RSS Feed for This Post

Psikopatlık ve Karizma

bahceli_02.JPGPsikopatların hepsi hapiste veya akıl hastahanesinde değil. Ama aramızda dolaşanları teşhis etmek oldukça kolay. Çünkü anormallikten, ilgi çekmekten aşırı derecede hoşlanan bu insanlar özellikle başkalarını dehşete düsürecek cisimleri ellerinde sallamayı da çok seviyorlar : Bir silah, ölmüş bir hayvan, işkence veya idamda kullanılan araç gereç…


Psikopat kelimesi toplum ile uyuşamazlığını şiddet yoluyla çözmeye çalışanlara verilen tıbbî bir terim. –pat ekinden dolayı bu bir hastalık adı. Yani öylesine anlık bir öfke değil. “Kötü insan nasıl üretilir” başlıklı mahkûmlarla ilgili yazımız yayınlandığı zaman birçok yorumcu “iyi ama psikopatları ne yapacaksınız?” diye sormuştu… Haklı olarak.

Psikopatlar temel dürtülerine göre hareket eden kimseler. Meselâ elindeki simidi almak için bir çocuğu öldürmekten tutun da tanımadığı biri ile sadece zevk için cinsel ilişkiye girmeye kadar herşeyi yapabiliyorlar. Psikopatlarda fizyolojik bozukluklar arayan bilim adamları damasio.JPGbeynin pre-frontal adı verilen ön kısmıyla ilgileniyorlar. Çünkü beyninin bu bölgesi yaralanan ve ciddi hücre kaybına uğrayan hastalar birden kişilik değiştirebiliyorlar. Bu konuda Güney Kaliforniya üniversitesi profesörlerinden Portekiz asıllı António Damásio uzun zaman çalışmıs. Damásio’nun akademik çalışmalarının tam listesi üniversite sitesindeki kişisel sayfasından edinebilir.

Bir çok araştırmacının üzerine eğildiği en ünlü hasta ise Phineas Gage. Bgage.JPGir patlama sonucu demir bir çubuk bu demiryolu işçisinin kafasının ön kısmını deliyor. Mucizevî bir şekilde hayatta kalan Gage sakin, sıradan bir insanken saldırgan ve dengesiz bir kişiliğe bürünüyor. 1800’lerde geçen bu inanılmaz olaydan sonra bir çok araştırma yapılmış ve beynin değişik bölümlerinin merhamet, suç ve ceza, yaptıklarının sonucunu düşünme, kendine güven, kendini başkasının yerine koyma gibi işlevlerde rol oynadığı ortaya konmuş. Tekrar pre-frontal denen bölgeye gelecek olursak UCLA’dan Arthur Toga’nın bluğ çağındaki gençlerin beyinleri üzerine yaptığı araştırmalar var. Yetişkinlerin beyinleriyle karşılaştırıldığında gençlerin pre-frontal bölgelerinde daha az myelin bulunduğunu gören Toga bluğ çağındaki aşırı heyecanı, tutarsız davranışları bu maddenin yetersizliği ile açıklıyor. Bilim adamı pre-frontalin görevlerini şu biçimde ortaya koyuyor :

  • Ani istek ve davranışların kontrolü,
  • Cinsel isteklerin denetimi,
  • Toplum tarafından kabul edilmeyecek davranışların frenlenmesi.

Araştırmalar psikopatlığın temelinde genetik etkenlerin de olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda kötü aile ortamı, dayak, ihmalkar aileler, bu sorunun oluşması riskini arttırıyor.

American Journal of Psychiatry’e göre The MacDonald triad adı verilen üç belirtinin bir arada bulunduğu çocuklar risk grupları arasında :

  • Hayvanlara karşı şiddet uygulayanlar,
  • Yangın çıkarma isteği olanlar,
  • Yatağını ıslatanlar.

American Psychiatric Association’ın yayınladığı Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders adlı eserde psikopatların teşhisi hakkında ayrıntılı bilgi bulmak mümkün.

Karizma’nın devreye girişi

Psikopatlar her zaman bizzat fiziksel saldırılarda bulunmuyorlar. Zeki olanları başka insanları kontrol altına alıp onları harekete geçirebiliyor. İşte bu noktada işler karışıyor biraz : Karizmatik liderlik nerde biter? Hitleri’inki gibi bir psikopatlık nerede başlar?

Karizma Yunanca (χαρισμα) “Tanrı vergisi – ilahî armağan” anlamına gelen karis- kökünden gelen bir kelime. Fransız Pierre Bourdieu ve Alman Max Weber karizmanın tanımı üzerine uzun süre eğilmiş iki saygın sosyolog. Gerek Weber gerekse Bordieu’nün birleştiği nokta ise şu : Karizmatik lider toplumun daha iyi yaşama arzusuyla ilgili projeleri sevdiren, benimseten, ikna eden bir insan. bahceli.JPGÇevresindekiler onu başkalarını dinleme kapasitesi, her bir insana değer verme ve bu değeri gösterebilmesi sayesinde benimsiyorlar. Doğal karizmaya sahip olmayıp da siyasi tutkuları bulunan liderler ise ancak insanları korkutarak kendi etraflarına toplayabiliyorlar. Sosyologlara göre bu tür manipülatör psikopatları karizmatik devlet adamlarından ayırd etmek oldukça kolay. Çünkü onlar :

  • Kurbanlarına dünyayı tehlike ile dolu bir yer olarak gösteriyorlar,
  • Çevrelerine toplanan insanları kötü niyetlilerin komplolarından koruyacaklarını iddia ediyorlar.

Yaşamak için başkalarını manipüle etmek, aldatmak ve başarmak için gereken her şeyi yapmak psikopat liderler için son derecede normal. Bu tip siyasetçiler şüpheli, gizli kapaklı ve hatta kanunlara aykırı davranışlarda bulunabiliyorlar, çünkü kuralların kendileri için geçerli olmadığına inanıyorlar. Toplumla ilişkileri hastalık derecesinde bozuk olan bu kimseler genelde diğer insanları tehditlerle yada saldırgan yaklaşımlarla korkuturlar. Her hangi bir rekabet, yasal otorite karşısında aşırı öfkelenebilirler.

Karizmatik devlet adamlarının aksine psikopatlar ilişkilerine sadık kalmak, başkalarına karşı duyarlı olmak ve dürüst olmak konusunda zorluk yaşıyorlar. baykal.JPGPsikopatlar tıpkı karizmatik liderler gibi gelişmiş sosyal zekaya sahip olmakla birlikte, kendileri ve çevreleri için tahrip edici sonuçlar üretiyorlar. Karizmatik lider halkını dinleyip en akılcı yolu çizmeye çalışırken psikopat lider yaptığı hataları hem kendini hem de etrafına topladığı insanları inandıracak şekilde “akılcı” bir makyaj ile sunuyor. Ülkenin satıldığı, istilâ edildiği, birilerinin bir yerlere sızdığı şeklindeki söylemler bu hastaları ele veriyor. Psikopatları karizmatik liderlerden ayıran özellikler şunlar :

  • Sinirlilik ve saldırganlık,
  • Kışkırtıcı konuşma ve doğabilecek sonuçlara karşı umursamazlık,
  • Kişisel çıkar yada zevk için yalan söyleme, aldatma ve kanunsuz işler yapma,
  • Kendini bşkasının yerine koyamama,
  • Sorumluluk üstlenmekten kaçmak,
  • Acıma duygusunun olmaması.

Tedavisi

Psikopatlar hasta olduklarını kabul etmediklerinden tedavileri zor. Aile baskısı ile bir tedaviye başlansa da ilaçlarını almadıkları için belirtiler yeniden kolaylıkla baş gösterebiliyor. Bazı psikopatlar fizyolojik olarak sağlıklı olmakla beraber alkol ve/veya uyuşturucunun etkisiyle bu davranışları sergilemiş olabiliyorlar. Bu maddelere olan bağımlılık ortadan kalktığında sorun büyük ölçüde çözülüyor. Ancak yapısal bozukluğu bulunanların kalıcı biçimde tedavi edilmeleri şimdilik mümkün görünmüyor. Depresyona karşı kullanılan ilaçlar ile bazı sakinleştiriciler hastanın ailesine geçici bir rahatlama sağlasa da tedavi etmekten çok uzak.

Sonuç

CHP’li ve MHP’li seçmenler insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en büyük liderlerine, Baykal ve Bahçeli’ye sahip oldukları için ALLAH’a ne kadar şükretseler azdır. Bahçeli’nin bulunmaz kalitelerinin farkında olan mahkemelerimiz de yıllardır kendisine karşı son derecede anlayışlı davranmışlardır. Meselâ geçenlerde Sevimli lider Sayın Bahçeli’nin Can Dündar’a bizzat anlattığına göre 1978’de Bahçeli beyaz Renault’sunu ülkücü gençlere ödünç vermiş ve aracın bagajındaki portakal sandığından 2 makineli tüfek çıkmış. Konu, Adana MHP davasında gündeme gelmiş ama Bahçeli’nin ifadesi alınmamış bile. 12 Eylül’de hemen bütün siyasi dernekler kapatılırken Bahçeli’nin Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneği’ne dokunulmamış.

ALLAH Devlet’imize zeval vermesin.

bah.JPG

… Bu makale ilginizi çektiyse…

Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?

 İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor. Kürtler, Hıristiyanlar, Eşcinseller, solcular…150 sayfalık bu kitapta Türk Milliyetçiliğini sorguluyoruz. Müslüman ve milliyetçi olunabilir mi? Türkiye’ye faydaları ve zararları nelerdir? Milliyetçiliğin geçmişi ve geleceği, siyasete, barışa, adalete etkisiyle. Buradan indirin. 

 

Türkiye bölünür mü?

“Bebek katili! Vatan haini!…” PKK terörünü lanetliyoruz ama devlet eliyle işlenen suçlara karşı daha bir toleranslıyız.  “Kürtler ve Türkler kardeştir” diyenlerin kaçı “sen benim kardeşimsin”  demeyi biliyor Zaza, Sorani, Kurmanci dillerinde? Ülkemizin terör sorunu ne PKK ne de Kürt kimliğiyle sınırlanamayacak kadar dallandı, budaklandı. Bazı temel soruları yeniden masaya yatırmak gerekiyor: (*) Kürtler ne istiyor? (*)  İspanya ve Kanada etnik ayrılıkçılıkla nasıl mücadele etti? (*) PKK ile mücadelede ne gibi hatalar yapıldı? (*) İslâm ne kadar birleştirici olabilir? Töre cinayetlerinden Kuzey Irak’a terörle ilgili bir çok konuyu ele aldığımız 267 sayfalık bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirin.

 

Türkiye’nin Ulus-Devlet Sorunu

Devlet gibi soğuk ve katı bir yapı bizimle olan ilişkisini hukuk yerine ırkımıza ya da inançlarımıza göre düzenleyebilir mi? GERÇEK hayatı son derecede dinamik ve renkli biz “insanların”. Birden fazla şehre, mahalleye, gruba, klübe, cemaate, etnik köke, şirkete, mesleğe, gelir grubuna ait olabiliriz ve bu aidiyet hayatımız boyunca değişebilir. Oysa devletimiz hâlâ başörtüsüyle uğraşıyor, kimi devlet memurları “ne mutlu Türk’üm” demeyenleri iç düşman ilân ediyor, Sünnî İslâm derslerini zorla herkese okutuyor… Bizim paramızla, bizim iyiliğimiz için(!) bize rağmen… Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, Hıristiyan azınlıklar sorunu… Bizleri sadece “insan” olarak göremeyen devletimizin halkıyla bir sorunu var. Türkiye’nin “sorunlarının” kaynağı sakın ulus-devlet modeli olmasın? 80 sayfalık bu kitap Kurtuluş savaşı’ndan sonra Türkiye’ye giydirilmiş olan deli gömleğine işaret ediyor.  Ne mutlu “insanım” diyene! Kitabı buradan indirin.

 

Trackback URL

  1. 30 Yorum

  2. Yazan:T.Suat Demren Tarih: Tem 19, 2007 | Reply

    Ağzına sağlık.. :-))

  3. Yazan:Ece Tarih: Tem 19, 2007 | Reply

    Bu bağlamda, Sedat Peker i yadetmezsek olmaz:))

    http://www.ozturkler.com/tr/sp.php

  4. Yazan:aktar Tarih: Tem 19, 2007 | Reply

    tabii ki sedat peker in yanında başbakanı da unutmayın…

  5. Yazan:ilknur Tarih: Tem 20, 2007 | Reply

    Bizler hakkında neler düşünüyorlar ?

    Yer yuzunden silmek istedigim iki millet vardir. Bunlar İspanyollar ve Turklerdir.
    ABD Baskani Truman

    Bugun Turkler’in ayaklari altinda ezilip inleyen Hiristiyanlar vakti gelince onlari yargilayip cezalandiracaktir. Turk Ordusu Seytan’in Ordusudur.
    Martin Luther

    insanlar arasinda Turkler, anlayis bakimindan sonuncudur. İnanctan otesini kavrayamazlar ve anlamaya da calismazlar.
    L.Cahun

    Bir Turk bir Hiristiyana karsi gercek bir dostluga yetenekli degildir.
    Paul Rycaut

    Turkler, Hiristiyanligin, sanat ve bilimin dogal, ezeli ve yeminli dusmanidir. Bu nedenle onlari Avrupa’dan kovmak gerektir. Ancak once taksim konusunda anlasilmalidir.
    Jean Louis Carra

    Oradan Turkler gecti: Her sey harabe ve matem.
    Victor Hugo

    Turkler Avrupa’ dan atilmalidir. Amerika’li senator Lodge’un dedigi gibi İstanbul Turkler’den tamamen alinmali, bir veba tohumu olan, harplerin yaraticisi, komsulari icin bir kufur olan Turkler Avrupa’ dan silinmelidir.
    Lord Curzon

    Ermenilere yapilacak yardim, 1453’te Muslumanlar tarafindan alindiktan sonra bile bir Hiristiyan sehri olarak kalan İstanbul’un Turklerden temizlenmesi icin yardimci olacaktir.
    Lord Byrce

    Gelecegin Avrupa’sinda Turkler asla yer alamayacaklardir.
    Lord Owen

    Fanatik ve cahil insanlar. Barbar millet. Turkler her zaman Turk kalacaklardir ve Avrupalilasamayacaklardir. Parlamentolari var diye Turkler’e zaaf gostermeyelim. Ne tip insan olduklarini unutmayalim.
    Lord Salisbury

    Turkiye’ye gercek soylenmiyor. Turkiye’nin adayligini kabul edelim diyenlerin gercek egilimi, Turkiye’nin AB’ne asla uye olamayacagi yonundedir.
    Avrupali yoneticilerin buyuk bir kismi Turkiye’nin bu projede yeri olmadigini biliyorlar ve biraraya geldiklerinde bunu dile getiriyorlar.
    Valerie Giscard d’Estaing

    Avrupa’nin geleceginde ne olursa olsun Turkiye’nin yeri yoktur. Bu ulkenin globallesmenin temel prensiplerine sahip olmadigini ve uluslararasi kardesligi icine sindirmedigini de gormeliyiz.
    Turkiye’nin birlige girmesine asla izin verilmemelidir. Aydinlanma Turkiye’ye ulasmadi, ulasmayacaktir.
    Helmuth Schmidt

  6. Yazan:metin-thePoor Tarih: Tem 20, 2007 | Reply

    Gayet aydınlatıcı bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
    Andromeda ve Sirius ve de icabı halinde şöfer mahallinde cümle kainat Türk olsun N’ekrem! Hanimiş benim yağlı urganım, çatalkaram, çingenem?

  7. Yazan:Ece Tarih: Tem 20, 2007 | Reply

    Biskopatlar da insandır..
    Onların da temsil hakkı vardır..
    Herkes yeşil elma sevmek zorunda değildir, bazıları kızıl sevebilir..:)

    Olaya belki de böyle bakmalıyız arkadaşlar..

  8. Yazan:ateşli Tarih: Tem 20, 2007 | Reply

    ece sen herhalde fazla yeşil elma yedin gözlerin döndü herhalde…

  9. Yazan:ateşli Tarih: Tem 20, 2007 | Reply

    siz herhalde türk sarığı yerine başka şeyler görmek istiyorsunuz…

  10. Yazan:ateşli Tarih: Tem 20, 2007 | Reply

    önemli olan başkalarının bizim ne düşündüğü değil bizler neler düşünüyoruz.bi de oradan baksanıza…

  11. Yazan:Ece Tarih: Tem 21, 2007 | Reply

    Ateşli bey/hanım,

    ece sen herhalde fazla yeşil elma yedin gözlerin döndü herhalde…

    1)Askerlik arkadaşınız değilim! Lütfen bana ismimle hitap etmeyin!

    2)I’ve no objections to you loving a bear!
    But, you have never seen a bear either, have you?

    3)I’m expecting you to wake up soon:)
    i prefer telling this..

    recpects to you

  12. Yazan:Ece Arı Tarih: Tem 21, 2007 | Reply

    Ayrıca,
    Emito ile aynı kişi olduğunuzu henüz farkettim..
    IP numaralarınız aynı!
    Yine ironi yapıyor olmalısınız, bir önceki mesajımı kaale almayın lütfen..
    Tek nickname kullanırsanız herkes için daha iyi olacaktır..
    saygılar..

  13. Yazan:Hatice Tarih: Tem 21, 2007 | Reply

    Bu bilgilendirici ve keyifli yazı için teşekkürler Mehmet Bey 🙂

  14. Yazan:freedom Tarih: Tem 21, 2007 | Reply

    Mehmet bey,

    Tayyip bey gibi sempatik bir beyefendi dururken başkalarını bunlara layık görmeniz ayıp olmuş. Sinirlilik ve saldırganlık, kışkırtıcı konuşma ve doğabilecek sonuçlara karşı umursamazlık gibi psikopatlara özgü davranışların hiçbirini göstermez. Önceki konuşmalarına baktığımızda bu tip psikopatlık emarelerinden hiçbirini görmüyoruz. Nasıl oluyor da Tayyip bey varken başka birilerini sempatiklik ve beyefendilik konusunda kendilerinin önünde görüyorsunuz anlamak gerçekten mümkün değil.

  15. Yazan:emito Tarih: Tem 21, 2007 | Reply

    teşekkürler ece hanım

  16. Yazan:Haydar Tarih: Tem 22, 2007 | Reply

    Sayin Mehmet Yilmaz piskopatligin tibbi ve sosyal analizini cok guzel yapmis.
    Ben de “yasal” tarifi varmi diye arastirdim.
    Varmis.
    Ornegin, ingilterede Akil Hastaligi Kanunun 28. maddesi pek guzel tarif etmis:

    In the United Kingdom, “Psychopathic Disorder” is legally defined in the The Mental Health Act (UK) [28] as, “a persistent disorder or disability of mind (whether or not including significant impairment of intelligence) which results in abnormally aggressive or seriously irresponsible conduct on the part of the person concerned.”

    Kisacasi… Piskopatlik; caresi olmayan akil hastaligi olup o kimsenin anormal derecede agresif veya ciddi sorumsuzluk sergilemesidir… diyor.

    Hem Bahcelinin hemde Baykalin “agresif” resimlerine bakinca vede meydanlarda cektikleri “sorumsuzca” nutuklari dikkate alinca ister istemez ingiltereye gitmemelerini tavsiye edesim geliyor. Birde bakmissin “Mental Health” Yasasinin 28 maddesinden Perincek gibi baslarini belaya sokmuslar…

    …yada tersine oraya gitmelerini tesvikmi etsekki? Cunku soz veripte siyasetten bir turlu cekilmeyen bu zatlardan boylelikle kurtuluruz.

  17. Yazan:Gökhan Tarih: Tem 22, 2007 | Reply

    Sayın Başbakan listede parlak harflerle yer alır, yazıyı okuduktan sonra şahsında anlayamadığım noktayı da keşfetmiş oldum. Allah şifa versin.

  18. Yazan:Talha Can Tarih: Tem 24, 2007 | Reply

    Elinize sağlık Mehmet Bey,
    çok yerinde bir analiz. Siyasi geleneğimizde iki temel husus psikopatlarımıza malzeme çıkarıyor, bölücülük ve irtica.Pakvizyon’da Derin Devlet ve Gulyabanileri adlı yazımda ( http://www.pakvizyon.com/?p=93 ) belirtmiştim. İnsanımız sürekli bu iki tehditle korkutularak baskı altında tutuluyor. İrtica, devletin bekasını düşünenlerce, 31 Mart vakasından beri en büyük düşmandır. Onunla meşru olsun olmasın mücadele vermenin devletin ve rejimin en büyük sorumluluğu olduğuna inanılır. Toplum mühendislerince de bu öyle bir işlenmiştir ki sanırsınız en ufak bir boşlukta rejim ihlal edilecek, şeriat hortlayacak. Bu kaygı ve korku bizde maalesef darbelerle süslenmiştir. Ne var ki, yıllardır irtica korkulduğu gibi hortlamamış fakat “irtica”nın kelime anlamı olan “gerileme”yi yediğimiz her müdahalede yapımıza işlemişizdir.

    Bir başka hayalet ise bölücülüktür. Tek partili dönemin devlet bünyesindeki kadrolaşmasını tamamlamasından sonraki demokrasi döneminin pek de başarılı olamamasının sebebi, çevrenin her çıkışının irtica ve bölücülükle frenlenmesidir. Bölücülük yalnızca iç politika da bir hayalet olarak kullanılmamış, gözü topraklarımızda düşman komşularımızla olan mücadelemizde devletin meşru kanadıyla başarılamayacağına inanılarak, yıpratıcı ve bölücü faaliyetlerini “derin”den ele almak uygun görülmüştür.
    Yani psikopatlarımız derinlerden oynamaktadır. ne diyelim; ALLAH Devlet’imize zeval vermesin:)

  19. Yazan:Sayko Tarih: Ağu 31, 2007 | Reply

    Futbol Şiddettir Futbol Holiganlıktır Futbol AdAm Bıçaklamaktır (Hayatım Bu Felsefe Üzerine kurulu Bundan ötesi 😉

  20. Yazan:muammer çil Tarih: Ara 31, 2007 | Reply

    selamün aleykum sevgili arkadaşlarım yönetmek ve liderlik vasıfları olan insanlar hangi alanda olursa olsun bunu konulardada geçtiği gibi iki şeyle yaparlar anlamını iyice öğrenmeye çalıştığımız piskopat ruhlulukla bunlar sadece korkmadıkları için yüzde elli lider oluyorlar diğer kalan yüzde ellilik kısmıda q lerinin yüzellilerin üstünde olması eğerki yerinde görmek tanışma fırsatı yakalamak istersenizki buda kolay deyil …kendisinin yanında olmaktan çok mutlu olucağınız bu insan sizin görmüş geçirmiş olduğunuz insanlardan daha farklı ve başkadır toplum onun gibilere şuan ağır abi der eğer onunla tanışma şerefine erişebilirseniz bilinki çok şanslısınız :askeri cezaevinden arkadaşı seyirci66@hotmail.com

  21. Yazan:PSiKopat_SiMge Tarih: Şub 4, 2008 | Reply

    yha ne kadar bos konusuyosunuzzz madem cok biliyonnn yazan kisiye soluyomm gelde aramizda sole bakalim dusuncelerini ordann bu yazilari yazmak kolaydir laf agizdan cikana kadar onun esiridir ciktiktan sonra siz onun eseri olursunuz suan esir durumdasin:):):) sana tavsiyemmm dusuncelerini kendine sakla:)psikopatlar yureklidir sizin gibi kari kilikli deildir

  22. Yazan:KurtBoğan Tarih: Nis 11, 2008 | Reply

    Bana piskopat derler…Ama öyle biri değilim kızlar yanımdan gecemez.. erkekler sureklı arkalarına bakarlar yaşam tarzım delidir. İnsanlara Zarar vermezdım. Ki Bir güne Kadar…14 yaşımda 1 kişiyi boğazlyarak öldürdüm. Sonra Beni Bu Hale Getiren siz normal insanlar oldunuz…Diğerleride öyledir. anormal bakıslarınız hareketlerınız toplum ıcınden dıslamanız sizin piskopat diye nitelendırdıklerınız insanları tetiklemektedir. Simge Çık Karşıma Karşımda Konuş klavye delıkanlısı çok gördum ben 1 yıl oldu bu aletı kullanmayı ogrenelı bu olaylar sanal alemde deılde burda karsıma cıkacak Şaşarım… Mekanım Belli Susurluk Bahane dedinmi bulursun… Gülüm..

  23. Yazan:türk Tarih: May 28, 2008 | Reply

    alp arslan türkeşşşşşşşş :): :D:D:D:D::D:D: mhp 🙂

  24. Yazan:burak Tarih: Haz 7, 2008 | Reply

    aslında biliyomusunuz bu kadar insana dair arastırmaların hepsinin bos olduunu insannın gercek anlamda içine giremeediniz surece arastırın arastırabildiinizee ama elinize gecenseyler somuttur halbuku yasananlar soyutu anlatır gercei yansıtan hiç bişe soyuta anlam getiremez hiç bi soyutta gercek olamaz ama guzel bi yazı su son awrupa için bze soylenenler için bu durumdayız yozlasıyoruz bırakın kim ne demişi allah için bi bakın ne haldeyzizz

  25. Yazan:savaş Tarih: Kas 20, 2008 | Reply

    nasıl olsa piskopatlar var ben de piskopatmıyım diye şüphe ediyorum kendimden
    piskopatlığın tedavisi yoksa bu konu üzerinde düşünmeye de gerek yok…

  26. Yazan:exhorder Tarih: May 14, 2012 | Reply

    aslında sağ görüşlülerin xxxx xxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxx

    zaten aşırı sol görüşlü anarşist ve komünist xxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxx

  27. Yazan:exhorder Tarih: May 14, 2012 | Reply

    xxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxx

  28. Yazan:exhorder Tarih: Kas 3, 2012 | Reply

    psikopati, otoriteyle sorun yaşayan kişilerdir. bu nedenle genelde sol kesim içinden çıkar. sağcılarda tutucu olduklarından, zekaları fazla gelişmemiştir. psikopata örnek olarak, stalin ve che guevara’yı verebiliriz.

  29. Yazan:insan Tarih: Kas 3, 2012 | Reply

    “psikopati, otoriteyle sorun yaşayan kişilerdir. bu nedenle genelde sol kesim içinden çıkar. sağcılarda tutucu olduklarından, zekaları fazla gelişmemiştir. psikopata örnek olarak, stalin ve che guevara’yı verebiliriz.”

    son 50 yildir solcularin ataletine bakarsak herkesten fazla tutucu (exhorder’a gore geri zekali) olduklarini da gorebiliriz 🙂

  30. Yazan:exhorder Tarih: Kas 3, 2012 | Reply

    şu linki okuyun.

    http://www.haberturk.com/polemik/haber/33955-sagcilar-gerizekali-solcular-psikopat

    solcular hiçte tutucu değil, tersine dünyayı değiştirmeye yönelik eyleme girişirler. psikopati için anti-sosyal kişilik bozukluğu gerekir. bu da temelde otoriteyle sorun yaşamayı şart koşar. e otorite sahipleri sağcılar, onunla sorun yaşayan solcular olduğuna göre malumunuz.

  31. Yazan:exhorder Tarih: Kas 3, 2012 | Reply

    psikopati hakkında bilimsel bilgi almak için şu linki okuyabilirsiniz. tamamen otoriye ve devlet karşıtı, kanunları çiğnemeyi ve illegal işlerle uğramayı yaşam tarzı haline getirmiş kişiler.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Antisosyal_ki%C5%9Filik_bozuklu%C4%9Fu

    politik alanda, birebir marksist solu ifade ediyor bu tanımlar.

  1. 9 Trackback(s)

  2. Kas 7, 2007: Evrimcilerin iç hastalıkları : Derin Düşünce
  3. Haz 5, 2008: AKP ne kadar iyi olmalı? : Derin Düşünce
  4. Eki 17, 2008: Kuzey Irak’a girelim mi? : Derin Düşünce
  5. Şub 25, 2009: MHP’liler Patrikhaneyi ziyaret etti! : Derin Düşünce
  6. Mar 9, 2009: Evrimcilerin iç hastalıkları | Belitilinesne
  7. Ağu 4, 2009: Yeni anayasada idam cezası olsun mu? : Derin Düşünce
  8. Eki 11, 2011: İnsan Öldürenler Sevilmeye Muhtaçtır : Derin Düşünce
  9. Kas 4, 2011: KCK Davası, Profesörler ve Eşşekler : Derin Düşünce
  10. Oca 13, 2012: Evrimcilerin iç hastalıkları | Sohbetkurdu.Net

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin