Archive for Ağustos, 2007

İstikrar “İslamcılık” mı? »

Türkiye’de sürekli olarak birtakım kişilerin, ülkenin kuyusunu kazmaya çalıştığından, istikrar perdesini delmeye diş bilediğinden, kısacası kendi menfaatleri için vatana ihaneti dahi göze alanların pervasızlığından bahsedilir durur. Bırakın Türkiye’dekileri, dünyanın gözü dahi Türkiye’deki yükselen demokrasi ve istikrar üzerine odaklanmış durumdadır. Genç ve dinamik nüfusu, muhteşem teşebbüs gücü, başarıya aç enerjisiyle örneği az bulunan ve nüfusunun neredeyse […]

Sosyetenin İslâmîsi Olur mu! »

İslâmî müzik, İslâmî gazete, İslâmî radyo, İslamî website, İslâmî sermaye, İslâmî gelinlik, derken, türkçemize nurtopu gibi bir niteleme sıfatı daha kazandırmış olduk: İslâmî.. Evet bu sıfatı, eğer kılıfına uydurabilirseniz, çoğu şeyin önüne eklemeniz mümkün görünüyor.. Çünkü, hızla gelişen ve değişen modern çağın getirilerini tamamen dışlamak yerine; bir şekilde helal daireye çekerek, İslâmî usüllere uygun hale […]

Good Bye Atatürkçülük »

Berlin Film Şenliği’nin dünya sinemalarına en büyük katkılarından biri şüphesiz Good Bye, Lenin adlı film oldu. Yönetmenliğini Wolfgang Becker’in yaptığı bu enfes film şubat 2003’te gösterime girdi ama senaryosunun evrenselliği zamanımızı, Doğu Almanya dekoru ise Türkiye’mizi kapsıyor. Zira Backer bu filmiyle politik filmlerin çok ötesine geçiyor, insanın özünde bulunan bazı vasıflara ışık tutuyor.

Ak Parti, artık bir merkez partisi mi? »

Mehmet ÇOĞAL Seçimler geçtiğimiz hafta neticelendi ancak beraberindeki tartışmalar bir süre daha zannediyorum devam edecek. Seçimlerin öncesinde ve sonrasında bir kısım medyanın çamur at izi kalsıncı yazarlarını ibretle okuduk. Bu değerlendirmeler fazlasıyla yapıldı o yüzden ben bu yazıda daha ziyade gözlerden kaçan başka bir hususa dikkat çekmek istiyorum.

Ölürsem beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar! (*) »

Paris’in çok da güzide olmayan semtlerinden birinde, Radio Soleil – Güneş radyosu (FM 88.6) stüdyolarından içeri ilk adım atışımızdı. Her dilden yayın yapan bu radyonun Türkçeye ayrılmış saatlerinde gönüllü sunuculuk yapacaktık. O gün bir de yenilik vardı. Ilk defa dinleyicilerimiz bizi arayabilecekler biz de onların istedikleri parçaları çalacaktık.