı üstü bir kaç insan ölmüş ne var bu kadar abartacak.Aydın,yazar ve akademisyenler allah var hiç cinayet ve suikastlere uğramadılar,ufak tefek bir şeyler olmuşsa da bunu Marslılar yapmıştır muhtemelen.Yeraltından fışkıran silahların tamamı da oyuncak,ya da işe yaramayan “boru”lardır zaten.Birileri hobi niyetine toprağa silah ekemez mi canım,bu kadar yaygaraya ne gerek var?

    Diyeceğim o ki sn.demokrat Bigalığlu,iyi ki hukuk konusunda uyarıp gafil uykumuzdan uyandırdınız bizi.Yoksa masum insanların günahını alıp bir kaç müşkülperestin aslı astarı olmayan iddialarına kanıverecektik.Öyle ya arada bir canları sıkıldıkça uyduruk bildirilerle insanları sokaklara döküverirler.Bizim gibi bir kaç saftirik de kanıveriyor işte.Ne de olsa sizin gibi engin hukuk bilgisinden,evrensel hukuk normlarından bihaberiz.İnanın,verdiğiniz bu kıymetli hukuk birifingi için ne kadar teşekkür etsek azdır.Ne diyelim sizin gibi adil hukukçular başımızdan eksik olmasın.Ya sizin gibiler de olmasaydı memleketin hali ne olurdu acaba.İyi ki varsınız.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin