RSS Feed for This Post

ABD’yi tedavi etmek mümkün mü?

Demokratik kurumlar, fikir özgürlüğü, ekonomik özgürlükler ve bireysel haklar konusunda oldukça ileri bir ülke ABD. Fakat diğer yandan düzmece bahanelerle ülkeleri işgal eden bir Amerikan Ordusu, darbeler, suikastlar, NATO ülkelerinde işkenceler yapan bir CIA var denklemin içinde.

 Kızılderililerin soykırımından ve Afrika’dan zorla getirilen zenci kölelerden bu yana çok şey değişti ama devlet eliyle, “halkın iyiliği için” uygulanan saldırganlık hep sabit kaldı. ABD’nin dış dünya ile ilişkisinin en belirgin ve en sabit ögesi olan bu saldırganlık dünyalıların birlikte başlatabilecekleri bir meşru müdafa ya da intikam savaşıyla durdurulabilecek gibi görünmüyor.

 Zira ABD’yi insanlığa yaptıklarından ötürü cezalandırmak, ondan intikam almak ya da bundan sonra yapacağı saldırgan davranışlardan caydırmak için ABD’ye eşdeğer bir askerî gücü onun karşısına koymak gerek. Böyle bir durum gerçekleştiğinde insanlık kalıcı bir barışa erişebilecek mi? Yoksa sadece Soğuk Savaş dönemindeki gibi kırılgan bir ateşkes ile mi yetineceğiz? Binlerce nükleer başlıklı füze rampalarında fırlatılmaya hazır beklerken bu tımarhaneye “barış içinde bir dünya” tabelasını mı çakacağız?

 Kaldı ki Soğuk Savaş dönemi o kadar da “soğuk” değildi. Aracı devletler yoluyla ABD ve Komünist Rusya savaşmaya devam ettiler.

 İnsan zekâsının en güzel işlevlerinden biri analizdir. En basit anlamıyla bir bütünü oluşturan parçaları ve onların etkileşimini anlama çabası…

 ABD deyince neyi kastediyoruz? Bir devlet? Bir coğrafya? Bir ordu? Bir halk?

 Bu ülkeyi “şeytan” ya da “melek” ilan ederek aşırı uçlarda düşünen insanların aksine o ülkenin halkı ile devleti arasındaki ilişkiyi anlamak gerekiyor ABD’yi tedavi etmek için. Bu tedavi hem dünyalıları hem de Amerikan halkını Amerikan devletinin elinden kurtarmakla mümkün olacak.

 Yarın yayına başlayacağımız yazı dizisi bu tedavi sürecinin ilk basamağı olacak: Hastalığın teşhisi.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:eg Tarih: May 11, 2009 | Reply

    yazı yayımlanınca ayrıca yorum yazılabilir; ama ben abd’yi moğol imparatorluğunun tüm dünyayı tehdit ettiği dönemlerine benzetiyorum. büyük bir güç var ellerinde ama bu gücü insani ve vicdani bir platforma aktarabilecek kültürel sermaye yok!küçücük bir çocuğun (üstelik damien filmindeki çocuk gibi bir çocuk bu!)eline dünyayı ortadan kaldırmaya muktedir bir cihazı vermek gibi amerika’nın durumu…çoğu insan abd’ye yeni-roma imparatorluğu diyor. bense yeni-moğul imparatorluğu demeyi tercih ediyorum. vandallıkta ve işgal ettikleri topraklardaki vahşilikte kesinlikle aynı düzeydeler.

  3. Yazan:mfk Tarih: May 11, 2009 | Reply

    Merhabalar.
    Bence yazıda tesbit hatası var.Biz neden Abd yi tedavi etme yolları üzerinde konusuyoruz ve yazı yazıyoruz ki…
    Yanlış olan bir düzen var.Bu düzenin en büyük aktörü ABD dir.Yani düzeni kuran değildir.Bu düzeni kuranlar bence aslında ne Irakta Arap halk ile,Ne Filistinde Ari ırkı ile ne de dünyanın herhangi bir bölgesinde masum insanlarla savasmıyorlar.
    Abd de Obama seciliyor diyoruz ki “ya bu adam müslüman herhalde bişiler değişecek”diyoruz.Hz Muhammede hakaretten sorumlu adam genel sekreterliğe atanıyor “Ya oluversin “diyoruz.Müslümanlara yapılmayan kalmıyor “kınıyoruz”.
    Adamların ülkemizi bölme hedefleri var.Pentagondan bir ses cıkıyo”Büyük ortadoğu diye”Müttefik olarak desteklediğimizi belirtiyoruz.Yeni bir kürt devletinede okey diyoruz.
    İçerde tutturmuşuz bir ergenekon yargılama süreci,açık kapalı tartışması takılmışız gidiyoruz.
    Adamlar burnumuz dibin kadar gelmiş bir ton kelle almışlar bebekleri öldürmüşler haysiyetimizi öldürmüşler,gururumuzu öldürdüler,gençliğimizi öldürmüşler,utanma duygumuzu diriliş ruhumuzu öldürmüşler,mukaddessimize dokunmuşlar mabedimizi öldürmüşler…..
    Biz neyi tartışıyoruz kadınların kafası acık mı olsun kapalımı pehhhh.Abd askeri o sınırdan içeri girdiğinde kelle keserken başların açık yada kapalı olmasına inşallah dikkat eder.Ki muhtemelen ediyordur da o yüzden ilericiler bu işi bu kadar uzattılar hani onlara benzersek kelleler gitmez diye düşünüyorlar o yüzden yasaklıyorlar herhalde….
    Yukardaki konuların bence coğu ilk parağrafta belirtiğim”düzeni kuranların” dünyaya ve ülkemize yansımalarından ibaret.Onların asıl savası Allah ile..Bu büyük düzen kurucular hesap kitap içindeler ancak “ONLARIN BİR HESABI VARSA ALLAHIN DA BİR HESABI VARDIR ”
    Şimdi editör yazısının başlığına gelelim.Anlıyorum Biz Osmanlı torunuyuz merhametliyiz hoşgörülüyüz yardımseveriz tedavi etmemiz gerektiğini hissediyor olabiliriz.Ama bu hissin nedeni Osmanlı merhameti mi yoksa ecdadın cengaverliğinden mi kaynaklanıyor olmalı.Aslında Abd nin tam olarak neye ihtiyacı var.”Tedavi edilmeye mi” Yoksa “iyi edilmeye mi”.Bence öncelikle bunu tesbit etmeliyiz.Ve sonra su soruyu sormalıyız kendimize
    Asıl tedaviye ihtiyacı olan ABD mi Yoksa İslam alemimi!!!!!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin