RSS Feed for This Post

MFP (Mazot Fındık Partisi) ile mülakat

[ 9 Temmuz 2007 tarihli Renkli Dergisi‘nde yayınlandı.]

Partinizin işsizlik, enflasyon, döviz, daha genel ifade edersek cari açık gibi ekonomik konulara bakışı nasıldır?

İşsizlik ülkemizin en önemli problemidir. Bu sebeple iktidara geldiğimizin ertesinde tüm işsizleri devlet memuru yapacağız. Memur olma önündeki sınavları da kaldıracağız. Özel sektöre de çağrıda bulunup işyerlerini kapatmalarını söyleyeceğiz. Nasıl olsa devletimizin herkesi alacak kadro imkanı mevcut. Hatta tüm kamu işçilerini de memur kadrosuna geçireceğiz. Böylelikle işçi sınıfı ortadan kalkacak, devlet ve memuru bütünleşecek, ezeli sömürü problemi nihayet bulacaktır.

Ama bu söylediğiniz sosyalist bir ekonomik modeli çağrıştırıyor gibi…

Asla. Biz halkımız neyi isterse o görüşteniz. Bizim halkımızın yüzde 60-70′i dindardır, sağa meyillidir. Bu kitleye öldürsen sosyalizmi sevdiremezsin. Halbuki hepsi devletten geçinmeye teşnedir, istediklerinin adını koymazlar. Sosyalizmi sevmezler dedim ama kapitalizmi severler de demedim. Onun için ideoloji ve isim bizim için önemsiz bir ayrıntıdır, biz halkın partisi olacağız. Yüzde 60-70 bize fevkalade yeter. Kahrolsun dinsiz komünistler ve kan emici kapitalistler.

Peki işyerleri kapanırsa, işçiler de memura dönüştüğü halde sosyalist ekonomi de olmayacaksa üretim nasıl yapılacak, çark nasıl dönecek?

Bizim iktidarımızda kimsenin çalışmasına gerek olmayacak. Zaten memurlukta esas olan çalışmak değildir. Peki neden gerek olmayacak? Çünkü bizde tüm kainata yetecek yeraltı kaynağı var. Çıkaracağız Bor, Neptünyüm, Osmiyum, Petrolü, dayayacağız dış piyasalara. Hatta periyodik cetvelde keşfedilmemiş ne kadar maden varsa hepsinin Türkiye’de olduğunu, tümünün üzerinin çimentoyla kapatıldığını da biliyoruz. Daha yerüstü kaynaklarını, fındık, fıstık, cevizi saymadım. Bunu bilmeyenler AB uşağıdır, Soros köpeğidir.

Coştunuz, ekonomiye dönsek…

Evet, ne diyorduk, işte bu madenleri satarak ilk yılda 100 Trilyon dolarlık bir GSMH’ye ulaşacağız ki, kişi başına 1.5 Milyon dolar eder.

Çok ikna edici, peki ya yabancılar maden almak istemezse, dünyada bu kadar maden ihtiyacı yoksa?

Almak istemeyen AB uşağıdır. Diyelim ki almadı, kişi başına gelirimizi arttırmak için para basacağız. Hesap ortada. Bu kağıt ve mürekkep işidir. Böylece enflasyonu da durduracağız. Herkese para verilince talep artacak, üretim arttıkça mal almak isteyenlere daha çok para basıp vereceğiz. Üretici işçisine sınırsız ücret verebilecek. Hem üreten hem de tüketen zengin olacak. “Cari” ve “açık” kelimelerini lügatlerde yasayla silerek cari açığı da sonlandıracağız. Ülke cennete dönecek.

Anladım. Peki huri kızları, amaan, eğitim ve sağlık konusunda politikanız nedir?

Eğitim bir ulusun yükselmesi için temel şarttır. Türkiye laiktir, demokrattır. Eğitim hizmetleri her bir Türk gencini birer cengavere dönüştürecek bir devlet eğitimidir. Sabahları Ant okunurken Mehter çalacak, kös vuracaktır. Öğrencilere bedava pide arası kavurma, şerbet dağıtılacak, cenk oyunları öğretilecektir. Sağlık hizmetleri koşulsuz, kayıtsız, şartsız, şurtsuz devlet tarafından ücretsiz verilecektir. Ücretli verilse de fark etmez, zaten herkesin kum gibi parası olacak. Dileyen versin, dileyen vermesin.

Yalnız sağlık alanında ilaç ve ekipmanın dışarıdan ithali söz konusu değil mi? Yabancı para da basacak mısınız?

Bizim devrimizde ithalat yoktur, ülke dışına çıkış da külliyen yasaklanacaktır. (Soru sorarken gülmemek için kendinizi sıktığınız gözümden kaçmadı ya neyse, sonra görüşürüz). İlaçları Türk usül ve geleneklerine göre Şifalı Bitkiler ve Emraz kitaplarından formüle edeceğiz, tıbbi cihazları da yabancıların örneklerine bakarak Ostim, İkitelli gibi sanayi sitelerinde yaptıracağız. Artık sömürüye son, biz kendi kendimize yeteriz. Kahrolsun IMF. ABD defol.

ABD defol dediniz ama ABD ile birlikte NATO ülkesiyiz, NATO’dan çıkacak mısınız?

NATO’dan da, CENTO’dan da, ILO’dan da, NASA’dan da, UFO’dan da, kısaca tüm kısaltma kullanan kuruluşlardan çıkacağız. Kanımızı emdiler, yetti artık. Tam bağımsız, kendi kaynaklarını kendi kullanabilen, nurlu ufuklara gözünü dikmiş bir ülke olacağız.

Peki ulusal savunma, iç ve dış güvenlik?

Ulusal güvenliğimiz fevkalade önemlidir. Bizi sömürmek isteyen ülkelere derhal savaş açacağız. Öncelikle yılanın başı ABD’ye ve tüm AB ülkelerine savaş ilan edeceğiz. Bu esnada bir cephe de irticanın kaynağı İran’daki Şiilere ve Arabistan’daki Vehhabilere açacağız. İcap ederse Moskofa, Yunana, Ermeniye, Bulgara kısaca dört yanımızdaki düşmana da savaş açacağız. Hızımızı alamazsak Eskimolara, Pigmelere hatta Andromeda ve sair galaksilerdeki hain imparatorluklara da savaş ilan edeceğiz. Tarihteki şanlı nal ve mızrak sesli günlere döneceğiz.

Vermek istediğiniz son bir mesaj var mı?

Muhalif alçaklara, AB ve ABD uşaklarına, kanı bozuk hainlere, cari açık tehdit değildir diyenlere vereceğim mesaj var elbette. Bin atlı atlandık geliyoruz, korkun soysuzlar, vatanı sattırmayacağız, hepinizin leşini sereceğiz. Hey gidinin Kıratı bre, Estergondan gelirim aman da aman…

Efendim, bizimle görüştüğünüz için teşekkür eder başarılar dilerim.

Dilemesen ne olacak ulan, sen kimsin, sivrisinek vızıltısı. Defol, ABD sen de defol.

***

Yazarın kişisel sitesi: www.izlenimler.net

 

 Derin Düşünce nedir?

Sitemizde siyasetten tarihe, kadın haklarından felsefeye, sanattan bilime kadar bir çok konudan bahsediyoruz. Ama zaman zaman da kendimizden söz ediyoruz. Derin Düşünce nedir?  Sitenin geçmişi, geleceği, ortak projeler, yazar olmak isteyenlere öneriler, okunma istatistikleri… Derin Düşünce’nin bir kimliği, tarihi ve kendine has “yaşam” tarzı var. Eğer aramıza yeni katıldıysanız bu kitap “yöre halkına” kaynaşmanızı kolaylaştıracaktır :)

 Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Maymunist imanla nereye kadar?

Evrim ve Big Bang gibi konular genellikle sağlıklı biçimde tartışılmaz. İdeoloji ve inançlar, felsefî tercihler bilim-SELLİK maskesiyle çıkar karşımıza. Özellikle evrim tartışmaları “filanca solucanın bölünmesi” veya falanca Amerikalı biyoloji uzmanının deneyleri etrafında döner ve bir türlü maskeler inmez. Madde ve o Madde’ye yüklenen Mânâ maskelenir… Oysa perde arkasında tartışılan başkadır. İnsan’a, Hayat’a dair temel kavramlardır. Sadece et ve kemikten mi ibaretiz? Yokluktan gelen ve ölümle yokluğa giden, çok zeki de olsa SADECE VE SADECE bir maymun türü müdür insan? BİLİM DIŞINDA bir insanlık yoksa Aşk yoksa, Sanat yoksa, Güzellik yoksa ve Adalet yoksa Hayat‘ın anlamı nedir? Aşık olmak hormonal bir abartıysa, iyilik enayilikse, neden birbirimizin gırtlağına sarılmıyoruz ekmeğini almak için? Neden bir çocuğa tecavüz edilmesi midemizi bulandırıyor ve neden fakir bir insana yardım etmek istiyoruz? Taj Mahal’in, Ayasofya’nın, Notre Dame de Paris’nin değeri bir arı kovanı veya termit yuvasına eşdeğer ise, Mesnevî boşuna yazıldı ise neden Hitler’i lanetliyoruz ve neden Filistin’de can veren bebeklere üzülüyoruz? Maymun olmanın (veya kendini öyle sanmanın) BİLİM DIŞINDA, psikolojik, siyasî, ahlâkî, hukukî öyle ağır sonuçları var ki…  Evrim senaryosunu kabul etmenin etik ve siyasî neticeleri ve evrimciliğin etimolojik değeri … Derin Düşünce’nin yorumcuları tarafından konuşuldu. Biz de bu sebeple söz konusu iki tartışmayı 116 sayfalık bu kitapta topladık. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:Mehmet Yilmaz Tarih: Tem 14, 2007 | Reply

    Ben Milli Felaket Partisi sanmistim 🙂

    elinize saglik, çok güzel.

  3. Yazan:ridvan Tarih: Tem 15, 2007 | Reply

    sevgili tan bey,
    ne kadar zevkle ve ümitle okuduğumuzu bilemezsiniz. çok mu zor, son paragraftaki savaşlar hariç sanki hepsi olabilir ve ütopya da ülkem olur, tabi gerçekçi arkadaşlarım gülecek bize ama yalvarırım biraz olsun gülerek, düşünelim.
    ellerinize sağlık, seçim zarfında böyle idealleri olan “MFP” adında bir kutu bulmayı çok ister ve hepimiz mührü ona basarız.
    neşeyle doldurdunuz içimizi.
    Allah’a emanet olun.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin