RSS Feed for This Post

Kabul edin ey Türkler! Kürtlere yanlış yapılıyor!

20080827_derin_dusunce_org_kurtlere_yanlis.jpg

 Sunuş: Türkçe ve Kürtçe makaleler bulabileceğiniz SİVİL DÜŞÜNCE sitesi yazarı Ufuk ÇOŞKUN’un kalemiyle damardan bir yazı. Kendisini cesareti için tebrik ediyorum.MY  

 Tarihi boyunca sürekli sevaplarının kaydedildiği bir ülkenin insanlarıyız..Aynı zamanda hataların kaydedilmediği, büyüklüğümüze yediremediğimizden dolayı da hatalarla yüzleşilmediği bir toprak parçası üzerinde tertemiz bir hayat yaşamaktayız… Hata yapmak bir Türk’e yedirilemedi bu ülkede..Bu yüzden bu toprak parçası üzerinde hatasını kabul eden ve onu itiraf ederek telafi etme erdemini gösteren bir devlet büyüğüne rastlamak neredeyse imkansız gibidir.Çünkü Allah’ın has kullarıydı onlar.Masum,hatasız,yanlış yapmayan kutsal,dokunulmaz,hikmetinden sual olunmaz varlıklardı.Türk’lerin at sırtından başlattığı bu kutsal yolculukta hep yol gösterici oldular.Öyle ki Türk milletini yönetenler neredeyse birer melekti..Melekler tarafından yönetildiğini sanıyordu Türk milleti de..Türklerin insanlık tarihinden bu yana işlediği sevapları ve günahları bir teraziye koyma imkânımız olsaydı eğer muhakkak terazinin sağ tarafı ağır basardı. Büyük ihtimalle de kıyamette kitabı sağ tarafından verilecekler arasındalar. Çünkü büyüğe saygı duyan tek bir millet vardı, o da Türklerdi… Devlet büyüklerine bir başka deyişle bu hata yapmaz kutsal şahsiyetlere tarihlerinde bir kez olsun saygısızlık yapmamıştı Türk milleti… Ama Allah var eskiden farklılıklarla fevkalade iyi ilişkiler içersinde olduk. Kız alıp verdik, kaynaştık, yedik, içtik, oynadık, alış veriş yaptık.

Ancak zamanla ulus-devlet anlayışını içselleştiren yol göstericiler Türklerin yanında var olan hiçbir kavmi istemediler. Her ne kadar tarihte farklı kültürlerle bir arada huzur içinde yaşamış, pazar kurup alış veriş yapmış, kız alıp vermiş olsalar da gelinen noktada yol gösterici büyükler bu ilişkiyi bitirme kararı aldılar.Artık sadece Türk vardı..Baskın Oran hocanın deyimiyle LAHASÜMÜT; yani laik olmak şartıyla Hanefi, Sünni, Müslüman, Türk…Bu vakitten sonra Ermeni,Kürt,Alevi,Arap ,Şii vs gibi farklı ırklar ve mezhepler Türklerin yanında,yöresinde,kafasında,yüreğinde bulunamazlardı.Çünkü Türk’ün Türk’ten başka dostu olamazdı artık… Türklerde öyle kabul ettiler ve öyle inandılar..Her zaman olduğu gibi bu hata yapmaz önderlerin bir bildiği vardı..Bu yüzden hemen yanı başımızda yer alan faklı konuşan, farklı namaz kılan ve kimliği Kürt olan insanlara karşı bir önyargı beslediler.O insanlara yıllarca Türk dediler..Dillerini yasakladılar,köylerini boşalttılar, ABD uşağı dediler,Kürtçe konuştukları için işten çıkarttılar,Kürtçe türkü kasetlerine el koydular,Kürtçe konuşanlara kelime başı para cezası kestiler vs. Bunları elbette Türk halkı yapmadı.Türk halkı sadece ses çıkarmadı..Büyüklere olan saygısından asla taviz vermedi…Kürtlere Türk’tür deniliyorsa şüphesiz onlar Türk’tü..Kürtçe diye bir dil yok deniliyorsa öyle olmalıydı herhal..Aleviler sakıncalıydı.Araplar bizi arkadan vurduğu için haindiler ancak Çanakkale’de kilometrelerce uzaktan bizi vurmaya gelen Anzaklar dosttu vs…

Örneğin sormak lazım; Diyarbakır ili Lice ilçesine bağlı olan Hedik köyünün 22 Ağustos 2008 Cuma akşamı saat: 18.15 civarında korucu, asker, özel tim tarafından yerleşim alanlarına, evlere ve orada bulunan insanların üzerine rast gele yarım saat süreyle silahla taranması ve köyün 15 saat süreyle abluka altında tutulması olayına yer veren kaç tane Türk gazetesi vardı… Ve kaç tane Türk bu hadiseden rahatsız olmuştu acaba… Ve kaç tane Hanefi Türk, Alevi’lerin isteklerine olumlu bir yanıt verebiliyor bu ülkede. Türkler acaba bu aralar Ermenilerle dostluk ilişkilerimizin geliştirilmesine nasıl bakıyorlar. Büyüklerin ötekileştirme politikalarına şartsız destek veren Türk milleti farklılıklara neden artık eskiden olduğu gibi sıcak bakamıyor…

Yukarıdaki başlığa “ama onlarda bize yamuk yapıyor” gibi bir cevap kondurabilirsiniz..Mesele tam olarak ta budur zaten..Bunlar bize yamuk yapıyor, şunlar arkadan vurdu,onlar haindir.Kimse bir diğerine sahip çıkmadan yol göstericilerin yolundan şaşmaz bir kararlılık ve kutsal bir bağlılıkla yolumuza devam etmekteyiz.Durmadan yola devam edenlerin varacağı nokta bumudur acaba?

Hatalarımızın da olabileceğini söylemek istiyorum biz Türklere..İnandırabilirsem hata yaptığımıza ve siz inanırsanız buna, telafi edelim diye..Düşen bir Kürtün elinden ilk biz tutalım diye…Alevi kardeşlerimize,Ermeni dostlarımıza,Arap kardeşlerimize ve bu topraklarda bir Türk gibi olmayan,inanmayan,konuşmayan,yaşamayan ve düşünmeyen herkesimle barışık olalım diye…Bence sevap olan budur.Burada hep birlikte huzurlu,mutlu, barışık ve zengin bir hayat yaşamanın yolu budur..Biz Türkler Kürtlere,Alevilere,Ermenilere ve burada yaşayan her türlü farklılığa sahip çıkmadığımız sürece, onları düşman gözüyle baktığımız sürece inanın hatalarımız üstüne sürekli hatalar eklemek suretiyle tarihe yeni sevaplar kaydetmeye devam edeceğiz.

Şimdiye kadar yapılan yanlışlıkları bir milletin omzuna yüklemek değil niyetim. Burada yaşayan farklı kesimlerinde hatalarının, yanlışlıklarının olduğu bir gerçektir. Tekrar tekrar eski defterleri açmanın bir manası yok. Ben sürekli büyüklüğüyle övünen ve hatalarıyla bir türlü yüzleşemeyen necip Türk milletinin vicdanına seslendim. Herkesimin de elini vicdanına koymasını talep ediyorum. Hiçbir ideolojinin esiri olmadan ve kimsenin yol göstericiliğine kanmadan halkların bizzat kendilerinin üreteceği birlik ve beraberlik projelerinin konuşulmasını ve hayata geçirilmesini istiyorum.

Trackback URL

  1. 24 Yorum

  2. Yazan:Kemal Bey'in dikkatine Tarih: Ağu 29, 2008 | Reply

    Kemal Bey,

    Bizimle Iletisim kutusundan temasa geçebilir misiniz?
    Lütfen gerçek e-mail adresinizi vermeyi unutmayin.

    Saygilar

  3. Yazan:KEMAL ÖZTÜRK Tarih: Ağu 29, 2008 | Reply

    Görüldüğü gibi Türkiye her halükarda Kürt sorunu adı altında PKK’yı tanımaya ve onunla barışmaya zorlanmaktadır. Böyle bir zorlanma karşısında neler yapılması gerektiğine gelince…

    Öncelikle silahlı eylemlerin en sert şekilde karşılanması gerekmektedir. Ordu’nun herhangi bir yasal yetkiye ihtiyacı yoktur. Bunu göstermesi için Ordu’nun ABD’ye savaşırım mesajını iletmesi gerekmektedir.

    PKK son dönemde özellikle mayın saldırıları düzenlemektedir. Mayın saldırısı, yüksek teknoloji kullanılan bir saldırı türüdür. Doğrudan ordu gücü göstermektir. ABD, PKK’ya NATO mayınlarını vermekte, Türkiye’nin mayın tarama araçlarını etkisiz kılacak teknolojik desteği sağlamakta ve Türk devletini açıkça tehdit etmektedir.

    Türkiye bu saldırıya karşı öncelikle yurt içinde geniş çaplı bir operasyon başlatmalıdır. Bir kaç yüz PKK teröristinin leşini yere sermeden ABD’ye mesaj verilemez.

    PKK saldırılarının kesilmesi için İmralı umursanmalıdır. Terörün elebaşısı İmralı’dadır. İmralı’daki elebaşını tam tecride almak, dışarıyla tüm bağını kesmek, ABD’ye ikinci mesaj olaccaktır.

    Ancak bu tür askeri önlemlerle bu mesele çözümlenemez. Öncelkle Türk milletinin Kürt meselesi konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye Başbakanının tersine biz Türkler Türkiye’de bir Kürt meselesi değil bir Kürt istilası olduğunu düşünüyoruz. Yaşadığımız en önemli sorun budur.

    PKK terör eylemlerini 15 Ağustos 1984’te başlatmıştı. Terör örgütünün arkasında emperyalist bir güç bulunmakla birlikte terörün sonuç alınacağı toplumsal dokunun yaratılması da önemli bir meseleydi. Yani bölücülüğün sosyal, siyasal ve herşeyden önce de demografik zemininin yaratılması gerekiyordu.

    Bu amaçla Özal iktidarı ile birlikte Türklere yönelik doğum kontrol kampanyası başlatılırken Kürtlerin nüfusunun arttırılması için özel çaba harcandı. 2005 yılı nüfus istatistikleri bugün karşı karşıya olduğumuz tehlikenin boyutlarını ortaya çok acı bir şekilde koymaktadır.

    1- PKK’nın aktifleştiği 1990’dan 2005’e geçen on beş yılda Türkiye nüfusu toplam %24 artmıştır. Ancak bu nüfus artışının üstünde kalan bir bölge bulunmaktadır: Güneydoğu. Güneydoğu nüfusu son onbeş yılda %40 artmıştır.

    Güneydoğu’daki bu artışla birlikte Türk bölgelerdeki nüfus azalması da dikkat çekicidir. Karadeniz, İçanadolu ve Doğu Anadolu’nun Türk nüfusu artış göstermemiştir.

    2- PKK, sadece Güneydoğu’da Kürt nüfusu arttırmakla kalmamıştır. Aynı zamanda Güneydoğu’dan Batı illerine doğru istila halinde bir Kürt göçü yapılmıştır.

    Kürt istilası iki ana hattan ilerlemiştir.

    Birinci hat Antep’ten Muğla’ya hatta Kuşadası’na kadar giden sahil şerididir. Bu hatta kalan tüm iller Kürt akınına uğramıştır. Nüfus yapısı tümüyle değişmiş kentler Kürtleştirilmiştir. Bu hat, kıyı şeridi olarak, uluslarası ticaret, turizm ve tarım alanında Türkiye’nin en önemli bölgesidir. Şu anda buraya yerleşen Kürt istilacıların eline geçen bölge PKK’nın ekonomik gücünün önemli kaynağıdır.

    İkinci hat doğrudan büyük şehirlere, sanayi merkezlerinedir. İstanbul, Ankara, İzmir, hatta Bursa ve Kocaeli gibi şehirler büyük oranda Kürtleştirilmiştir.

    Bu iki hatta başarıya ulaşan Kürt istilacılığı şu anda iki yeni hat daha açmış bulunmaktadır.

    1- Sivas-Tunceli hattından Doğu Anadolu, İçanodolu ve Karadeniz’e çıkma.

    Nitekim Erzincan, Sivas, Tokat, Ordu, Samsun şu an bu yeni hattın hedefi durumundadır. Bu yoldan PKK Karadeniz’e açılacaktır.

    2- Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli hattından İstanbul’u Trakya’dan kuşatmak.

    PKK’nın uzun yıllardır süren Trakya’ya yerleşme çabası özellikle Trakya’nın sanayi bölgesinde gerçekleşmiştir.

    Böyle bir istila hareketi kaçınılmaz bir şekilde Türkiye yöneticilerini olmasa bile Türkleri rahatsız etmekte ve uyandırmaktadır. Yıllardır topraklarını, mahallelerini, evlerini bu istilacılara açan Türkler yavaş yavaş bu komşuların hiç de iyiniyetli olmadığını görmekte ve gördüğü yerlerde de tepkisini oltaya koymaktadır. Son aylarda, Gönen’de, Çerkezköy’de, Bursa’da, İstanbul’da yaşanan gerginlikler bu durumun habercisidir.

    Böyle bir olasılık tüm Amerikancıları ürkütmektedir. Hükümet provokasyon önlemleri alırken, diğer taraftan Amerikancı medya devreye girmekte ve Türk-Kürt kardeşliği mavalı okumaktadır. Lozan’da Tayyip Erdoğan’ın himayesinde konuşan Perinçek o nedenle biz Kurtuluş Savaşı’nı Türklerle Kürtler birlikte verdik demektedir.

    Böylelerine hadi ordan diyoruz. Kurtuluş Savaşı’nda 33 bir şehit verdik, bunun ancak 700 tanesi Kürttü: Yani %2!

    Kürt sorunu yoktur, sorunlu Kürt vardır. Kürtlerin hakkından biz Kemalistler, CHP’liler geliriz. Türklerin asli unsur olduğunu Kürtler’e gerekirse zorla öğreteceğiz.

  4. Yazan:erdem Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    Etnik kimlik kişinin şerefidir!
    Ne güzel bir tespit öyle değil mi.Böyle bir sözü bir Kemalistin ve CHP’lin ağzından duymak kimin aklına gelirdi..Ama söylendi Urfa’da.Yukarıdaki CHP’li ise “hadi ordan diyor!! “Etnik kimlik kişinin şerefidir” sözünü söyleyen şahısta emin olun içinden aynısını demekteydi..Çünkü bu zihniyet insan karşıtı bir zihniyettir.Hak ve özgürlükler konusunda kafalarının basmadığı bir gerçektir.”İnsan”ı atlayan ve onu dışlayan bir kafa yapısıdır çünkü bu..Öyle olmasaydı gariban köylü kızlarını başlarını örttükleri gerekçesiyle üniversiteye alınmadıkları bir zamanda onları en başta bunlar sahiplenirlerdi.
    Kürtleri sığdıramadılar bu ülkeye…Sokakta ayaklarına taş çelse ABD’den bilecekler..Halbuki sınırları açıversek herkesten önce bunlar koşarlar o özgür ülkeye..70 Farklı milletin bir arada olduğu ABD’yi kimse iç karışıklığa sevk edemezken ve onlar kendi aralarında çatışmazken.bu kafa yapısıyla şuracıktaki Kürtlere etmediklerini bırakmıyorlar birde ABD yaptı diyorlar.Bu nasıl bir garabettir bunu anlamak mümkün değil.Dışlayan sensin,yok sayan sensin, insan yerine koymayan sensin birde ABD ve AB’de yaptı diyorsunuz..
    PKK terör örgütüyle 20 milyon Kürt halkını aynı kefeye koymak vicdansızlıktır.O zaman PKK’nın elinde Kürtlükle ilgili ne kadar koz varsa al elinden..PKK’dan önce sen Kürtçe de..Kürt de..Bak bakalım o zaman PKK diye bir örgüt kalıyor mu? Elindeki kozları bir Türk olarak sen neden almıyorsun..Yok saymak daha kestirme bir yol değil mi? Yüzde 6 de olsun bitsin..
    Bu bakımdan ufuk bey aslında burada bir özleştiri yapıyor.Kaldıki yazıyı hakkıyla okumadığınız ortada..Sadece Kürt demiyor ufuk bey..Tüm farklılıklarla çatışmadan birlik içinde yaşayalım diyor ne var bunda..Bu yazıdan çıkardığınız sonuç bu olmamalıydı..Öncelikle vicdanımıza sesleniyor ve herkesin vicdanını eline koymasını istiyor.Herkes hata yapabilir ancak önemli olan hatalarla yüzleşmektir.Sizde bir CHP li olarak biraz vicdanlı olun ve yüzleşin kadim sol söylemlerinizle..

  5. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    Bu her yanı buram buram ırkçılık kokan,Hitler nazizmine bile rahmet okutan,kan,şiddet,kin ve öfke kusan(sözde) yorumların sonunda CHP ye referans yapılması beni biraz kuşkulandırıyor doğrusu.Kuşkusuz CHP nin ulusalcı çizgisi yadsınamaz ama,böyle zembereğinden boşalmış bir ırkçı anlayışı CHP ye mal etmek de insaf ölçülerine pek sığmıyor.Hani insanın aklına “yoksa bir komplo mu”sorusu geliyor ister istemez.Zira CHP ye gönül vermiş,bir şekilde sempati duymuş birinin sarfedeceği türden sözler değil bunlar.

  6. Yazan:suzannur Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    Aziz Bey,
    Size tamamıyla katılıyorum. Ulusalcı görünüp, sözlerine Atatürk’le destek veren ve ortalığı karıştırma amaçlı, provakatif yazılar Kemal Bey’in yazıları.
    Ve eminim ki bunları yazıp, bilgisayarının başında verilen cevapları okuyup tebessüm ediyordur.

  7. Yazan:Husrev Özel Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    Kemal Öztür’ün yazdıkları arasında verdiği istatistik değerlerinin yanlış olduğunu iddia ve bunu aksi ile ispat eden çıkar mı? Sanmıyorum.
    Şu halde bu verileri Kürt Yayılmacılığı’na baz olarak almak mümkün demektir. Kendisi de bunu yapmakta ve olayı enine boyuna inceleyip, Türklerin dikkatin çekmesi hiç de yadırganmayan
    bir sonuç çıkarmaktadır. Bir taraftan GüneyDoğu
    Kürdistan yapmak isteyen (25 senedir bunun için kan döken, can yakan) Kürtler, öte taraftan
    olabildiğince her yana yayılmakta, istila etmektelerdir adeta, bütün Anadolu’yu.
    Bu durumu görmezden gelmek kaabil değildir.
    Dolayısı ile Kemal Öztürk’ün önerileri haksızdır, diyenin niyetine başka tanım gerekmez; kemdir çünkü…

  8. Yazan:MY Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    @Kemal ve Hüsrev,

    Istatistik yöntemleri, ön sartlari olan bir disiplindir. Kafadan sayi atarak ve önüne “%” isareti koyarak “bilimsel” tartisma yapilmaz.

    Kurtulus Savasinda veya Çanakkale’de ölen kürtleri ayri olarak saymaya imkan yoktur çünkü Osmanli imparatorlugunda kimsenin nüfus kagidinda IRK özellikleri yazmiyordu!

    1) Güney dogu anadolu’nun nüfusunun artmasi kürtlerin arttigini göstermez, bu bölgenin yaklasik yarisi Türkçe konusur,

    2) Sizin Kürt kabul ettiginiz nüfusun çok büyük bir kismi Zaza’dir. Zazalar kendilerini Kürt kabul etmezler. Konustuklari zaza dili Kürtçe degildir. Birbirlerini anlamazlar.

    3) Arapça’dan çok etkilenmis olan Sorani dilini konusan Kürtler de Kirmançilerden ayridir kültürel olarak,

    3) Türkiye’nin en büyük Kürt kenti Diyarbakir degil Istanbul’dur. Ankara, Izmir ve Bursa gibi kentlerde yasayan Kürtleri de hesaba katarsaniz (ki katmaniz gerekir eger “bilimsel” takiliyorsaniz) Bati Anadolu çok daha fazla Kürt nüfus içerir.

    4) Batida Kürtlerin yasamasi bir istila degildir, Nasil bir Izmirli diyarbakir’a yerlesince istila olmuyorsa…siz bunu böyle görüyorsaniz bu sizin IRKÇI oldugunuzu gösterir sadece.

    5) PKK bizim kendi ayagimiza siktigimiz bir kursundur. Dis güçler bundan istifade ediyorsa da salakligin kökeni bize aittir.

    PKK… Ters giden nedir? Bundan sonra nereye? adli makaleyi okumanizi tavsiye ederim.

    6) Kürtler ve Türkler kardes olmaktan öte ayni millet olmuslardir. Yukaridaki IRKÇI satirlari yazan sizlerin dahi dedeleriniz, anneanneleriniz arasinda kim bilir kaç tane Kürt vardir.

  9. Yazan:MUSTAFA MODAOĞLU Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    TOPLUM OLARAK HİPNOTİZE OLMUŞUZ UYANALIM ARTIK
    Evet toplum olarak hipnoz halindeyiz. Neyin iyi neyin kötü, kimin hain kimin vatansever, kimin dost kimin düşman vs değerleri bize başkaları söyledi. onların dediklerini yapmaya, inanmaya mecbur bırakıldık. kürtler düşmandır america dost, derin devlet kahraman, liberaller hain!
    hani bir American filmi vardı”truman show”. trumanın hayatı bir film, kurgu ve dayatmaydı. ne zaman truman uyanmaya, yaşadığı kurgu perdesini yırtmaya çalışsa karşısına bin türlü engeller çıkıyordu.
    işte Türkiye’nin hür düşünen aydınlarının, yani bizlerin yaşadığı hipnotize hayat, truman show da her türlü engelle karşılacağız. fakat eninde sonunda bu setten cıkacak gercek dünyaya özgür düşünce hayatına girecegiz…
    SAYGILARIMLA…

  10. Yazan:Mustafa Akbas Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    Türkiyenin etnik ve inanc sorunlari var ve bunlari cok yakin zamanda cözmesi lazim yoksa birgün bu sorunlari baskalari gelip cözecek.
    Burda Türkiyen Kürt soruna yok diye ötenlere sadece gülmek lazim. Avrupada Türkiye pasaportlu Türkce bilmeyen yüzbinlerce insan var. Cogu Türkiyen kacip Avrupa da ilticada bulunmus.Insanin cebinde TC pasaportu var ama Türkce bilmiyor. Sonunda Mardinli ve ya Tunceliden gelmis.Vatandasin devletinin dilini bilmesinden kim sorumlu? Tabi Devlet..neden insanlar Türkce egitim vermediler? Kürt sorunu demek devletin Kürtlerle bir soruna var demek. 50- 60 yaslarindaki Kürtleri saklandiklari magaralardan bulup askerlik yapmaya götüren devletin ayni sekilde kürtlere Türkce ögretme yükümlügüde var. Vatandasi Kürtce konusuyorsun deye coplayan devlet artik yönünü degistirmesi lazim. Bölgenin halki hür iradeyle bir hükümete yetki vermis ama hükümet gerekli hizneti veremiyor cünkü basinda silahla cürümüs bir rejime dayattiran ordumuz var. Umarim 50 sene sonra Türkler Kürtlerini sorunu olmaz.

  11. Yazan:Mustafa Akbas Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    PKK denilen terör örgütü en büyük destegini yöre halkindan aliyor.Devlet tarafindan dislanan yöre halki PKK medet umuyor. PKK bitirmek ancak yöre halkina bütün uygar vatandaslik haklarina vermekle gerceklesir.
    TSK sorunlari silahla cözme girimi büyük bir basarisizliktir. Bunu emeklige ayrilmis yüksek rütbeli asker ifade etmistir.

  12. Yazan:Aslan Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    Güneydoğu’da Kürtlere Kürt oldukları için zulüm yapılmadığını söylemek çok açık inkardır. Yıllardır devlet eliyle Kürtlere ulusal açıdan yapılan asimilasyonlarda önümüzde durmaktadır. 90’lı yıllarda göçe zorlanmalarından, köy baskınlarına kadar, yaşanan faili meçhullerin yanlarına bir de kimliklerinin ret edilişi eklenince bir millet yok sayılmıştır.Hep Kürtlere hükmedilmiş ve baskı dayatma yoluyla toplum mühendisliği yapılmıştır. Kürt sorunu karşısında ise Resmi ideoloji iflas etmiştir. Resmi politikalar ile uyuşturulan beyinler artık uyanmalı. Vücudları saran Resmi ideoloji ur haline dönüşmeden kesilip atılmalı

  13. Yazan:frat Tarih: Ağu 30, 2008 | Reply

    PKK EN BÜYÜK DESTEĞİ YÖRE HALKINDAN ALIYOR DİYE YORUM YAPAN ARKADAŞ ;
    kulağını aç arkadaşım ve dinle devlet halkın desteğini yanına almak için dünden bu güne ne yaptı somut sadece bir şey söyle ne zamanki devletin istanbula bakışı ile diyarbakıra bakışı aynı olursa o zaman halktan birşey beklersiniz halkı asimile etmeye çalışın ekonomik olarak güçsüz bırakın eğitim olanaklarından yoksun bırakın ve ordaki halk başka güçlerin yanındadır deyin yazık daha düne kadar güneydoğu anadoludaki üniversite sayısı batıdaki bir il içinde olan üniversite kadar yoktu siz önce eşit davranmayı öğrenin daha sonra eleştirin halkı hiçbir insan kendinde kürt halkını eleştirecek cesareti bulamaz bulmamalı. nedeni ise kısa çünkü yıllardır kendi ana dilinden kültüründen bile uzak yaşamaya mahkum edilmiş bir halktan bahsediyoruz. düşünün nereye giderseniz gidin ana diliniz yasak densin size bu sömürüdür başka birşey değildir emin olunki kürtler türkiyeyi bölmez artısı çok kültürlü devlet olur geçen gün sayın ahmet altanın bir yazısını okudum büyük üstadım berfin isminin yasaklanmasından bahsetmiş ne güzel demiş ya ismin bile yasaklandığı bir ülkede yaşıyorsun siz bugüne kadar bu ülkede yaşayan arap, çerkez, ermeni, musevi her toplumu ele alalım türkiyede yaşayan bütün ırkları ele aldığımız zaman hangi ırkın ismi yasaklanmıştır yaw. hani ismin ne önemi vardırki isminiz rızanız alınmadan size sorulmadan konulan birşeydir ne kötülüğü var kendi çocuğuna bundan sonra kimse berivan ismini takamazmış yasarkmış neden hansı veya muratı başka birşeyi yasaklamıyorlar ha kötü bir anlamıda yok söyliyeyim şimdiden berivan bir çiçek ismi şimdi bir çiçek isminde bile siyasi simge arayan bir devlete ne o bölgedeki halk güvenir nede o bölgedeki halk başka güçlere destek verir aklınızı lütfen başınıza alın ve kürtler üzerine siyaset yapmaktan vazgeçin

  14. Yazan:Mustafa Akbas Tarih: Kas 27, 2008 | Reply

    Sayin frat, Lütfen siz gözünüzü acin ve benim yazdigim yorumlari dogru okuyan. Gercekleri göremeyen hic bir sorunu cözemez. Dogru olan PKK terör örgütü en büyük destegi yöre halkindan almaktadir. Lütfen bakin dogu illerinde yapilan gösterileri, Polis taslamara ve benzeri olaylara. Bazi Kürt asilli vatandaslarin Jakoben ve Militarist Türk anlayisina yaranmadan derhal vazgecmeleri lazim.

  15. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Kas 28, 2008 | Reply

    Sayın frat,
    PKK denilen terör örgütü en büyük destegini yöre halkindan aliyor.Devlet tarafindan dislanan yöre halki PKK medet umuyor. PKK bitirmek ancak yöre halkina bütün uygar vatandaslik haklarina vermekle gerceklesir.
    TSK sorunlari silahla cözme girimi büyük bir basarisizliktir. Bunu emeklige ayrilmis yüksek rütbeli asker ifade etmistir.(Mustafa Akbaş)

    Eleştirinizi yukardaki yorum üzerinden yaptığınız anlaşılıyor.Elbet yorumcuyu savunmak haddimi aşar,bu,en başta kendisine saygısızlık olur.Bu davranışımı “fikirlerin doğru anlaşılması”yönünde bir çaba olarak değerlendireceğinizi umuyorum.

    Sayın frat,daha önce sitede yayımlanmış yorumunuz var mı bilmiyorum,dolayısıyla benim için bu ilk yorumunuz sayılır.Eleştirinizde haklı olduğunuz noktalar var.Ancak eleştirdiğiniz katılımcı arkadaşımızın yorumunu doğru okuyamadığınızı düşünüyorum.Zira sözkonusu yorumda sorumluluğu Kürt vatandaşlarına yükleme gibi bir tutum yok.Aksine Kürt vatandaşlarımızın haklarının verilmemesi ve devlet tarafından ayrımcılığa tabii tutulmalarının sonucu olararak bir realitenin gelişmesine vurgu yapılmış,ki bu da son derece yerinde bir saptamadır.Eğer Kürt halkının bütün insani hakları verilseydi elbetteki PKK’ya duyulan kısmi sempati ve destek azalmış olacaktı.Ha,kuşkusuz tüm kürt halkını böyle bir suçlama getirilemez,zaten yorumcunun da böyle bir iddiası yok.Ne var ki madalyonun diğer yüzüne bakıldığında marjinal olsa bile böyle bir gerçekliğin varolduğu da yadsınamaz.Dolayısıyla bizler ister Türk olalım,ister Kürt;inancımız,dünya görüşümüz,aidiyetimiz ne olursa olsun,sorunun çözümü için tarafsız ve objektif olmak zorundayız.Gerekirse eleştireceğiz ama eleştiriye de açık olacağız.Tek taraflı bir suçlama yolunu seçerek sorunu asla çözemeyiz.Bakın,kimlikler ve aidiyetler üzerinden bir değerlendirme yapmak belki doğru değil.Ancak konunun doğru anlaşılması adına bazı gerçekleri belirtmek durumundayım.Mesela devleti,Kemalizmi,statükocu anlayışı acımasızca eleştiren yazı ve makaleler var.Bu eleştirileri getirenlerin çoğunluğu da Türk kimliğine sahip ve kendilerini Türk hisseden insanlar tarafından yapılıyor…İslamcısı,islam adına yapılan yanlışları,istismarları eleştirebiliyor…Ayrıca tüm kurum ve kuruluşlar,devlet adamları,önemli şahsiyetler vs.gün geçmiyor ki eleştirilmiyor.Doğrusu da budur.Ancak konu biz kürtlere gelince nedense aynı cesareti gösteremiyoruz.Hiç mi hatalarımız yok,hiç mi yanlış giden bir şeyler yok?Elbette var,ve bunları eleştirmek bize düşüyor.Her şeyden önce eleştiye açık olmamız gerekiyor.Fakat maalesef henüz demokratik tartışma kültüründen bir hayli uzağız.Kendi kabuğumuzun içine çekilerek bir savunma psikolojisine sürüklenmiş tüm enerjimizi yakınma üzerine kurmuşuz.Hayır,bu doğru bir tavır değil ve çözüme de asla hizmet etmez.

  16. Yazan:hekim Tarih: Kas 28, 2008 | Reply

    Sayın KEMAL ÖZTÜRK

    Öncelikle bu denli bir ırkın yok sayıldığı neredeyse onlar olmasa da olur baksana kurtuluş savaşındaki oranlarına türünden bir bakış açısı bize bu yüzyılda ne kazandırı ne kaybettirir bir tartalım,hem ülke bölünmesin diye büyük harflerle bağıralım hemde baksana bu oran sadece bilmem kaç demek ki bunlar kardeş değil demeki bunlar bizim için gerekli de değil gibi gereksiz,ve anlamdan yoksun ifadelerle bu ülke ne kazanmıştır,ayrıca bu ülkenin insanları birbirleriyle aile olmuşken ne cüretle onların kardeşliği hakkında ahkam kesiyorsunuz,25 senedir operasyonlar görüyoruz yaşıyoruz,neyi çözdük ne kadar ilerledik,öyle gözüküyorki istatistikleri seviyorsunuz açın bakın bakalım bu operasyonların ülkeye ne oranda faydası olmuş,bunları da ortaya çıkarmak gerekir.Ayrıca ”Kürt sorunu yoktur, sorunlu Kürt vardır. Kürtlerin hakkından biz Kemalistler, CHP’liler geliriz. Türklerin asli unsur olduğunu Kürtler’e gerekirse zorla öğreteceğiz.” gibi ülkeyi eski karanlık günlerine götüren bakış açısı ülkeye ne katmıştır.Bölücü örgüte mi düşmansınız gelin beraber yanlışlarını haykıralım,ama kalkıpta koca bir ırkın hakkından gelmek sizin nasıl haddinizedir diye sormak isterim,son olarak hani savaşta şehidlerin oranını vermişsinizya o çok güçlü olduğunu iddia edenlerin ülke genelindeki oranını(CHP nin seçimdeki oran) buraya alıntılarsanız sevinirim,çünkü çok ama çok merak ediyorum.

    Sayın Fırat
    Yorumunuzun daha ilk kelimelerinden belli acıları yaşadığınız ve bölge koşullarını bilen biri olduğunuz aşikar fakat,o yorumu yapan arkadaşın bence yorumu şudur ki halk dışlanmış ve dışlandığından dolayı denize düşen yılana sarılır misali buna kaymıştır ve gelin bu örgüte gitmesini engellemek için elimizden geleni yapalım çağrısı gibi geliyor.
    Son olarak tabiki Kürtler bu ülkede büyük zülum gördü ama kin tutmak bizlere ne katar,ne götürür,bazılarınızın tarihimizi mi unutalım dediğinizi duyar gibiyim,tarih toplumların ruhudur ondan vazgeçmemek lazım ama benim ruhum rahat edecek diye aynı ruhsal sıkıntıları başka ruhlara yaşatmak bence hastalıklı bir durumdan öteye gitmeyecektir.

    Saygılarımla

  17. Yazan:Sevgili Özbek Tarih: Kas 30, 2008 | Reply

    Doğduğum yer Türkiye, memleketim dünya, ırkım insan.

    Yazıyı okuduğumda, çocukken kürt komşularımız hakkında ki konuşmalar geldi aklıma. Onlar türkçe bilmedikleri için, bizi anlıyamıyorlardı, biz de kürtçe bilmediğimiz için onları anlıyamıyorduk. Bu durumda, en çok konuşulan, Kürtler bir şey anlamıyorlar ve eminim ki onlarda bizler için aynı şeyleri düşünüyorlardı kendilerince. ama bu bizlerin iyi geçinmesine ve komşuluk yapamıza engel değildi. Burada şuna dikkat çekmek isterim. Fransa’da fransızlar, biz Türkler için aynı şeyleri düşünüyorlar. Türkler bir şey anlamıyorlar diye. Çünkü Fransızca bilinmediği için ve fransızlar türkçe bilmedikleri için. Kısaca, bir ulus daima diğer bir ulusu ne olursa olsun aşağılar veya onu kendi gibi olmadığı için kabul edemez, etmiyorlarda.

    Diyer bir durum, Türk ve Kürt düşmanlığı günümüzde karşılıklı gelişmektedir. Buna en çok Kürt ve Türk ayrımcılığı altında gelişen olaylar sebep olmaktadır. Çok yakın bir zamanda Paris’te Elazığ’lı kardeşlerimizin gittiğim derneklerinde de kendi gözlerimle gördüm ve dinledim. Kürt asıllı bu insanlarımız fanatik Türklerin yaptığı düşmanlığın aynısını beslemektedirler. Görülüyor ki düşmanlıklar karşılıklı gelişmekte, genç yürekler kin ve nefretle beslenmektedir. Halbu ki her iki tarafında bilmesi gereken, şiddet şiddeti doğurur. Bakmalıyız ki bunun hiç bir faydası yoktur, olan masum insanlara olmaktadır. Bir insanın geleneği, göreneği ve dili varsa ulustur. Bir Fransızın bana dar kafalı Türk olarak bakması beni asla etkilemez.

    Elbette ki kimliğinin insan olarak erdemini kavrayamamış insanlar için, bu dıştalanma çok zordur. Bu anlamda Kürt kardeşlerimizi çok iyi anlıyorum. Her şey zamanla değişecek ve düzelecektir. Diyalektiğin temel ilkesinden esinlenerek, toplumsal, mekânsal, zamansal her şey değiştiğine göre, bu insan farklılıklarıda değişecektir. Burda İnsan olan herkese insanca mücadele düşmektedir.

    İnsanca düşünürken insanca kolay gelsin.. Başarılar.

  18. Yazan:Serkan Çekiç Tarih: Kas 30, 2008 | Reply

    Kemal bey de yazısında belirtmiş bu göçler sanayi ve turizm bölgelerine oluyo yani bi istila var gibi fantastik fantastik fikirler türetmeyin bu göçlerden. Malthus ne demiş bir bölgedeki kaynaklar o bölgede yaşayan popülasyona yetmiyorsa dışarıya göç başlar. Bunun açıklaması bu kadar basit. E nüfus niye deli gibi artıyor?? Esasında bölgedeki PKK yanlısı kürtlerin ezici çoğunluğu oluşturmadığı ispatlanmış durumda. Yani örgütlü bi nüfus patlamasından ziyade bilinçsiz bi çocuk üretimi mevcut. E öyleyse naapcaz.(Hayır napalm atmıcaz) Yatırımları devlet eliyle yapmak yerine bu bölgeyi özel şirketler için çekici bir bölge haline getiricez.Güvenlik çok önemli bunun için. Ekonomik zengileşmeyle beraber herşey gelişir en önemliside eğitim gelişir. ama toprak ağları var. Bakın işte en önemli nokta: pkk ya en çok desteğide aşiretler veriyo gapın tam anlamıyla başarılı olmasınıda aşiretler engelliyo aslında. Yani bu aşiretlerin zayıflatılması lazım. Ama bu aşiretler çok büyük oy potansiyeline sahip. Yani bi hükümetin bunlarla mücadele etmek gibi bi çabaya girmesi o hükümete büyük ölçüde zarar veriyo. Ortada bi çıkmaz var. Tabi bu eğitim sonrası bilinçlenme nüfus artışınıu dizginlesede pkk yı bitirmez. Hatta pkknın bitmesini şu andan sonra çok zor görüyorum. Bundada en büyük hatayı zamanında doğu bölgelerimizi üvey evlat gibi gören yöneticilere ve Türk Kürt ayrımını ilk başlatan türk faşistlerinde buluyorum. Ancak büyük ölçüde zayıflar. Fazlasıyla kırpılmış bir yazı olduğunun farkındayım ama önceki yazılarıma baktım çok uzun bayada tahrik edici yazılar olmasına rağmen cevap falan gelmemiş. Garip.

  19. Yazan:Hüsrev Özel Tarih: Ağu 28, 2009 | Reply

    Pkk, bizim kendi ayağımıza sıktığımız bir kurşundur, sözü, ne yazık ki, meğer gerçekmiş… Lakin, buna kaza mı, kasıt mı demeli? Buna da cevap gerek… Zira ancak bu mesele o zaman anlaşılıp, çözüm bulunulur…

  20. Yazan:gurde Tarih: Eyl 18, 2009 | Reply

    Kürt milliyeticiliği doktorini 18oo yıllarda önce rus sonra fransa ve ingilterede bu batılı emperyaller tarafından dizayn edilip maksatlı siyasi kurdukları sözde kürt entüsülerinin amacı türkleri bölmeye yöneliktir. kürt kavramı coğrafya adıdır bu adı ilk selçuklu daha sonra osmanlılar kulallanmıştır çoğrafya adı olarak daha sonra bölge halkına isim olarak zikredilir hale 15 yüzyıl sonlarına doğru söylenmış olmuştur, bölge halkı aslen türk+fars+arap kültürü ve boylarının harmanlaması ile oluşan şarki bögesel toplumdur.homejen saf bir kürt topluluğu yoktur.gurmanç,zaza toplumları aslen türktür türklerin gur boyudurlar bölgeye türkmenlerden önce yerleşmişlerdir,sorani ler ise aslen müslümanlaşmış ve aslen süryanidir.goranilerde<gurani< yine türklerin aslen gur boylarındandırlar avsar,karakeçili..gibi dogulu bir çok aşretlerde türkmen kökenlidir.asuriler,keldaniler,nasturiler,süryanilerde araplar ve yahudiler gibi samitiktir ve gercek babililer bunlardır.. yani kürtler çogunluğu aslen eski türk topluluklarından ve boylarından oluşan, arap ve fars kültürünüde içine almış sarki toplumdur.bu karrışıklıktan faydalanan batı onlarıda kendi uydurdukları hint -avrupa ailesinde gösterip kendi amaçlarına hizmet edicek ortadoğuda toplum inşa etmektedirler hem böylelikle geçmişte ve geliçekte hasım gördükleri türkleri bülmek ve hareket edemez hale koymak orta doğuyu kendi tekelinde tutmayı hedefliyorlar.iran ,fars lılarada karşı kullandıktan sonra ilerde bölgeye ermeni ve yahudileri yerleştirerek büyük israil ve ermenistanı söde kürdüstanın üzerne insaa etmek süreciyle bÖlge halkından faydalanacaklarDIR.

  21. Yazan:Yeniçeri Tarih: Eyl 15, 2010 | Reply

    Benden daha vatansever ve Türkiye’yi seven kürtler tanıyorum. Fakat bir taraftan yediği çanağa tüküren bir o kadar da insan var.Kuru ile yaşı iyi ayırdetmek gerekiyor.
    Ben Egeli’yim ve doğrudur; Ankara, Ege’de süreğen doğum kontrol yöntemleri ile halkın nüfusunu kırma politikası gütmüştür.Ayunı doğum kontrol yöntemlerinin İç Anadolu’da da yapıldığını biliyorum (Yozgat pilot bölgeydi; şimdi göç ve doğum kontrolü ile nüfusu en az olan şehirlerden biri).
    Ankara 80 yılda ne mi yaptı? Pek tabiki çok şey, ama darbeciler ile ABD faşistliği himayesinde bu ülkenin beline kazma vuruldu. Milli eğitim, sanayi, dış ve iç politika sekteye uğratıldı.Örneğin bugün halen Türkiye’de halen Türkçe konuşamayan Türkiye vatandaşı varsa bu bizim değil bizden önceki çıkarcı ve sömürge yönetimlerin suçudur. Darbeci zihniyetin, Amerika ağzı ile hareket eden özel harp dairesi ve bunun gibi tasması boynunda sözde yönetici,asker ve bürokrat takımı geçinen insanlarda bu ülke en büyük kazığı yemiştir. Sağ-sol,Türk-Kürt,Alevi-Sünni,Müslüman-gayrimüslim,cumhuriyetçi-şeriatçı,laik-dinci,Galatasaraylı-Fenerbahçeli vb…bir çok kombinasyonlar ile bu ülke parça parça edilmeye çalışılmış ve faşist Amerikancı çıkar gruplarının hizmetine ülke darbe yolu ile teslim edilmiştir. Apo, Ankara eli ile beslenmiş, cebine 10 milyon lira para sıkıştırılmış ve Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Fis köyünde ilk toplantıyı bu milletin sırtında kambur olmak üzere düzenlemiştir. 1980 öncesi aldığı darbe istihbaratı ile de Bekaa’ya kaçırılmış oradan da Şam’da ikamet etmeye başlamıştır; her nedense 20 yıllık süreçte Apo tarafına düzenlenen tüm suikastlardan bir şekilde (?) kurtulmayı başarmıştır. Tıpkı K.Irak’a PKK kamplarını basmaya giden Mehmetçiğin bomboş duvarlar ile karşılaşması gibi…
    Ankara’daki çıkarcı gruplar 12 Eylül Referandumu ile tasfiye edilmeye başlanacaktır.1 mayıs işçilerinin ve rahmetli Deniz Gezmiş veya diğer gerçek vatansever ülküdaşların dediği gibi TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’den başka sevdamız olmadı.
    DOSTLAR TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK BİR ÜLKE OLMA YOLUNDA BİRBİRİMİZE DAHA FAZLA KENETLENMELİ VE BASİT ÇIKAR OYUNLARINA GELMEMELİYİZ…
    Saygılarımla

  22. Yazan:Olcayto Tan Haskol Tarih: Eyl 15, 2010 | Reply

    Değerli Yeniçeri kafanızdaki tam bağımsızlık nedir? İzah ederseniz üzerine tartışalım.

  23. Yazan:Ahmetd Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply

    Kabul ediyorum ben! Kürtlere hakikaten çok yanlış yapılmış. Yapılmaya da devam ediyor. Ama onların terör örgütü PKK’yi desteklemesi de bir yanlış. Sebep sonuç ilişkisi geçerli olabilir ama bu yine de masum/zalim ayırmadan terör eylemleri yapan, bombalar koyan bir örgütü desteklemeyi haklı çıkarmaz..

    Ben doğarken hangi ırktan olacağımı seçmedim. Dolayısıyla Türk olmamın bana bir üstünlük katmadığını düşünüyorum. Veya varolan bir üstünlük varsa bu benim başardığım bir şey değil.

    Ama burada ciddi bir kültür sorunu da var. Batıya göç eden Kürt kardeşlerimizin şehir hayatına adapte olması birkaç nesil alacak gibi.Bu adaptasyonu istemeyen, köyünü/köy mantığını yanında getiren Kürt de çok. Burada çatışmalar, huzursuzluklar oluyor. Bunu çözmek için iki tarafın da yumuşaması lazım.

    Türk, geleni düşman olarak görmeyecek. Onu ırkı ile değil ahlakı ile değerlendirecek. Adil olacak. Kürt de aşiret kabuğunu kıracak yavaş yavaş. Terör örgütünden kopacak. Çevresine adapte olacak. Çocuklarını erkek kız ayırmadan okutacak. Töre kültürünü bırakacak. Kanuna, düzene saygılı olacak. Şark kurnazlığı yapmayacak.

    Bundan 30 sene önce Almanya’da Türkler ne yaşadıysa sen de onları yaşıyorsun Kürt kardeşim. Adam yerine konmak için batıda Türkçe konuşmayı öğreneceksin. Hatta o da yetmeyecek İngilizce de öğreneceksin başka dilleri de. Çalışma ahlakın olacak. Şehir yaşamına uyacaksın. Şehrin göbeğinde köy kurmaya çalışmayacaksın. Yoksa elin Almanı Türk deyince hala nasıl dudak büzüyosa sana da dudak büzerler. Travmayı anca 3. nesiller atlatır.

  24. Yazan:Umit Erdal Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply

    @Ahmetd

    Bundan 30 sene önce Almanya’da Türkler ne yaşadıysa sen de onları yaşıyorsun Kürt kardeşim.

    Ne yazık ki, Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı sorunlar, Almanya’daki Türklerin yaşadıklarından çok daha derin ve büyük. Aklıma gelen ilk farklar şunlar:

    – Türkiye, Kürtlerin anavatanı. Burada doğdular, başka bir yere gidemezler. Almanya’daki Türkler, eğer memnun değillerse, istedikleri zaman anavatana geri dönebilirler.

    – Almanya’daki Türkler, daha yüksek bir refah içinde yaşamak için, Almanya’yı tercih ediyorlar. Yaşadıkları sıkıntılara bu yüzden tahammül edebilirler. Türkiye’deki Kürtler, kasıtlı olarak devlet tarafından geri bırakılmış. Yaşadıkları sefaletin sorumlusu da devletin politikaları.

    – Almanya’daki Türklerin, Türk oldukları hiçbir zaman inkar edilmemiş. Fakat Türkiye’de Kürtler, Kürt olduklarını ancak yeni yeni kabul ettirebilmişler.

    – Almanya’daki Türklerin haklarının yeri gelince koruyuculuğunu yapan bir devlet var. Türkiye’de Kürtlerin devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, bizzat kendisi, Kürtlerin haklarını teslim etmiyor.

    – Almanya’daki Türklerin çoğu Alman vatandaşı değil. Türkiye’deki Kürtlerin tümü Türk vatandaşı.

    – Almanya’daki Türklerin ayrı bir dili olduğunu tüm Almanlar kabul eder. Fakat Türkiye’deki Kürtlerin ayrı bir anadili olduğunu kabul etmeyen milyonlarca Türk bulunuyor. Kürtçenin 800 yıllık yazılı eserlerine rağmen, Kürtçenin 100-200 kelimeden oluştuğu propagandası, birçok milliyetçi Türk tarafından kabul görüyor.

    Daha söylenebilecek çok farklar var. Bu yüzden, Almanya’daki Türklerle Türkiye’deki Kürtleri kıyaslamak, doğru olmaz. Türk halkı olarak, Kürt kardeşlerimize çok haksızlık yaptık. Başka bir haksızlık daha yapmayalım artık.

  25. Yazan:Ahmetd Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply

    Ben Türklerin Almanya’ya gittiğinde yaşadıklarıyla Kürtlerin Türkiye’nin batısına göç ettiklerinde yaşadıklarını karşılaştırdım. Pek çok açıdan yaşadıkları travma benziyor bence. Olaya adaptasyon açısından baktım.

    Kürtlerin adapte olmaya çalışmaları lazım. Çocuklarını ısrarla okula göndermeleri, takip etmeleri lazım. O çocuklardan mühendisler, doktorlar ve diğer kaliteli insanlar yetişmesi lazım. Çabuk olacak bir şey değil bu. An itibariyle de göç etmiş bu Kürtlerin eğitimi çok da önemsemediklerini düşünüyorum.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin