RSS Feed for This Post

Devlete karşı geleni vurmaktan hoşlanacağım!

 “[]… Devletim ve milletime karşı gelenleri elbette vurmaktan hoşlanacağım. İnsan olanlar var, insanlık suçu işleyenler var. ‘Dur-vur’ yasasına göre, devlete karşı suç işleyenler varsa elbette vurulacaktır. Türkiye’de adalet herkese fazlasıyla uygulanıyor zaten[…]”

 AKP milletvekili Abdülkadir Akgül’ün bu sözleri o kadar Ergenekon kokuyor ki Meclis Başkanı « kimse kendine vazife çıkarmasın » diye uyarmak zorunda hissetmiş kendini.

 Bu çok veciz açılım bize ne öğretiyor?

  • 1) Askerlerin siyasete heves ettiği bu ülkede siyasetçiler de askerlik yapmaya hevesliler. Meselâ «elbette polis teröristleri vuracak» demiyor Abdülkadir Bey. Kendisi, bizzat vuracak.
  • 2) İnsan öldürmek devletin sadece başka yol kalmadığında yaptığı bir şey değil. Hoşlanmak söz konusu. Golf oynamak, İskender kebap yemek, keklik avlamak gibi, zevk alınan, haz veren bir aktivite. Yani sıkıcı bir mahkeme süreci yerine zevkli(!) bir öldürme süreci.
  • 3) Devlete kimin karşı geldiğinin mahkemelerce saptanmasına gerek yok, güvenlik görevlileri yerinde infaz yapabilir. (“Türkiye’de adalet herkese fazlasıyla uygulanıyor zaten”)
  • 4) Bu devletin yasaları tartışılmaz, değiştirilmez. Devlete karşı gelen herkes:
    • a. AKP’nin kapatılması sürecinde Anayasa Mahkemesi’ne karşı çıkan liberaller,
    • b. Laik yobazlığa direnen başörtülü kızlar,
    • c. “laik” devlet okullarında namaz kılarken “suçüstü” yakalanan Müslümanlar,
    • d. Kürt dilini Türkçe kadar özgürce kullanmak isteyenler,

görüldükleri yerde ZEVKLE vurulabilirler.

  • 5) Bir KAZA ZEVK kurşununa hedef olmak istemeyenler Suudi Arabistan’a, Kuzey Irak’a veya başka bir yere gidebilir. Sevmeyen terk etsin bu devletin ülkesini.
  • 6) Bu ülke millete değil putsal devlete aittir. Değiştirilmesi hatta eleştirilmesi teklif dahi edilemez. Herkes nerede durduğunu bilsin. Genel Kurmay Başkanı veya Başbakan “Hazroool” diye bağırınca hepiniz kışlaların önünde tek sıra olun.
  • 7) Her Türk asker doğar. “Öl” emri gelince de ölür.
  • 9) ALLAH’ın emirleriyle devletin emirleri arasında bir uyuşmazlık olursa yapmanız gerekeni biliyorsunuz.
  • 8) Putsal devlete, bayrağa ve atalarımızın kanlarıyla sulanmış ve hâlâ sulanmakta olan bu topraklara tapın. ALLAH’a bayramdan bayrama tapıyorsunuz ya yeter o. Fazla kurcalamayın!

Trackback URL

  1. 14 Yorum

  2. Yazan:elif dedim Tarih: Kas 14, 2008 | Reply

    Mehmet Bey

    Mukemmel bir analiz…

    Tebrikler ve basarilar.

  3. Yazan:ENDER GÜÇLÜ Tarih: Kas 14, 2008 | Reply

    GEÇEN SEÇİMDE DEMOKRASİ,ÖZGÜRLÜK,TOPYEKÜN AB KRİTERLERİ,VELEVKİ SİMGE ,DTP İLE DİRSEK TEMASLARI,MİLLİYETÇİLİK TU KAKA,BU SEÇİMDE HOOOP U DÖNÜŞÜ GELSİN MİLLİYETÇİ OYLAR,BİR DAHAKİ SEÇİMLERDE (YAŞASIN MARKS-ENGELS DERLERSE NE KADAR OY ALIRLAR?)HANGİSİ AKP.KİM NEYİ NEDEN TELAFUZ EDİYOR?BİR ANDA NE OLDU ARDI ARDINA SN YILMAZ?

  4. Yazan:Mustafa Akbas Tarih: Kas 14, 2008 | Reply

    AK partinin böyle yapacagini hic zandetmezdim. Halkin verdigi hür irade yetkisini gidip Askeri vesayete teslim ettiler simdide askere sagdan sollamaya calisiyorlar.Dogru analiz edilirse zaten AK parti bir vaad’te bulunmamisti ama halkin AK partiden beklentileri vardi. Umutlar galiba bosa cikacak gibi ve belki mevcut olan bazi haklar geri alinacak. Beterin beteri varmis derler ya. Basbug parmaklariyle uyardi halkini ama Erdogan geri kalmadi hemen Pompaliyi gösterdi.

  5. Yazan:bedr Tarih: Kas 14, 2008 | Reply

    bence kesinlikle mükemmel bir analiz filan değil. çünkü laflar döndürülüp yine tsk ya çevrilmiş! aslında konu polis ile ilgili ama bu analiz asker kokuyor! bir adet bile polis i çağrıştıran ifade yok. nesi mükemmel analiz bunun. durmayanı vuran polise de 2 çift lafınız olmalı idi en azından. dikkatimi çeken bir diğer nokta ise, başbakanımızın genelkurmay başkanına arka çıktığı günden beri akp düşmanı da oldunuz.

  6. Yazan:fuatogl Tarih: Kas 15, 2008 | Reply

    Turkiye saginin, kulturel, fikri, duygusal arka fonu hep aynidir, nuanslar kaideyi bozmuyor… Cok buyuk bir fark yok, ust yapida biraz farkli kumelesen seylerin altinda cok geciskenli bir yapi var toplum acisindan. Milliyetcilik, din, militarizm, fasizm in degisik kombinasyonlarindan ibaretiz.

    Biraz zorlaninca, yada bos bulununca bu durum hemen aciga cikabiliyor, kimin kim oldugunu sapitiyorsunuz. Memleketi ozgurlestire ozgurlestire ozgurluk manyagi yapan kadrolardan, saf ve temiz kristalize fasist ifadeler isitebiliyorsunuz mesela. Yada Turbana ozgurluk diye ozgurlugu yeniden tanimlayan kesimler birden klasik ulkuculerle ittifak edip afis yirtmaca, adam dovmece olaylarinda gorebiliyorsunuz. Yada askeri kesim bir bakmissiniz quantum fiziginden, postmodernizden girip sehitlikten, vatan millet din kitapdan cikivermistir.

    Yapilan elestiriler de hep bu genel cerceve de kaliyor, ister istemez nuanslara kayiyor koklu bir karsi cikis dan ote, koklu bir karsi cikis icin niteligi uygun degil cunku, ayni seyin farkli halleri iste. Ornegin askere takilip polis pek gorunmuyor, bir arkadasin vurguladigi gibi. Sagin ic surtusmeleri gibi hep. Ciddi demokratik,ozgurlukcu bir ozne maalesef yok, olmasida zaten pek mumkun gorunmuyor. Aslinda sag demek de gereksiz, ayird edici bir anlami kalmamis pek. Neredeyse tum toplum boyle cunku.

  7. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Kas 16, 2008 | Reply

    Aslında hadise çok net ve açık.Demokratik seçimmiş,yüce meclismiş,hükümetmiş,iktidar-muhalefet dengeleriymiş hepsi hava cıva ve göstermelik.Kırmızı çizgilerimiz var ve herkesin kendine bu çizgilerin belirlediği sınırlara göre bir “çekidüzen”vermesi gerçeği vardır.Buna,dilimizden düşürmediğimiz “demokratik irade”,”hukukun üstünlüğü”,”parlamenter rejim”vs.gibi söylemlerle tanımladığımız(ama dediğim gibi işlevsiz ve sembolik)kurumlar da dahil.Kim, seçimle iktidara(!)gelmiş hükümetlerin Türkiye’de bağımsız karar verme yetkisine yani “irade”ye sahip olduğunu söyleyebilir…Kim,(iktidar ve muhalefetiyle)parlamentonun bağımsız olduğunu iddia edebilir?Ben buna inanmıyorum.İster sosyal demokrat geçinsin(öyle ifade ediyorum çünkü gerçek sosyal demokrat partiler hiç olmadı ülkemizde),ister milliyetçi,muhafazakar veya liberal olsun;her siyasi oluşum,varolan bu tek ve asli otoriteyle “iyi geçinmek”durumundadır.Ha ne var,biraz nüans farkları var.Asıl iktidar ve otoriteyle sembolik ve işlevsiz olanı arasında varolan ilişkiler ancak bu nüans farklılıklarına göre kısmi değişiklikler gösrerebilir ama daha ötesine geçemez.Dolayısıyla şimdi şaşkınlıkla izlediğimiz ve bir”U dönüşü”görüntüsü çizen hükümetin yeni tavırları da bu ilişkilerin kaçınılmaz bir sonucudur.İktidarda bir CHP veya MHP ya da diğer bir partinin olması durumunda da yine benzer bir süreç izlenecek,yine aynı seyir devam edecek,fakat belki bu danli şaşırtıcı olmayacaktı.Zira sözkonusu siyasi partilerin “gerçek otorite”yle varolan ortak bağları kısmi bir uyum sağlayacağından,çelişkiler şimdiki gibi sırıtmayacaktı hepsi o kadar.

  8. Yazan:snowqueen Tarih: Kas 17, 2008 | Reply

    Türkiye’de faşizm sadece Ergenekon’la şekillenmiyor, Bunlar AKP’nin içindeki “Ergenekoncu çürük yumurtalar”mantığı, yarın öbür gün “dinime, ezanıma karşı geleni vurmaktan hoşlanacağım” diyeni engellemez.
    “ibadet ederken suçüstü yakalanan müslümanlar” da pompalıyla Erdoğan’ın teşvik ettiği gibi “kendini savunma hakkı”nı kullanabilir.

    Devlete karşı gelen herkese, neden hala Alevileri,ateistleri, hatta eşcinselleri vb. ekleyemiyoruz? Devlete bir başörtülü kızlar bir de “suç üstü yakalanan” müslümanlar mı karşı geliyor sadece?

    Açıkca beni diğer endişelendiren konu, polisin AKP hükümetiyle artan nüfuzu. Vurmaktan pek hoşlandıkları belli.

  9. Yazan:Utku Şentürk Tarih: Kas 17, 2008 | Reply

    6,5 yıl önce liberal cenahın teveccühleri ile arz-ı endam eden pek demokrat ak’ça pakça partimizin askeri vesayet rejimi ve 12 Eylül düzeninin yiğit bir “nefer”i olduğu nihayet kavranmıştır sanıyorum…Son bir haftadır önce Başbakanın sonra diğer kabine üyelerinin açıklamalarındaki manteliteyi hala kavramayan varsa,saflıkları ile onlara hayatta başarılar diliyorum

  10. Yazan:ahmet parlak Tarih: Kas 17, 2008 | Reply

    @snowqueen,
    ne kadar dogru soylemissiniz. Bir sure once Rusen Cakir yazmisti, neden ordudan belirli gazetelere servis yapilirken ayni sey polis konusunda olmuyor, bu bir tesaduf mu diye. Gene Zaman gazetesinin polisin basarilarini yerlere goklere sigdiramayip orduyu her firsatta elestiren manipulasyonlari da ortada. Yanlis anlasilmasin ikisi de elestirilsin ama ortada bir acayiplik yok mu sizce de. Can Dundar’in Ergenekon savcisi hakkindaki haberinde yazdiklari da ortada. Ultra-liberal kesim polis icindeki f-tipi orgutlenmeye gozlerini kapiyor, nasil bir ulkede yasiyoruz, bir tarikat polisin icinde bu kadar guclenmis olabilir mi, inanilir gibi degil!

  11. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Kas 18, 2008 | Reply

    @ahmet parlak,

    Eleştiride,devlet kurumları arasında bir kıyaslama yaparak herhangi biri adına kaygılanmayı bırakınız katı devletçi anlayışlar yapsın.Burda konusu yapılan,devlet kurumlarının mağduriyeti(!)değil bireyin faşizan ve militarist devlet uygulamalarıyla uğradığı ve uğraması muhtemel hak ihlalleridir.Yaşama hakkının bile hiçe sayıldığı,her türlü baskının kurumsallaştırılmaya çalışıldığı bir dönemde sizin orduyu “savunma” derdine düşmeniz doğrusu çok ilginç.

  12. Yazan:snowqueen Tarih: Kas 18, 2008 | Reply

    Bence orduyu savunma derdine düşmekten çok, neden ordu hakkında yapılan “servis”ler, iş polise gelince mönüde olmuyor onu merak ediyoruz.
    1 Mayıs günü Zaman gazetesinin Taksim’de polis tarafından tartaklananlar için adeta “oh olsun” haberleri yaptığını hatırlıyorum. Bu da devlete karşı gelenleri vurmaktan, tartaklamaktan rahatsızlık duymayan bir tavır.

    Devlete karşı gelen, “başörtülü kız” ya da “suçüstü yakalanan müslüman”sa, görünür oluyor, demekki iş 1 mayıs günü emekçiye geldi mi devletin polisi görevini yapıyor.
    Bunun nedeni olarak polisin içinde örgütlenen
    tarikat, cemiyet bağlantılarını biliyoruz.

  13. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Kas 18, 2008 | Reply

    @snowqueen,

    Hakim olan devlet anlayışı polisiyle,ordusuyla hatta eğitim ve yargı kurumlarıyla topyekün bir koordinasyon içinde vatandaşın her türlü demokratik talebini balyoz gibi eziyor.Bu takmsimde emekçilere,ünv.lerde kız öğrencilere,güneydoğuda kürtlere,inançlarından ötürü alevilere,cinsel tercihlerinden ötürü eşcinsellere ve tek “suçları”islam ve türk olmak dışında bir aidiyete sahip olduklarından gayrimüslimleredir.Gerçekler bu kadar ortadayken “vay efendim ordudan birşeyler servis edilirken polise neden dokunulmuyor”,faşizmin tek adresi ergenekon mudur?”,”Zaman gazetesi şöyle dedi,öteki böyle dedi”şeklinde değerlendirmelere itibar etmek bizi gerçeğe götürmez.Böyle bir tutum olsa olsa bu kurumlardan birine içten içe sampati ve yakınlık duymak ve farkında olmayarak taraf psikolojisi içine sürüklenmek olur.Hayır,ben gerçekten bu ülkede estirilen devlet terörüne karşıyım diyenlerin böyle basit karşılaştırmalar üzerinden olayları değerlendirme lüksü olmamalıdır.Bunda ısrar edilirse ben şahsen samimiyeti kuşkulu bulurum.

  14. Yazan:Hetman Omeri Tarih: Mar 4, 2009 | Reply

    Hewal yureği emeğinize sağlık güzel bir yazı yorumlarda guzel kaliteli. Yalnız hepimiz bilmeliyiz ki, Turkiye hangi parti gelirse gelsin.Sadece ve sadece bir piyondur. İp askerlerin ellindedir. Ve askerinde içi ne kadar çürümüş olduğunu hep beraber görüyoruz.Ben pek anlamadığım bir şey var’ki bu kadar herşey apacıken ortada bu kadar suç delil varken halada bu Ergenekonun destekleyen halk vardır.İşte ben bunu anlamıyorum. Acaba Aziz Nesin dedikleri doğrumudur, bu aptal lafı konusunda. Gerçek o zaman Aziz Nesin hakında tonlarca hakaret davası açıldı.Ama Aziz Nesin bu davalarda hiç bir cezai işlem görmedi. Yani hakim ve savcıların kararıyla belgelndi. Benim tahminime şimdi’ki oranı baya yükselmişti. O zaman’ki oran 100%60 dı şimdi 100%85 bulması lazım. Tekrar emegine sağlık zihniniz açık olsun

  15. Yazan:Hakkı ÇELİK Tarih: Haz 14, 2009 | Reply

    Türkiye’de iktidarın teşekkül tarzı, herhangi bir insan öbeğinin (ideolojik, dini, mezhebi vs) diğer bir insan öbeğine düşman kılınması aracılığıyla biçimleniyor. Geçenlerde PKK bile F. Gülen cemaatini bir tehdit olarak muhatabına (kimse artık muhatabı ya da muhatap almak istediği) sundu. Yani PKK ile Türkiye’nin beslendiği kaynaklar birebir örtüşüyor ki, F.Gülen cemaati için de geçerli bu bakış açısı. F.Gülen cemaati, PKK, TSK ve Parlamento vs’nin her birinin birer güç oluşu, Türkiye’de bir toplum ya da toplumlar, milletler topluluğu olmadığını gösteriyor. Ortak bir başvuru alanı yok ve bana kalırsa Türkiye’de, bu topraklarda yaşayan insanların ortak bir başvuru alanını oluşturmasını sağlayacak olan güçlerin temkinli bir biçimde desteklenmesi gerekiyor. Türkiye de asli olumsuzluk, demokratik süreci kesintiye uğratmaktan ya da söz konusu sürece zarar vermekten ibarettir. Devletin toplum programı olarak biçimlenmesini sağlayan her adımın desteklenmesi gerekiyor ve bu sonuca götüren oluşumların isminin bana kalırsa -eğer temkinli olunursa- bir önemi yok. Şunu unutmamak gerekiyor; Ergenekon, devletin içine sızmış bir çete filan değildir. Ergenekon, devletin bizzat kendisidir, onu doğuran, biçimlendiren anlayıştır.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin